Bozkırdan yükselen çınar: Türk Devletleri Teşkilatı

04:0014/09/2024, Cumartesi
G: 14/09/2024, Cumartesi
Özgür Bayram Soylu

Türk Devletleri Teşkilatı yalnızca bir soy değil bir ruh ve dava meselesinin stratejik yansımasıdır. Tarih boyunca kurmuş olduğumuz kültürel ve dilsel bağlar bugün teşkilat sayesinde tarihin en kritik iktisadi ve siyasi dayanışmasının anahtarı olma yolunda ilerliyor. Ekonomik bağımsızlığın yanı sıra ekonomik güç unsuru her geçen gün artan ticaret hacmi sayesinde kendisini Türk Devletleri Teşkilatı’ndaki ilişkilerin kalbi konumuna getiriyor. Türkiye’nin Azerbaycan’dan Kırgızistan’a geniş bir coğrafyada


Türk Devletleri Teşkilatı yalnızca bir soy değil bir ruh ve dava meselesinin stratejik yansımasıdır. Tarih boyunca kurmuş olduğumuz kültürel ve dilsel bağlar bugün teşkilat sayesinde tarihin en kritik iktisadi ve siyasi dayanışmasının anahtarı olma yolunda ilerliyor. Ekonomik bağımsızlığın yanı sıra ekonomik güç unsuru her geçen gün artan ticaret hacmi sayesinde kendisini Türk Devletleri Teşkilatı’ndaki ilişkilerin kalbi konumuna getiriyor. Türkiye’nin Azerbaycan’dan Kırgızistan’a geniş bir coğrafyada ağırlığını hissettiriyor olması ihracat rakamlarını sayısal bir başarının ötesine taşıyor. Bölge ekonomilerindeki teknolojik gelişmelere ve sanayileşme süreçlerine doğrudan katkımız Türk Devletleri’nin küresel ekonomik düzende rekabet edebilme gücünü ve cesaretini artırıyor. Yatırım fonları başta olmak üzere pek çok finansman modeli Türk dünyasında ortak projelerin finansmanını sağlamakla kalmıyor aynı zamanda bölgenin alt yapısını da güçlendiriyor. Ortak enerji ve ulaşım projeleri başta olmak üzere büyük ölçekli projelere zemin hazırlanması konusunda bu fonlar kritik önem taşıyor. Bugün Bakü-Tiflis-Kars demiryolu ve Hazar Denizinden Avrupa’ya enerji aktarım merkezi olan Türkiye, geçiş ve ekonomik bir merkez olmanın ötesinde enerji güvenliğini sağlayan stratejik avantajlara sahip ülke konumuna sahip oluyor.


SİYASİ VE GÜVENLİK POTANSİYELİ
Türk Devletleri Teşkilatı göklerin mavi kubbesinde hür doğmuş bir kartal gibi ne rüzgarın onu durdurmasını ne de ufukların ona sınır çizmesini istiyor. Orta Asya’daki Türk Devletleri’nin bağımsızlıklarını pekiştirme ve kendi dış politikalarını benimseme arzuları Türkiye’nin bu coğrafyada kritik bir rol oynamasını kolaylaştırıyor.
Etnik bir kimliğin ötesinde büyük bir ideali yansıtan Türk Devletleri Teşkilatı, sahip olduğu vizyonla stratejik işbirliklerini derinleştirmek, ulusal para birimleri ile ticaret yapma, ekonomik bağımsızlıklarını güçlendirme ve küresel sisteme entegre olma ülküsüne doğru ilerliyor.

Türkiye’nin ekonomik ortaklığın ötesinde bölgedeki siyasi istikrarın ve güvenliğin garantörü olma arzusu başta terörizmle mücadele, sınır güvenliği ve bölgesel çatışmaların önlenmesindeki işbirliklerinin kurulmasının önünü açıyor, ülkemizin bölgesel barışın teminatı olmasına imkan tanıyor. Özellikle Azerbaycan Türklerinin Ermenistan karşısındaki haklı davasında Türkiye’nin vermiş olduğu diplomatik ve askeri destek bölgesel barışın sağlanmasında etkili bir rol oynamıştır. Şuşa zirvesi başta olmak üzere organize edilen ekonomik, siyasi ve güvenlik toplantıları Türk Devletleri arasındaki siyasi dayanışmanın güçlenmesine ve bölgedeki her türlü tehdide karşı ortak strateji geliştirme bilincini pekiştiriyor. Türk Devletleri Teşkilatı’nın çok yönlü ve güçlü bir ittifak yapısına kavuşması teşkilatın bölgesel güç olmanın ötesinde küresel bir aktör olmasının önünü açıyor, güçlü ve etkin bir rol oynamayı stratejik bir yol haritası haline getiriyor.


