İstanbul Mushafı,
-1. Cildi: Asr-ı Saadet’ten başlayarak, Emevi, Abbasi, Büyük Selçuklu, Gazneli, Anadolu Selçuklu, 1. dönem Anadolu Beylikleri ve Eyyubiler;
2. cildi: Memlukler,
3. cildi: Endülüs ve Mağrib,
4. cildi: İlhanlılar,
5. cildi: Akkoyunlu ve Karakoyunlu Türkmenleri,
6. cildi: Emir Timur dönemi,
7. cildi: Delhi Sultanlığı ve Babürlüler,
8. cildi: Safeviler,
9. cildi 2. dönem Anadolu Beylikleri ve 16. yüzyıla kadar Osmanlılar,
10. cildi ise 16. yüzyıldan 21. yüzyıla kadar Osmanlı ayrımlı olarak İslam yazsının Kur’an esaslı üsluplarını tezyin tarzlarıyla birlikte ihtiva eden ilk mushaftır.
İstanbul Mushafı, Hattat Hüseyin Kutlu’nun bizzat katkısı ve riyasetinde, multidisipliner 66 kişilik bir ekip tarafından yazıldı ve tezyin edildi.
Tereddütsüz olarak: Evet! Zira -Kutlu Hocamızın beyanıyla- Mushaf, kağıt hamuru ve mürekkepleri için Mekke, Medine, Kudüs, Semerkant ve Buhara’dan yani İslam diyarının mukaddes bilinen makamlarından toprak, dut, gül vb. dallarının getirilmesiyle; Zemzem kuyusundan, İbrahim Aleyhisselam’ın doğduğu mekandan, Eyüp Sultan Hazretleri’nin kuyusundan suyunun temin edilmesiyle emsallerinden ruhaniyeti ve maddi malzemesi yönünden farklılaşmaktadır. Onun 66 kişilik bir ekiple yapılmasının bile bu rakamın ebced hesabında İsm-i Celal’in karşılığı olmasıyla güzel niyetlere, manevi ve akli gayretlere yaslanması da ayrıca manidardır.
Örneğin bu bağlamda mushafın ilk iki sayfası, Peygamber Aleyhisselam’ın Hırka-i Şerif Camisi’ndeki mübarek hırkasının desenlerinin analiziyle tasarlanırken, son cildinin son sayfası da yine Topkapı Sarayı’ndaki Hırka-i Şerif’in bulunduğu mekanın çinilerinden ilham alınarak yapılmıştır.
Yine bu minvalde kufi, maşrık kufisi, tezyini kufi, kayrevan kufisi, mağribi, muhakkak, reyhani, sülüs, nesih, ta’lik ve icaze olmak üzere 11 farklı hat çeşidi kullanılan İstanbul Mushafı’nda, yine her biri diğerinden farklı olmak üzere 62 adet sayfa tasarımı yapılmıştır. Böylece zahriyeler, serlevhalar, hizipler ve cüz gülleri, ayet durakları (ki bazılarında Hırka-i Şerif düğmelerinin desenleri kullanılmıştır), secde işaretleri… vd. birer tezhip harikaları olarak İstanbul Mushafı’na işlenmiştir.
İstanbul Mushafı zikrettiğimiz şekliyle kuşkusuz bir sanat eseri olmakla birlikte, bu vasfı onun evvel emirde bir Kur’an mushafı olmasının asla önüne geçmemektedir. Diğer bir söyleyişle İslam yazısı olarak Kur’an mushafı sanat nedeniyle değil, Kur’an nedeniyle değerlidir. Bu mushafın sanatlı olması “nûrun alâ nûr”dur. Zira Peygamberimiz Aleyhisselam’ın “Kur’anı sesinizle süsleyiniz” emrinden pay almaktadır.
Buna göre güzel sesle süslemekle yükümlü olduğumuz Kur’an’ın bir mushafının el emeği göz nuru işlerle de süslenmesi muhatapları için bir zorunluluktur.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.