Geçtiğimiz günlerde, yazmıştım. ABD, DEAŞ’a Karşı Uluslararası Koalisyonu Irak’tan çekecek ancak tasfiye etmeyecekti. Koalisyonun yeni görev yerinin Afganistan ve Afrika olması planlanıyordu. “DEAŞ’la mücadele” ABD, Çin ve Rusya arasında yaşanan gerilimin düğümlendiği bu bölgelere kaydırılacaktı (Büyük Haber: İşte ABD’nin Yeni Hedefi, 8 Ekim.) DEAŞ, El Kaide, PKK gibi terör örgütleri, hasım devletlerin bölgesel amaçlar için kullandığı aparatlara dönüşmüştür. Hatta bazı örgütlerin kuruluş amacı budur.
Geçtiğimiz günlerde, yazmıştım. ABD,
DEAŞ’a Karşı Uluslararası Koalisyonu
Irak’tan çekecek ancak tasfiye etmeyecekti.
Koalisyonun yeni görev yerinin Afganistan ve Afrika olması planlanıyordu.
“DEAŞ’la mücadele” ABD, Çin ve Rusya arasında yaşanan gerilimin düğümlendiği bu bölgelere kaydırılacaktı
(Büyük Haber: İşte ABD’nin Yeni Hedefi, 8 Ekim.)
DEAŞ, El Kaide, PKK gibi terör örgütleri, hasım devletlerin bölgesel amaçlar için kullandığı aparatlara dönüşmüştür. Hatta bazı örgütlerin kuruluş amacı budur.
, DEAŞ’ı Clinton ve Obama’nın kurduğunu ileri sürmüştü. Nitekim DEAŞ’ın özellikle Suriye’de ele geçirdiği bölgelerin daha sonra altın tepsi içinde PKK’ya devredildiğine hep birlikte şahit olmuştuk.
Bu çerçeveden bakınca bu
örgütlerinin,
küresel gerilim hatlarına sürülen “
öncü
birlikler” olduğu söylenebilir.
ABD’nin müdahale etmek istediği bölgelerde önce terör hortluyor (elbette istikrarsızlığı, ekonomik ve toplumsal koşulları, çatışma iklimini vs kullanarak), daha sonra Amerikan askeri ve koalisyon ülkeleri o ülkelere yerleşiyor.
TERÖRİSTLER AFRİKA’YA GÖTÜRÜLDÜ
Türkiye, Afrika’daki aktif oyunculardan biri (Detaylar için bakınız;
O Güç Mücadelesinin Ana Aktörü Nasıl Olduk? Ağustos 2024.)
Afganistan ve Asya’daki gelişmeler Ankara’nın yaşamsal çıkarlarını yakından ilgilendiriyor.
MİT’in Afrika’daki ilginç operasyonunun bu anlamda ayrıca incelenmesi gerekiyor.
Tüm bu başlıklarla ilgili son birkaç haftada yaşanan önemli gelişme ve edindiğim yeni bilgiler var. Aldığım notları madde madde anlatayım:
Bir. Yukarıda bahsettiğim “büyük haberi” yazdıktan sonra bir telefon aldım. Arayan Afrika konularını yakından takip eden bir dostumdu.
“Suriye’deki DEAŞ’lıların bir kısmının Afrika’ya götürüldüğünü tespit ettik”
dedi
Başka şeyler de söyledi. DEAŞ’ın Mozambik, Somali, Nijer, Burkina Faso gibi ülkelerde yapılanmaya çalıştığını anlattı.
İki. İngiliz
iç istihbarat servisi, MI5 Başkanı Ken McCallum,
“DEAŞ on yıl önceki gücünde değil ama toparlandılar ve yeniden terör ihraç etmeye başladılar” dedi.
ABD ”DESTEK PROGRAMI” BAŞLATTI
Üç.
gazetesinde
imzalı çok ilginç bir haber yayımlandı. Başlık “DEAŞ ve
”ydü. Haberde “ABD’nin Afganistan’dan çekilmesi, El Kaide ve DEAŞ’ın yeniden organize olmasına yol açtı” deniyordu. El Kaide, bu süreçte Kabil’in kuzeyinde dokuz eğitim kampı ve mühimmat depoları kurmuş.
