Osmanlı İmparatorluğu’nun Filistin’deki 401 yıllık uzun yönetimi boyunca, bazı eşraf aileleri öne çıkmıştı. Bu ailelerden bir kısmı, 1516’nın sonunda başlayan Osmanlı hâkimiyeti sırasında Filistin’de zaten mevcut olduğu gibi, bir kısmı da zaman içinde etkinlik kazanmıştı:
Hanım sahabî Ümmü Umâre Nuseybe binti Ka’b’ın soyundan gelen ve 638’de Hz. Ömer tarafından Kudüs’teki Kıyâme Kilisesi’nin anahtarı kendilerine teslim edilen Nuseybeler… Salahaddîn Eyyûbî 1187’de Kudüs’ü Haçlılardan temizledikten sonra Kıyâme Kilisesi’ni açıp kapatma işinde Nuseybelere yardımcı tayin edilen Cûdeler… Salahaddîn’in maiyetinde Kudüs’e yerleşen, ordunun bayraktarlığını üstlenen ve bilahare ulemâ sınıfına çok sayıda mensup yetiştirmekle ünlenen Fas kökenli Alemîler… Meşhur sahabî Hâlid bin Velîd’in soyundan gelen ve Eyyûbîler döneminden itibaren Kudüs’ün ilmî hayatında sürekli başrollerde yer alan, 1900’de Osmanlı İmparatorluğu’nun ilk özel kütüphanelerinden birini Kudüs’te tesis eden Hâlidîler… 1400’lü yılların sonunda Mısır’dan Filistin’e göç eden Türkmen (veya Kürt) kökenli Naşâşîbîler… Kendilerini Hz. Peygamber’in torunu Hz. Hüseyin’e nispet eden ve mensupları 15’inci yüzyıldan itibaren Kudüs’ün ilmî ve siyasî bürokrasisinde üst düzey görevlerde bulunan Hüseynîler… Nablus ve çevresinin ticaretini elinde tutan Arabistan kökenli Tûkânlar… Kanûnî Sultan Süleyman’ın özel fermanıyla Kudüs’te Hz. Dâvûd’un vakıflarını yönetmekle görevlendirilen Decânîler… Aslen Yemen kökenli olup Râmallah’a yerleşen, 1800’lerden itibaren de Filistin siyasetinde etkili olan Berğûsîler ve Filistin’in kuzeyinde geniş arazilere malik bulunan Abdulhâdîler bu ailelerin başlıcalarıydı.
Tüm bunların içinde, bilhassa Osmanlı İmparatorluğu yönetimiyle kurdukları yakın ilişkiler sebebiyle Hüseynîler ön plana çıkmıştı. Kudüs Müftüsü Hacı Emîn el-Hüseynî başta olmak üzere çok sayıda meşhur mensubu bulunan Hüseynîlerin hikâyesine yakından bakıldığında, sadece bir ailenin serencamıyla karşılaşılmaz, aynı zamanda Kudüs’ün ve Filistin’in son üç asırlık çalkantılı mazisi de gözler önüne serilir.
İsrail’in Siyonist tarih anlatısını yerle bir eden çalışmalarıyla dünya çapında haklı bir şöhret kazanan Yahudi akademisyen Prof. Dr. İlan Pappe’nin “Hüseynîler - Bir Filistin Hanedanının Yükselişi ve Düşüşü” (çev: Muttalip Tütüncü, Ketebe Yayınları) adlı eseri, işte tam da bu dönemi başarılı biçimde anlatan bir kaynak.
Osmanlı İmparatorluğu dağıldıktan sonra Filistin’deki rolleri daha belirgin hale gelen Hüseynîler, Hacı Emîn’in şahsında müftülük makamını elde etmeleriyle birlikte, vakıflar ve mahkemeler üzerinde de hâkimiyet kurmuştu. Pappe’nin kitabında bu zaman dilimi, aile tarihinin kişisel dramlarla dolu bir bölümü olarak anlatılır. 1936 Arap isyanı, Hacı Emîn’in liderliğinin zirvesiydi fakat aynı zamanda Filistin siyasetinde bölünmelerin derinleştiği bir dönemdi. İngilizlerle ve Arap dünyasındaki aktörlerle görüşmeleri, Londra konferanslarını, sürgün yıllarını ve nihayet II. Dünya Savaşı sırasında Berlin’de geçen tartışmalı günleri Pappe, bir belgesel yönetmeni titizliğiyle aktarıyor.
Kitap, kronolojik bir aile öyküsünden daha fazlası. Pappe, mikro ve makro tarihin birleştiği bir zemin oluşturuyor. Osmanlı arşiv belgelerinden Kudüs kadı sicillerine, İngiliz Mandası raporlarından Hüseynî ailesine ait özel yazışmalara, dönemin Arap ve İngiliz basınından hatıralara kadar geniş bir kaynak yelpazesine dayanıyor. Bu malzemeyi kuru bir veri olarak değil, canlı bir anlatının hammaddesi olarak kullanıyor. Her bölümde bir mekânın, bir toplantının veya bir ayaklanmanın sahnesi çiziliyor; okur, belgelerle inşa edilen ama roman tadında bir tarihî anlatının içine çekiliyor. Bu, Pappe’nin bilinçli tercihi. Önsözde belirttiği gibi, “bu kitap bir hikâye anlatıyor” ve yazarı, “betimlemenin analiz kadar güçlü olabileceğine” inanıyor. Pappe, kitabıyla, “tarih nasıl yazılmalı ve anlatılmalı?” sorusuna da pratik ve güçlü bir cevap veriyor.
Bugünlerde Filistin merkezli çok iyi bir kitap okumak isterseniz, “Hüseynîler - Bir Filistin Hanedanının Yükselişi ve Düşüşü” kesinlikle tavsiye edilir.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.