Türkiye’nin kızıl elma yolculuğunda attığı her kararlı ve bağımsızlık mücadelesini simgeleyen adım dahili ve harici odakların hedefi olmayı sürdürüyor. Bağımsızlık ülküsünde, refah ve huzur dolu bir gelecek için askeri, ekonomik ve siyasi manada önemli bir proje olan Milli Teknoloji Hamlesi terör saldırısının hedefi olmaktan kurtulamıyor. Yalnızca savunma sanayinin değil geniş bir yerli üretim ağı ve teknolojik bağımsızlığın simgesi olan TUSAŞ’ın hedef seçilmesi derin bir manayı barındırıyor. Uzunca
Türkiye’nin kızıl elma yolculuğunda attığı her kararlı ve bağımsızlık mücadelesini simgeleyen adım dahili ve harici odakların hedefi olmayı sürdürüyor. Bağımsızlık ülküsünde, refah ve huzur dolu bir gelecek için askeri, ekonomik ve siyasi manada önemli bir proje olan Milli Teknoloji Hamlesi terör saldırısının hedefi olmaktan kurtulamıyor. Yalnızca savunma sanayinin değil geniş bir yerli üretim ağı ve teknolojik bağımsızlığın simgesi olan TUSAŞ’ın hedef seçilmesi derin bir manayı barındırıyor. Uzunca yıllardır değerli müttefikleri tarafından kısıtlamalara maruz kalan ülkemiz kötü komşu mal sahibi yapar atasözünü yaşayarak deneyimliyor.
Özellikle “iyi niyetli ama kötü komşularımızın” bazen Amerika’nın bazen Kanada’nın bazen İngiltere’nin bazen Norveç’in say say bitmezlerin savunma sanayine uygulamış oldukları ambargolar sayesinde stratejik sektörlerde yerli üretim kapasitesi artmakla kalmamış aynı zamanda ekonomik ve jeopolitik konumumuzu güçlendiren bir fırsat doğmuştur.
MİLLİ TEKNOLOJİ HAMLESİ
Türkiye tarih boyunca karşılaştığı Ali Cengiz oyunlarına karşı ulusal direncini ve bağımsızlık mücadelesini diri tutan bir ülke olarak pozisyonunu koruyor. Millet olarak sadece ekonomik ve siyasi mücadelenin yeterli olmadığını büyük bir dirayetle bu ülkenin yükselişinin mümkün olduğunun bilincini her geçen gün artarak taşıyoruz. İşte Milli Teknoloji Hamlesi de milletinden almış olduğu büyük bir destek ile tam bağımsızlık yolunda gösterilen dirayetin en somut örneklerinden birisi olarak dikkat çekiyor.
Ekonomik anlamda dışa bağımlı ve bağlılıktan kurtarma yolunda önemli bir köşe taşı olan Milli Teknoloji hamlesi, ülkemize uluslararası siyasi arenada önemli bir ağırlık ve stratejik esneklik de kazandırıyor
. Siyasi bir vizyon taşıyan bu hamle Türkiye’nin BRICS gibi küresel aktörlerin bir araya geldiği platformlarda da söz sahibi olmasının önünü açıyor. Dünya siyasetinde çok kutupluluğun zamanın akışına uygun bir pozisyona ulaşmış olması Türkiye’nin sadece ekonomik çıkarlar doğrultusunda değil aynı zamanda küresel denge politikalarında aktif rol alma arzusunda olduğunu da gösteriyor. BRICS’in Avrupa Birliği gibi katı kurallar dayatmayan bir yapı olması Türkiye için Batı ve Doğu arasında stratejik bir denge fırsatı sunuyor. Olası BRICS üyeliği Türkiye’ye küresel arenada daha bağımsız ve çok yönlü dış politika izleme esnekliği sağlamayı vaat ediyor.
Son olarak TUSAŞ’a yapılan terör saldırısı Türkiye’nin hedeflediği büyük projelere ve siyasi hedeflere gölge düşürmek için yapılmış uluslararası boyutu olan kirli bir girişim olarak dikkat çekiyor.