Haber Afrika’yı da konu ediniyor, ilginç bilgiler veriyordu. The Telegraph diyordu ki
“Burkina Faso, Mali ve Nijer
’den ABD ve
çıkarılması bu örgütlerin o ülkelerde
eleman kazanmasına yol açtı.”
Bir de şunu söylüyordu: “ABD, ‘İslamist militanlığın’ yayılmasını önlemek amacıyla
Gana, Nijerya, Fildişi Sahili
gibi ülkelerde
destek programı başlattı.”
Dört. Tam da bu gelişmeler olurken, önceki gün ajanslara ilginç bir bilgi düştü: ”
MİT, terör örgütü El Kaide üyesi Ahmet Baykara’yı bir Afrika ülkesinde düzenlediği operasyonla yakaladı.
” Haberin devamını kısaca aktaralım: ”Terörist Baykara, El Kaide’ye bağlı olarak Suriye ve Irak’ta faaliyet gösterdi. Türkiye’nin kendisini takip ettiğini anlaması üzerine
. MİT’in yaptığı istihbarat ve risk analizleri neticesinde bir Afrika ülkesinde yakalandı.”
ANKARA’DAN AFRİKA ÜLKELERİNE TECRÜBE AKTARIMI
MİT’in Afrika operasyonu yukarıda çizdiğimiz çerçeve ile ilgili çok şey söylüyor. Neden?
Bir. Terörist Baykara’nın Suriye’den bir Afrika ülkesine kaçması teröristler için
Suriye-Afrika arasında bir koridor/hat
oluşturulduğu anlamına geliyor.
İki. Bu operasyon MİT’in Afrika ülkeleriyle kurumsal ilişkilerini güçlendirdiğini ortaya koyuyor. Türkiye’yi hedef alan teröristler o bölgede de yakından takip ediliyor. Muhtemelen yerel yetkililerle geliştirilen ilişkiler sayesinde hedef kişiler yakalanıp Türkiye’ye getiriliyor.
Üç. Şöyle önemli bir husus da var: Malum, Türkiye terörle mücadele alanında bölgenin, belki de dünyanın en tecrübeli ülkelerinden biri. Aynı anda üç örgütle (PKK, DEAŞ, FETÖ) mücadele eden, bu kapasiteyi geliştiren başka ülke yok. Bu saptamanın üzerine gelen yeni bilgi de şu:
Türk istihbarat ve güvenlik kurumları Afrika ülkelerine DEAŞ’la mücadele bilgi ve tecrübesini aktarmaya başladı.
Yani? Birileri terör örgütlerini Afrika’ya taşırken, Türkiye bu ülkelerin terörle mücadele kapasitesini güçlendirerek istikrara katkı sağlamaya çalışıyor.
NATO’NUN YENİ MİSYONU ÇİN Mİ?
Buraya kadar meselenin Afrika boyutunu anlattık. İşin Asya ayağında, Afganistan bahsini de aşan çok önemli gelişmeler yaşanıyor. DEAŞ’a karşı koalisyonu Afrika’nın yanısıra Afganistan’a da yerleştirmek isteyen ABD bir şey daha yapıyor:
ülkeleriyle, Çin’i çevreleyen ülkeler
Diğer bir deyişle
NATO’yu Asya’daki gerilimde aktörleştirmek istiyor.
Malum dün Brüksel’de
NATO Savunma Bakanları Toplantısı
yapıldı. Toplantıyı önemli kılan iki konu vardı. Birincisi DEAŞ’a karşı koalisyonun son durumu. İkincisi, NATO Savunma bakanlarının, Çin’i çevreleyen ülkelerin (Avustralya, Yeni Zelanda, Japonya ve Güney Kore) savunma bakanları ile bir araya gelmesi. Bu bir ilktir. Ve NATO’nun yeni misyonuyla ilgili önemli ipuçları içerir.
#mit
#politika
#Yahya Bostan