Son bir ayda tarafıma ulaşan soruların önemli çoğunluğa vergi affı ve birçok tüzel kişiliğe gelen vergi uyarı yazıları hakkında olmuştur. Beyanname Gözetim Programı nedir? Hazine ve Maliye Bakanlığınca uygulamaya alınan program uyarınca 2024 yılı Kurumlar Vergisi Beyannamesi verecek yaklaşık 500 bin mükellef üzerinden yapılan risk analizleri neticesinde ortaya çıkan, yaklaşık yüzde 10 civarı mükellefin riskli grup olarak tanımlanması ve bunlara riskleri hakkında uyarı mektubu gönderilmesi işlemidir.
Son bir ayda tarafıma ulaşan soruların önemli çoğunluğa vergi affı ve birçok tüzel kişiliğe gelen vergi uyarı yazıları hakkında olmuştur.
Beyanname Gözetim Programı nedir?
Hazine ve Maliye Bakanlığınca uygulamaya alınan program uyarınca 2024 yılı Kurumlar Vergisi Beyannamesi verecek yaklaşık 500 bin mükellef üzerinden yapılan risk analizleri neticesinde ortaya çıkan, yaklaşık yüzde 10 civarı mükellefin riskli grup olarak tanımlanması ve bunlara riskleri hakkında uyarı mektubu gönderilmesi işlemidir.
Yani
Bakanlık daha testi kırılmadan testi sahibini uyarıp
; henüz beyanname vermediniz, bizce riskli görünüyorsunuz, muhtemelen incelemeye tabi olacaksınız, varın gelin,
iş işten geçmeden vergi beyannamenizi tam doğru olarak beyan edin
demektedir.
Bu şekilde Bakanlık ilk elden gelirlerini arttırmayı hedeflerken, muhtemel incelemeye tabi olacak kurumların olası vergi cezalarından korumayı da amaçlamıştır.
Hazine Maliye Bakanı Sn. Şimşek ve ekibinin genellikle geriden gelen devlet anlayışı yerine “proaktif” yani önleyici bir adım olması ve her iki tarafı gözetmesi nedeniyle akıllıca atmış oldukları bir adımdır.
Ayrıca kısıtlı denetim kaynaklarının verimli yönetimi açısından da bu adım önem arz etmektedir.
Edindiğim bilgiler ışığında mükelleflere gelen yazılarda şu konulardan bahis olunmaktadır;
• Dönem içerisindeki gerek nakit kaynaklı gerekse banka ve finans kurumları aracılığıyla yapılan tahsilatların brüt satış hasılatına intikal ettirilip ettirilmediği,
• Dönem içerisinde maliyetlere dahil edilen tutarların doğruluğu,
• Safi kurum kazancının doğru hesaplanıp hesaplanmadığı,
• Zarar mahsubuna ilişkin işlemlerin doğruluğu,
• İndirimlerin doğruluğu,
• Kurum kazancının tespitinde indirim olarak dikkate alınması mümkün olmayan giderlerin kanunen kabul edilmeyen gider olarak dikkate alınıp alınmadığı,
• Vergi güvenlik müesseseleri ile ilgili uygulamaların doğruluğu,
• İstisna uygulamalarında gerekli şartların sağlanıp sağlanmadığı,
• Kurumlar vergisi matrahının hesaplanmasına yönelik işlemlerin kontrolü,
• Kurumlar vergisinin hesaplanmasına yönelik işlemlerin kontrolü,
• Vergi Usul Kanunu’nda yer alan değerlemeye ilişkin işlemlerin kontrolü,
• Vergi Usul Kanunu’nda yer alan enflasyon düzeltmesine ilişkin işlemlerin kontrolü,
2025 yılından itibaren teknolojinin daha yoğun kullanıldığı ve en önemlisi yapay zekâ desteği ile risk analizlerinin dakikalar içerisinde yapılacağı bir döneme giriliyor.
Bu nedenle gayri resmi işlemlerin çok daha rahat ortaya çıkarılacağı bir süreç önümüzde belirmektedir.
İşletmelerin sağlığı açısından vergisel yükler göz önüne alınıp olası cezalardan kaçınmak doğru yol olacaktır.
Aksi takdirde vergi ziyan ve mislince cezalarının yüklendiği haliyle işletmelerin geriye dönük işlemler sebebiyle bir anda zorluğa düşmeleri gibi eskiden az gördüğümüz durumlar oluşabilir.
Vergi affı var mı?
Hazine ve Maliye Bakanlığı yaptığı açıklamada çok net bir duruş sergileyerek kesinlikle bir vergi affı gündemleri olmadığını ve bu tarz söylentilere itibar edilmemesi gerektiğini ifade etti.
Şahsi fikrimce 2026 son çeyreğine kadar vergi affı gelmesi mümkün görünmüyor. Ancak 2027 ve sonrasında bir af belki mümkün olabilir.
#Ekonomi
#vergi
#Mehmet Akif Soysal
