Son dönemin en önemli sorunu diye birçok konu söylenir durur ancak herkesin ittifak içinde ifade ettiği tek konu; Türkiye’nin hikayesi olmalı! Ne zamanki gibi; 2000’lerin sonu gibi… Evet işte size hikaye; Türkiye’nin yeni çığır açan hikayesi, tabii anlamak isteyene, anlayana… Son bir yılda birkaç kez olmak üzere sene başından beri köşemizde çok kez ifade ettik. Ancak en son iki hafta evvel Eurofighter üretimi durdu, Almanya ortaklarını aşağı çekiyor! diye başlık atıp yazdık. Almanya’nın aklı selime
Son dönemin en önemli sorunu diye birçok konu söylenir durur ancak herkesin ittifak içinde ifade ettiği tek konu; Türkiye’nin hikayesi olmalı! Ne zamanki gibi; 2000’lerin sonu gibi…
Evet işte size hikaye; Türkiye’nin yeni çığır açan hikayesi, tabii anlamak isteyene, anlayana…
Son bir yılda birkaç kez olmak üzere sene başından beri köşemizde çok kez ifade ettik. Ancak en son iki hafta evvel
Eurofighter üretimi durdu, Almanya ortaklarını aşağı çekiyor! diye başlık atıp yazdık.
Almanya’nın aklı selime uygun olmayan stratejik duruşu artık kısa vadeyi bile götüremez vaziyette; Avrupa’nın lideri artık Avrupa’yı aşağı çekiyordu.
Avrupa’nın rönesans gururunu bırakıp, geçmişle övünen değil gelecek için telaşlanması gereken taraf olduğunu, bu minvalde Türkiye ile yakın iş birliğinin (AB üyeliği değil; Türkiye artık istemez!) AB’nin çıkarına olduğu ifade ettik.
Bu iş birliği ile insan kaynağının serbest dolaşımının sağlanması, (tüketen bölge olan AB’den üreten bölgeye geçişi sağlayacak) ve ek olarak askeri ve stratejik savunmanın beraber yapılması zaruretinden bahsettik. Detaylar iki hafta evvelki makalede, girmeyeceğim…
Bu hafta ardı ardına iyi haberler geldi.
Birincisi AB’nin vize kolaylığı sağlama yönündeki adımı; Ticaret Bakanımız Sn. Ömer Bolat ve Avrupa Birliği tarafından ayrı ayrı açıklanıp teyit edilen haliyle artık ilk vize alımından sonra artan şekliyle vize süresi tahsis olunacak.
Vize süresi 5 yıla kadar uzayacak.
Belki 7-8 ay oldu; Almanya’nın İstanbul Başkonsolosu ile bir araya gelmiştik. Vize konusunu açtım; niye sorun yaratıyorsunuz dedim. Cevabı kendinden emin şekilde verdi; biz adetsel anlamda en çok vizeyi Türkiye’ye veriyoruz dedi. O nedenle bize serzeniş yanlış, haksız dedi.
Yok öyle şey dedim. Verileri çarpıtıyorsunuz
, siz bile inanmışsınız bu hikayenize.
Nasıl biliyor musun Sayın Başkonsolos; AB Schengen kurallarını Türkiye özelinde tanımayarak, vizeyi o kadar kısa veriyorsunuz ki millet tekrar tekrar başvurmak zorunda kalıyor. Anlı şanlı iş adamımıza, sanatçımıza defalarca Shengen almış, yine de 1 aylık vize veriyorsunuz. O da ne yapsın yine seyahat için gitme mecburiyeti olunca tekrar tekrar başvuruyor. Ama her seferinde 1 aylık 2 aylık vizeler. Bu durum ise sizin bahsettiğiniz çok vize adedini getiriyor.
Halbuki normalde sizden defalarca vize almış, herhangi bir sorun yapmadan giriş çıkış yapmış pasaport sahibine, artan süre şeklinde vize verseniz bu rakamlar böyle olmayacaktı. (Diğer ülkelere yaptığınız gibi)
Durdu; haksız olduğunu biliyordu ama devlet aklı böyle istiyordu.
Şimdi işte bu sorun çözüldü. Artık AB, Türkiye özelinde uygulamadığı vize regülasyonunu uygulayacak!
İkinci konu ise Eurofighter alımı: Artık Eurofighter alım talebimize engel olunması bizi değil AB’nin ana aktörlerinin ve sanayisinin yeni nesil savaş uçağı üretmesinin önüne engel olacağı tezimizdi.
Zira
Eurofighter üretimi 2-3 hafta evvel durdu. Niye?
Ve ona üretim yapan binlerce alt yüklenici hepsi âtıl hale gelme ihtimali içindeydi.
Üstüne üstlük savaş uçağı üretebilen bir ekosistem kaybolmak ile yüz yüze kalmıştı!
Dün evvelsi gün Almanya Türkiye’nin Eurofighter alımı konusunda onayı verdi. Savunma Bakanımız ile İngiltere Savunma Bakanı arasından sözleşme imzalandı.
Sevindim doğrusu.
Zira Avrupa’nın Türkiyesiz bir gelecek tasavvuru akla ziyandır. Bu iki tarafı da zayıflatır. Zaman kaybettirir.
Halbuki AB ile Türkiye hızlıca yakınlaşmalı, entegre olmalıdır. Türkiye AB’ye kaybettirmez; kazandırır!
Yeter ki AB Rönesans gururunu yenip geleceğe miyop gözlükle bakmayı bıraksın.
Vize adımı ve Eurofighter alım onayı, bize Avrupa’nın Türkiye özelinde körlük seviyesine gelen adımları artık değiştireceği fikrini verirken, bu işlerin sonunda ekonomide aranan hikâyenin artık başladığını ifade edebiliriz.
Bu hareket, ardından fazlasını da getirecektir. Düşmekte olan enflasyon, sürdürülebilir ve ön görülebilir ekonomi politikaları ile Türkiye varlıklarında pozisyon alma vakti geldi…
#Ekonomi
#Borsa
#Mehmet Akif Soysal