İsrail, Gazze’den sonra Lübnan’a da saldırdı. Bu gelişmeye bakılarak, bölgenin büyük bir savaşa gittiği söyleniyor ancak gelen işaretler aksini gösteriyor. İran, açık meydan okumalarına rağmen Gazze’de harekete geçmedi. Üst düzey komutanları öldürülürken sessiz kaldı. Şam’daki büyükelçiliği hedef alındığında tansiyonu düşürecek bir pozisyon aldı. İsmail Haniye, Tahran’da öldürüldüğünde süreci zamana yaydı. Lübnan saldırısından sonra da İran’dan gelen açıklamalar Tahran’ın “diplomasiye şans tanıdığını”
İsrail, Gazze’den sonra Lübnan’a da saldırdı. Bu gelişmeye bakılarak, bölgenin büyük bir savaşa gittiği söyleniyor ancak gelen işaretler aksini gösteriyor.
İran, açık meydan okumalarına rağmen Gazze’de harekete geçmedi. Üst düzey komutanları öldürülürken sessiz kaldı. Şam’daki büyükelçiliği hedef alındığında tansiyonu düşürecek bir pozisyon aldı. İsmail Haniye, Tahran’da öldürüldüğünde süreci zamana yaydı. Lübnan saldırısından sonra da İran’dan gelen açıklamalar Tahran’ın “diplomasiye şans tanıdığını” bizlere söylüyor.
Tahran neden bu pozisyonu alıyor? Arkaplanda, ABD ve İran arasında yapılmış bir anlaşma mı var? İşaretler çok güçlü bir şekilde “Evet” diyor. Nasılını anlatayım.
HER ŞEY O KONUNUN ETRAFINDA DÖNÜYOR
ABD’nin temel perspektifi bölgedeki varlığını minimize etmek ve odağını Çin’e kaydırmak. Her şey bunun etrafında dönüyor. Çıkış stratejisi şu iki ayağa oturuyor:
. İsrail’in güvenliğinin sağlanması. Bunun için İran’ın, İsrail çevresindeki (Lübnan ve Suriye) etkinliğinin azaltılması. Bu yüzden
Gazze, Lübnan ve Suriye’nin güneyinde
İsrail
. İki. Arap ülkelerin bir araya getirilerek İran’ın dengelenmesi. Bölgenin
üzerinde,
şekilde
.
ABD’nin Çin’e odaklanması Trump döneminde başladı.
İttifakı tam da yukarıdaki amaca hizmet için kuruldu. Trump’ın, yine 2018’de
çekmek
için Türkiye ile anlaşması
da Çin’e odaklanma perspektifiyle ilgiliydi. Trump gidince Küre İttifakı dağıldı.
Ama strateji devam ediyor.
Biden yönetimi de S. Arabistan liderliğinde Arap birliği kurmaya çalışıyor. Aynı zamanda İsrail’e ödünsüz destek veriyor.
2019 yılında
İsrail
arasında gizli bir görüşme yapıldı.
Burada İran’ın Suriye’deki varlığının ortadan kaldırılması kararlaştırıldı. (Detaylar için bakınız,
Jeopolitik sürpriz: ABD, Rusya ve
İsrail
nasıl anlaştı? Nisan 2024).
Ruslar, İsrail’in Suriye’deki operasyonlarına göz yumdu. Kasım Süleymani, bu toplantıdan altı ay sonra öldürüldü.
Yaklaşık dört yıl boyunca süren düşük yoğunluklu çatışmada 2023 yılı dönüm noktası oldu. ABD, bölgeden çekilme çalışmalarını hızlandırdı. Türkiye ile masaya oturup terör örgütü PKK’nın ne olacağını konuşmaya başladı.
ABD’nin çıkış hazırlıkları hızlanınca İsrail,
çemberi
oluşturmak için 7 Ekim’i fırsata
çevirdi. Bölgede varlığını artıran ABD ordusu gözetiminde önce Gazze’ye girdi
(AB Yüksek Temsilcisi Borrel
, İsrail’in Batı Şeria’yı da ilhak etmek istediğini açıkladı.) Şimdi Lübnan’a saldırıyor. En başından beri yazdığımız gibi,
Hizbullah’ın Litani Nehri’nin kuzeyine
çekilmesini
.
ANLAŞMANIN DETAYLARI ORTAYA ÇIKIYOR
Peki, İran itibarını sarsan bunca saldırı karşısında neden sessiz kalıyor? Çünkü,
İran’ın
. Mayıs ayında, bu köşede
“ABD-İran gizli görüşmesinde ne konuşuldu?”
diye sormuştum. O tarihten bu yana yaşananlar gizli görüşmede mutabık kalınan başlıkları gözler önüne seriyor. Sıralayalım.
. ABD’nin, 5 Kasım seçimlerinden sonra nükleer müzakerelerin yeniden başlaması konusunda Tahran’a söz verdiği söyleniyor.
Hatta “Kapsamlı siyasi müzakereler”den bahsediliyor.
İran, nükleer müzakerelerin ardından yaptırımların kaldırılmasını talep ediyor. İran
Cumhurbaşkanı Pezeşkiyan,
New York’ta yaptığı açıklamada nükleer müzakerelere yeniden dönmek istediklerini söyledi. “Nükleer anlaşmanın taahhütleri tam olarak yerine getirilirse
diğer konularda da müzakereye girebiliriz”
dedi.
İki. Altı ay süren görüşmelerin ardından,
ABD geçtiğimiz günlerde Irak’tan
çekilmeyi
. ABD zaten bölgeden çıkmak istiyordu ancak Irak’ı, İran’la pazarlık konusu yaptı. Bu haber çıktıktan birkaç gün sonra
da gövde gösterisi niteliğindeki ilk ziyaretini Irak’a yaptı. Hatta
ile selfie pozu verdi.
SURİYE DOSYASI AÇIKTA KALDI
Üç. İran için Gazze ya da Batı Şeria önemli değil. Ama Hizbullah önemli. Hizbullah’a yakın medya organları, örgütün İsrail’e neden yanıt vermediğini, “İran’dan
çıkmadı” gerekçesine bağlıyor. Pezeşkiyan, “Hizbullah, İsrail’e karşı tek başına duramaz” diyor. İran, Hizbullah’ın Lübnan’daki varlığına dokunulmasını istemez. Ama yaşananlar karşısındaki bu sessizlik, örgütün
çekilmesi
konusunda bir mutabakat mı var
sorusunu gündeme getiriyor.
. Hizbullah, İsrail ve ABD için bir sorun. Ama Yemen’deki İran’a müzahir gruplar sorun değil. Bu yüzden hiç gündeme gelmiyor. Yemen’deki güçlerin, S. Arabistan’ın dengelenmesi için orada kalması ABD’nin de çıkarına.
. ABD-İran müzakeresinde
Suriye dosyasının açıkta bırakıldığını düşünüyorum.
Nitekim İran, Suriye’nin S. Arabistan liderliğindeki konsorsiyuma entegre edilmesine karşı çıkıyor. Ülkedeki varlığını devam ettirmek istiyor. Bu yüzden hem ABD’nin hem de Rusya’nın Suriye dosyasını Türkiye ile konuşmak istediği görülüyor. Nitekim
ABD, PKK bahsini açıyor; Ruslar, Esad’la diyalog sürecine
önayak
. Suriye dosyası açıkta kalırsa bir sonraki çatışma alanı burası olacaktır.