Yaşadığımız dönem itibariyle en büyük talihsizliklerimizden biri, “şâmil şahsiyet” olarak tanımlayabileceğimiz kimselerin hızla sırra kadem basması. “Şâmil şahsiyet” mefhumuyla kastettiğim şu: İslâm’ı hayatın her alanını kuşatan mükemmel bir nizam olarak anlayan ve istikametini bu çerçevede belirleyen… İlmiyle âmil, siyasî şuuru diri… Seferde asker ve komutan, hazerde mütefekkir… İş başa düştüğünde, etrafına hiç bakmadan en önde koşabilecek biçimde vazifesine odaklanmış… Kendisine ait bir gündemi olan ve bu gündemden hiçbir şekilde sapmayan… Öfkesini de muhabbetini de en doğru hedeflere yönlendiren… Nihayet, şerefli ve onurlu bir ölümle bu dünyadan ayrılan…
“Şâmil şahsiyet” denildiğinde, Şeyh İzzeddin el-Kassâm (1882-1935), benim aklıma ilk gelen örneklerden biridir:
Kâdirî tarikatına mensup müderris bir babanın oğlu olarak Suriye’nin Cebele kasabasında dünyaya gelen İzzeddîn el-Kassâm, İslâmî eğitimini Ezher Üniversitesi’nde tamamladı. Dönemin bütün önemli âlimleriyle ve mücadele adamlarıyla tanıştı. 1909’da yeniden memleketine döndükten sonra babası gibi müderrislik vazifesini üstlendi, aynı zamanda camilerde verdiği vaaz ve hutbeleriyle özellikle gençler üzerinde ciddi bir tesir oluşturdu. 1911’de İtalyanlar Trablusgarp’ı işgal ettiğinde öğrencileriyle birlikte Libya’ya gitmeye hazırlanan Kassâm, Uşi Anlaşması’nın imzalanmasıyla bu hedefinden vazgeçmek durumunda kaldı.
Birinci Dünya Savaşı yıllarında Osmanlı ordusu saflarında mücadeleye katılan Kassâm, savaşın ardından Filistin’e geçerek İngiliz mandasına ve Siyonist işgalcilere karşı iki cephede birden direniş örgütledi. 20 Kasım 1935 günü, yanında bir avuç sadık adamıyla Filistin’in Cenin şehri yakınlarında İngilizlere karşı savaşırken katledilen Kassâm’ın cenazesi Hayfâ’nın Beledu’ş-Şeyh köyüne defnedildi.
İzzeddîn el-Kassâm’ın hayatında ilginç bir ayrıntı vardır: Tam da Filistin’de direnişin ve çatışmaların en yoğun olduğu dönemde, Suriyeli âlim Muhammed Kâmil Kassâb’la (1873-1954) ortaklaşa, Müslümanları bidatlere karşı uyarmak için bir risale kaleme almıştır Kassâm. 1925’te Şam’da basılan eser, “kıyametin koptuğunu görsen bile elindeki fidanı dik” emrine ittiba konusunda verilebilecek en pratik örneklerden biridir.
Filistin’deki bütün direniş örgütlerinin saygıyla ve minnetle andığı İzzeddîn el-Kassâm, aynı zamanda “Arapların Osmanlı’ya ihanet ettiği” şeklindeki yaygın genellemeyi tek başına boşa düşüren bir örnektir. Üstelik Hamas gibi Filistin’in ve Araplığın bağrından kopup gelen bir hareketin, askerî kanadına “İzzeddîn el-Kassâm Tugayları” adını vermiş olması, onun üzerinden Filistin davasının Osmanlı geçmişiyle kurduğu sağlam bağları simgeler. Bugün yine Türkiye’de birilerinin sıkça ifade ettiği şekilde “Araplar Osmanlı’yı sevmez” olsaydı, Hamas, Osmanlı kimliğinin altı kalın bir şekilde çizili bulunan İzzeddin el-Kassâm’ı bayraklaştırmazdı.
Filistin ziyaretlerimden birinde yolumu Hayfâ’ya düşürdüğüm zaman, Beledu’ş-Şeyh köyüne özellikle uğramıştım. Bugün, hemen yanında kurulan Yahudi işgal kolonisi sebebiyle “Neşer” olarak anılan köyde, okaliptüs, palmiye ve zeytin ağaçlarıyla kaplı serin bir mezarlıkta yatıyor İzzeddîn el-Kassâm. Kabrine doğru yürürken yaşadığım heyecan ve coşku, içimde hâlâ canlıdır. Celâdetli bir âlim, yiğit bir Osmanlı askeri, yürekli bir mücahit ve namlı bir şehit… İzzeddîn el-Kassâm’ın coğrafyaya verdiği ilham öylesine köklüdür ki, hayat hikâyesinin herhangi bir Müslümanı sarsmaması ve etkilememesi mümkün değildir.
İsmini burada anmaya değmeyecek bir Siyonist siyasetçinin “Kassâm’ın kabrini ortadan kaldıralım” teklifini duyunca, Beledu’ş-Şeyh’i ziyaret ettiğim o günü hatırladım yeniden. “Teröristler hatıralardan tamamen silinmeli” demiş aynı kişi. Oysa İzzeddîn el-Kassâm, Müslümanların ortak hafızasında ve şuurunda o kadar diridir ki, onu silmeye ve yok etmeye herhangi bir faninin gücü yetmez. Ve bizim hafızamızın derinliği, sadece bir kabre veya mezar taşına da bağlı değildir.
Bir kere daha inatla, ısrarla ve minnetle tekrarlayalım:
Selam ve rahmet olsun İzzeddîn el-Kassâm’a.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.