KÜLTÜREL BİRLİK
Orta Asya’dan yükselen ittifak olan Türk Devletleri Teşkilatı, ülkemizin ekonomik, siyasi ve güvenlik çıkarlarını küresel ve bölgesel düzeyde muhafaza eden ve ortak bir siyasi vizyon için yeni fırsatlar sunan stratejik bir güç merkezini temsil ediyor.
Yalnızca kılıcıyla değil yüreğiyle de zafer kazanan bir milletin ortak Türk alfabesi üzerinde uzlaşması, kültürel ve dilsel birlikteliğimizi derinleştiriyor, gelecek nesiller arasında bir iletişim köprüsü kuruyor.
Genç kuşaklar arasındaki kültürel bağların canlanmasında sembolik önemi de olan bu uzlaşı geçmişimizden aldığımız ilhamla geleceğimizi şekillendirmemize imkan tanıyor.

TEHDİT VE FIRSATLAR
Türk Devletleri arasında geçmişten geleceğe uzanan ebedi bağlar Türkiye’nin bölgede liderlik yapmasını ve teşkilat içindeki dayanışmayı güçlendiriyor.
Türkiye öncülüğünde gelişen ticaret ve enerji alt yapısı bölgesel entegrasyonun ve ekonomik bağımsızlığın sürdürülebilirliğine katkı sağlıyor. Özellikle terörizmle mücadele ve sınır güvenliği konularındaki stratejik ve samimi işbirlikleri bölgenin istikrarında önemli bir rol oynuyor. Bununla beraber teşkilata üye ülkeler arasındaki ekonomik yapıların ve kalkınma düzeylerinin farklı olması ortak iktisadi projelerin kazan-kazan esasına göre ilerlemesi önünde engel teşkil edebiliyor. Benzer şekilde üye ülkeler arasındaki zaman zaman yaşanan siyasi anlayış farklılıkları işbirliğinin sürdürülebilirliği açısından riskler barındırıyor. Kafkasya ve Orta Asya’daki güvenlik tehditlerinin ortaya çıkardığı bölgesel güvenlik sorunları ve teşkilatın özellikle Avrupa ve Çin gibi küresel aktörlerin kıskacında olması olası jeopolitik baskıları beraberinde getirmekle kalmıyor teşkilatın bağımsız hareket etmesini de tehdit ediyor.
Tüm bu dezavantaj ve tehditlere rağmen ne zincire boyun eğen ne de göklere sığan vizyonumuz üye ülkeler arasında ekonomik ve siyasi entegrasyonun derinleşme potansiyelini pekiştiriyor.
Türk Yatırım Fonu gibi araçların alt yapı ve teknoloji yatırımlarını destekleme potansiyeli bölgenin sürdürülebilir kalkınma hedefinde önemli bir yer tutuyor.
Ortak alfabe ile de pekişecek olan nesiller arası birlik bilinci bozkırın sonsuzluğunda başlayıp adımlarını tarihe, ruhunu göklere yazdırma misyonunda Türk’ün yolunu açıyor.

GELECEĞE YÖN VEREN TÜRKİYE

Ekonomik, siyasi, güvenlik ve kültürel alanda her geçen gün derinleşen işbirliği, Türkiye’nin liderliğinde Türk dünyasını yeni bir çağa taşıyor. Türkiye bu yüce çınarın gölgesinde sadece ülke çıkarlarını değil aynı zamanda Türk halklarının ortak geleceğini şekillendiriyor, Türk Devletleri Teşkilatı’nı küresel bir güç merkezi haline getirmeyi hedefliyor. Ticaret yolları, enerji projeleri ve stratejik güvenlik işbirlikleri bu misyonu gerçekleştirme potansiyelini gösteriyor. Türk Dünyasının ortak geleceğini şekillendiren Türkiye vizyonu çok kutuplu dünya düzeninde kendi etki alanını genişletmekle kalmıyor gelecek nesillere uzanan bir istikrar ve refah inşa etme çabasını temsil ediyor.

Bizde ülkü ne yalnız bugünü ne de yarını kurtarmaktır; ebediyete kadar yaşayacak bir Türk birliği kurmaktır.

#Türk Devletleri Teşkilatı
#Ortak Alfabe
#Özgür Bayram Soylu