İstanbul’un meşhur börek zincirlerinden bir tanesinin giriş kapısının yanında üç ayaklı bir yazı tahtasının üzerinde amatörce çizilen bir karikatürü gördüğümde önce bunun börek tanıtımı için çizilmiş bir resim olduğunu zannettim.
Öyle değilmiş.
Yanına yaklaştığımda yazı tahtasının üstünde kara kalemle çizilen bir karikatür vardı.
Demir parmaklıkların içinde bir adam elinde bir çubuk.
Parmaklığın dışında da bütün bir ekmek ve hemen yanı başında muhtemelen demir parmaklıklı kapının anahtarı.
Resimde adam parmaklığın arasından çubuğu uzatmış ekmeği almaya çalışıyor.
Adamın önceliği özgürlük değil, ekmek.
Ama onun kafası öyle çalışmıyor.
Mideye odaklanmış.
Önce açlığını bastırması gerektiğini düşünüyor.
Resmin en üstünde kırmızı kalemle şunlar yazıyor;
A...... S....... Börekçisi;
Adres sorabilir, emanet bırakabilirsiniz.
İşletme değil esnafız....
Kırmızı yazının hemen altında da şöyle bir yazı var;
**
Börekçinin farklı biri olduğu belli.
Klasik, tanıdığımız bildiğimiz esnaf değil.
Kapıdaki yazı da İstanbul gibi istismarcıların yoğun olduğu bir şehirde oldukça cesur bir yazı.
Not; İstismar edileceğine inandığım için börekçinin açık adresini vermiyorum.
**
Rahatsız ki Körlük romanının yazarı Jose Saramago’nun kitabından yaptığı alıntıyı dükkânın girişine asma ihtiyacı hissetmiş.
**
Çocukluğu yoksulluk içinde geçmiş.
1922 doğumlu yazar ailesinin ekonomik durumundan ötürü okulu yarıda bırakıp çalışmaya başlamış.
Asıl mesleği makinistlik olan yazarın yapmadığı iş yok.
Bir dönem ressamlık, çevirmenlik, editörlük gibi işlerle de ilgilenmiş.
2010 senesinde hayata veda etmiş.
Körlük romanı, dünyada en çok satışı yapılmış kitaplardan biri.
Araba kullanan bir adam, yeşil ışığın yanmasını beklerken birden körleşir. Aniden gelişen bu durumdan dolayı bağırmaya başlar.
Başka birisi ona yardım ederken, arabası çalınır.
Adamın arabasını çalana da körlük bulaşır.
Doktora giden adamın neden kör olduğunu kimse anlayamaz.
Ancak, doktora körlük bulaşır.
Zamanla şehirdeki pek çok kişiye körlük bulaşır.
Devlet yetkilileri bu hastaları aynı binada karantinaya alır.
Aralarında kör olmayan tek kişi ise doktorun eşidir.
Doktorun yanında kalabilmek için kör taklidi yapar.
Tüm ülkeye yayılan körlükten dolayı kıtlık başlar.
Çeteler insanların yiyeceklerini çalar ve kadınlara tecavüz eder.
Doktorun karısı bir gün çete liderini öldürür.
Hastaneden herkes kaçar, ancak durumun dışarda farklı olmadığını fark ederler.
Doktor ve eşi, uzun bir süre dışarıda kalır ve sokaklarda çeşitli zorluklarla karşılaşır.
Daha sonra evlerine giden çift, buranın yağmalanmadığını anlarlar.
Evde yedi kişiyle beraber yaşarlar.
Zamanla herkesin körlüğü geçer.
**
**
Hakkari’nin Şemdinli ilçesinde gönüllü bir adam ve kız arkadaşı, köy köy dolaşıp çocuklara dondurma dağıtıyor.
Bakkalın bile olmadığı mezralara kadar gidip yüzlerce çocuğu sevindiriyorlar.
Sıcaklık 42 dereceyi geçse de arabalarına yükledikleri buz kasalarıyla 2024 yazında başladıkları bu yolculukta bugüne kadar 600’den fazla çocuğa ulaşmışlar.
O çocukların birçoğu belki de dondurmayı ilk kez tadıyor.
**
İnsan olarak doğuyorsun ama insan kalamıyorsun.
Onun için çaba göstermek gerekiyor.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.