Yıllardır terör sorunu ile sinir uçları test edilen ülkemizde ne devletimiz ne de milletimiz asla geri adım atmamıştır. Bu tür saldırılar milli çıkarlarımıza ve bağımsızlık mücadelemize darbe vurmayı hedefliyor olsa da bu ülküdeki kararlılığımızı daha da güçlendiriyor.
Saatler sonra TUSAŞ’tan çıkan mühendisin “Hainlere inat daha fazla çalışacağız daha fazla üreteceğiz” haykırışı da, KAAN’ın ilk uçuşundan sonra eserlerine koşan mühendis-lerimizin sevinci de Türkiye’nin milli savunma sanayindeki kararlılığını net bir şekilde ortaya koyuyor.
Son yıllardaki savunma sanayindeki ilerlemelerimiz, kendi kendine yetebilme kapasitemizin artması, bölgesel ve küresel aktörlerin her zaman radarında olmayı sürdürüyor. Destekli terör gruplarının başta savunma sanayi tesisleri olmak üzere stratejik üslerimize olan saldırı hedefleri doğrudan ülkemizin stratejik çıkarlarını hedef alıyor.
Bir yandan bağımsızlık hamleleri hedef alınıyor, diğer yandan uluslararası arenadaki hamle üstünlüğümüz elimizden alınmak isteniyor. Terör saldırılarının arkasındaki siyasi otoriteyi zayıflatmak, ekonomik yapıları zayıflatmak, toplumları bölmek başta olmak üzere derin stratejik hedeflerin olduğunu görmezden gelmemek gerekiyor.
ÖCALAN’IN YERİ İMRALIDIR
Terörle mücadeledeki kararlılık sadece devletin değil milletin de ortak iradesini yansıtıyor. Irak’ın kuzeyinde Pençe-Kilit Operasyonu bölgesinde teröristlerin saldırısında şehit olan Piyade Teğmen Eril Alperen Emir’in “ Yağmur ıslanmayana, aşk yaşamayana, savaş savaşmayana güzel” gönderisi dün gibi aklımızda duruyor. Milletimiz terörün tamamen yok edilmesi gerektiğine olan inancını dile getirmekle kalmıyor bu konuda atılacak her adımı destekliyor. Ancak Bahçeli’nin . “Terörist başı tecritten çıkarılsın, TBMM’de örgütün bitişini ilan etsin” sözlerine toplumun %65’i karşı çıkıyor. Areda Survey’in TUSAŞ saldırısından önce yaptığı araştırma sonuçları terörist başının yerinin İmralı olduğunu gösteriyor. Cengizler, Hasan Hüseyinler, Zahideler, Atakanlar, Muratlar bu milletin bağımsızlık ve özgürlük arayışında gözlerini kırpmadan bu milletin onuru ,şerefi ve kararlılığı için canlarını feda ederken toplumdan terörist başının sözde umut hakkını makul görmesini beklemek hata olur.
SEN HEP DALGALANACAKSIN
Türkiye BRICS gibi küresel ittifaklarda kendine yer açarak dünya sahnesinden daha etkin bir rol oynamaya ve milli teknoloji hamleleri ile geleceğe güvenle bakmaya devam edecektir. Yükselişimiz sadece ekonomik büyüme ile değil aynı zamanda sahip olduğumuz milli ve manevi ruh ile olacaktır. Kızıl Elma, Türk milletinin
bağımsızlık, büyüme ve güce ulaşma
ülküsünün sembolüdür. Bu vizyon, yalnızca askeri ya da ekonomik başarılarla sınırlı değil, aynı zamanda milletin sahip olduğu manevi güç ve dirençle şekillenmektedir. Kızıl Elma, Türkiye’nin yerel ve uluslararası sahada kendine koyduğu büyük hedeflerin bir simgesidir. N
e terör ne de dış tehditler ülkemizi Kızıl Elma’dan çeviremeyecek, Türk milletinin direnci, her zaman olduğu gibi, karşılaştığı her zorluğu aşacak ve şanlı bayrak hep dalgalanacaktır.
Bizde “elimizde bir vatan kaldı, bir de vatan hainleri”
#türkiye
#ekonomi
#Özgür Bayram Soylu
