Politika faizinin %50’ler seviyesine demir attığından bu yana hem bireysel hem de ticari düzeyde görünür hale gelen borçlanma oranlarındaki artış ciddi bir finansal kırılganlık dalgasını beraberinde getiriyor. Türkiye Bankalar Birliği Risk Merkezi'nin bu ay açıkladığı Ekim 2024 verileri, bireylerin ve şirketlerin borç yüklerinin geldiği kritik seviyeleri açıkça ortaya koyuyor. Bireysel kredi kullanıcılarının sayısı 41,4 milyon kişiye ulaşırken, kişi başına düşen ortalama kredi riski rakamla 88.155 TL’yi bulmuş durumda. Ticari krediler ise 12,2 trilyon TL gibi bir seviyeye erişmiş. Hal böyle olunca Merkez Bankası'nın politika faiz oranını yüksek tutma stratejisi, borçlanma ve anlatılmaz yaşanır mottosunun ortaya çıkardığı duygu selin üzerindeki yükü daha da artırıyor. Borç tarlasında yetişen umutsuzluk arasında çıkış yolu arayan bireysel ve ticari neferler Mahzuni Şerif’in “Sana bir gün olsun gülmedi hayat” dizelerini mırıldanıyorken buluyorlar kendilerini.
Türkiye Bankalar Birliği Risk Merkezi'nin yayınladığı rapora göre bireysel kredilerin toplamı 3,6 milyon TL seviyesini yakalıyor. Bu toplamın %47’sini kredi kartları, %27’sini ise ihtiyaç kredileri oluşturuyor. Konut kredisi ( %13), taşıt kredisi (%2) ve kredili mevduat hesabı ( %11) ise diğer bireysel kredi türleri olarak yer alıyor. Özellikle kredi kartlarının bireysel borçlanmadaki payının yüksek olması tüketim harcamalarının kaynağına işaret ediyor. Ayrıca bireysel kredilerde tasfiye olunacak alacak oranının %2,7’ye yükselmesi, geri ödeme güçlüklerinin arttığını ve bu durumun finansal istikrarsızlığa neden olabileceğini gösteriyor. Bölgesel analizde, Diyarbakır, Şanlıurfa ve Mardin gibi illerde tasfiye oranlarının daha yüksek olduğu görülüyor. Bu durum, bölgesel ekonomik eşitsizliklerin borçlanma üzerindeki etkisinin altını çiziyor. Ticari kredilerin toplam kredilerin içerisindeki payının %77 seviyesini yakalayarak 12,2 trilyon seviyelerinde olması, inşaat ve enerji sektörlerinde tasfiye olunacak alacak oranının % 4,7 gibi yüksek bir yere tutunması önemli mesajlar veriyor.
Bireylerin ve ticarilerin borç ile olan sınavı, ekonomik sistemin içindeki yapısal sorunları gözler önüne seriyor. Bu durum yalnızca rakamlarla değil, bireylerin ve şirketlerin günlük yaşamları üzerindeki etkileriyle de derinleşiyor. Doğru politikalar ve kararlı bir vizyonla maçı çevirmek mümkün görünüyor. Bireysel ve ticari kredilerde borç yapılandırma ve yönetimi konusunda yapılandırma programlarının etkin kullanımına ve finansal destek mekanizmalarının geliştirilmesine olan ihtiyaç büyüyor. Bireylerin kredi kullanımı konusunda daha bilinçli hareket etmeleri için finansal okuryazarlık programları önem kazanıyor. Özellikle genç nüfusu hedef alan eğitim kampanyaları, gelecekteki borç krizlerinin önlenmesine katkı sağlama potansiyeli taşıyor. Tasfiye oranlarının yüksek olduğu bölgelerde, ekonomik kalkınmayı teşvik edecek projeler, kamu yatırımları ve küçük ölçekli işletmelere yönelik teşvikler, bu bölgelerdeki ekonomik eşitsizlikleri azaltma ihtimali taşıyor. İnşaat ve enerji sektörlerinde, kredi veren kuruluşların proje değerlendirme süreçlerini sıkılaştırmaları, yalnızca sürdürülebilir projelere kredi sağlamaları, riskli projelerden kaçınmaları gelecek adına kritik önem taşıyor.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.