Pirus Zaferi yerine ortak başarı

04:0010/07/2025, Perşembe
G: 10/07/2025, Perşembe
Turgay Yerlikaya

Terörsüz Türkiye projeksiyonunun hayata geçirilmeye çalışıldığı şu günlerde, kritik bir eşikten geçiyoruz. Birkaç gün içerisinde, örgütün Öcalan’ın çağrısına uymak suretiyle silahları bırakacak olması ve sürecin teknik detaylarının gündeme gelmesi, bu konuda önemli mesafeler kat edildiğini gösteriyor. Hiç kuşkusuz süreç yönetimi ile dünya örneklerinden pozitif ayrışan bu projeksiyonun başarılı olması, Türk demokrasi tarihi açısından muazzam bir gelişme olacaktır. Ekim ayında başlayan bu sürecin

Terörsüz Türkiye projeksiyonunun hayata geçirilmeye çalışıldığı şu günlerde, kritik bir eşikten geçiyoruz. Birkaç gün içerisinde, örgütün Öcalan’ın çağrısına uymak suretiyle silahları bırakacak olması ve sürecin teknik detaylarının gündeme gelmesi, bu konuda önemli mesafeler kat edildiğini gösteriyor.
Hiç kuşkusuz süreç yönetimi ile dünya örneklerinden pozitif ayrışan bu projeksiyonun başarılı olması, Türk demokrasi tarihi açısından muazzam bir gelişme olacaktır.

Ekim ayında başlayan bu sürecin kamusal deklarasyonu öncesinde, devletin ilgili birimlerinde bu konu üzerinde yoğun bir diplomasinin olduğu anlaşılıyor. Uzun bir sürece yayılan bu projeksiyonun fiziki, siyasi ve uluslararası bağlamının oluşması, devletin bu noktadaki inisiyatifini çok daha mümkün hale getirdi. Aşama aşama kat edilen mesafenin bugün en önemli kazanımı ise silahların bırakılıyor oluşudur. Bu noktada sembolik bir önemi haiz olan bu eylem, toplumsal güvenin oluşumuna katkı sağladığı kadar sürecin sağlıklı işleyişine de etki edecektir.

SÜREÇ YÖNETİMİ VE SABOTAJ ETKİSİ

Bu sürecin sorunsuz biçimde nihayete erdirilmesi oldukça önemli. Nitekim bu tür süreçleri sabote etmeye dönük tehditler dikkate alındığında, benzer ihtimallerin yeniden gündeme gelme olasılığı da tartışılır. Bu açıdan İsrail’in bölgede güçlü ve bütünleşik bir aktör istemediği ve başta Suriye olmak üzere Türkiye’ye de teşmil edilebilecek parçalı bir yapı arzuladığı açık. Bu noktada içerideki espiyonaj ihtimali başta olmak üzere Suriye’de YPG’nin himaye edilme ve baştan çıkarılma olasılıkları üzerinde de durmak gerekiyor. Her ne kadar devlet, söz konusu tehditlere karşı geçmiş örneklerle mukayese edildiğinde çok daha güçlü bir kapasiteye sahip olsa da, bu tür ihtimallerin ciddiyetini her zaman gündemde tutmak gerekiyor.

ORTAK BAŞARI HİKAYESİ

Silahların bırakılma seremonisi de bu noktada üzerinde dikkatle durulması gereken bir husus. Hatırlayacak olursak, daha önceki tecrübelerde (Habur vb.) kamuya ve medyaya açık yapılan bazı eylemler geniş kitlelerde süreçlere yönelik eleştirel bir tavra neden olmuş ve bu süreçler çeşitli sınamalara maruz kalarak başarısız olmuşlardır.

Uzunca bir süredir tartışılan silahların bırakılması ve canlı yayında yayınlanması gibi ihtimaller, bu açıdan çeşitli sakıncalar ihtiva etmektedir. Öyle ki bu tür kritik ve sembolik süreçlerin herhangi bir aşamasında provokasyon olması durumunda, telafisi güç sorunlar yaşanabilir ve süreçte kat edilen mesafe hasar alabilir. Nitekim bu tür eylemlerin bütün ayrıntılarıyla canlı bir medya gösterisine dönüşmesinin herhangi bir rasyonalitesi yok. O nedenle, sağlıklı bir iletişimin tesisi adına sürece paydaş olan bütün aktörler sağduyu içerisinde olmalı ve herhangi bir yol kazası olmaması adına önlem almalılar.

Gelinen noktada siyaset alanını aşan ve bir devlet projesine dönüşen terörsüz Türkiye sürecini, dar ve gündelik siyasetin karmaşası üzerinden tartışmamak gerekiyor.
Hiç kuşkusuz sürece yönelik ihtiyat ve eleştirel pozisyonlar olacaktır fakat bu tür pozisyonları izale etmek ve sürecin zeminini genişletmek siyasilerin bir ödevidir. O sebeple mecliste teşekkül ettirilecek olan komisyonun temsil alanını genişletmesi zaruridir.

Siyaset alanında artan destek, siyasetin muhatabı olan seçmende de benzer bir desteği ortaya çıkartacak ve sürecin başarıya ulaşması çok daha mümkün olacaktır. Bu sebeple, son günlerde CHP’nin kurumsal olarak bu süreci sabote eden taraf olmayacaklarına dair yaptıkları açıklamalar önemli. İYİ Parti ve Zafer Partisi’nin de ihtiyatlı tavırlarında yaşanacak bir esneme sürecin mutabakat içinde tamamlanmasını temin edecektir.

Yakın dönemdeki tecrübelerle mukayese edildiğinde, koşulların her açıdan çok daha iyi olduğu bir evredeyiz. Bu sürecin başarıyla nihayete ermesi, yeni bir dönemin başlangıcı olacak ve temsil alanları çok daha demokratik bir yapıya kavuşacaktır. Bu noktada özellikle sürecin paydaşı olan aktörlerin süreci kendileri açısından tek taraflı bir başarı hikayesi olarak resmetme çabaları da anlamsız.
Sürecin sonunda ortaya çıkacak başarıyı bir Pirus zaferine çevirmek yerine bütün toplum kesimlerinin ortak başarısı olarak çerçevelemek çok daha anlamlı olacaktır.
#Siyaset
#CHP
#Turgay Yerlikaya