Forum’a dünyanın her yanından ama konuyla ilgili çok sayıda siyasetçi, araştırmacı, gazeteci, akademisyen, entelektüel ve yazar katılıyor.
Forumun paneller kısmının dışında katılımcılar arasında her köşede tam beyin fırtınaları gerçekleşiyor
. Gazze’deki son durumların tartışıldığı bir oturumda savaş sonrası zorluklar ele alındı. Ateşkes sonrası şartların tartışılacağı konsepti İsrail ve Siyonist-ABD çevreleri aylarca
başlığı altında ele almışlardı.
Bu başlıkta Hamas’ın tamamen tasfiye edilmiş olacağı ve İsrail’in ezici üstünlük sağlamış olduğu bir sahne öngörülmüştü.
Ancak bugün Doha’da konuşulan ve çok daha gerçekçi olan senaryo çok şükür bundan çok uzak. Bilakis şimdi Gazze’de insani yardımların nasıl ulaştırılacağı ve
Filistin’in kendi kaderini tayin şeklinin nasıl olacağı konuşuluyor.
Oturumda konuşan isimlerden biri
Hamas Siyasi şube üyesi Basim Naim,
Hamas adına ilk duyanların belki tavizkar gibi algılayacakları bir konum ortaya koydu. Ama zaten Hamas eskiden beri de bunu savunuyordu.
Hamas’ın yönetimde olmak gibi bir ısrarı olmadığını söyledi ama hemen ekledi, eskiden beri Gazze’de yönetimde olmayı bir şart olarak sunmadı ama Filistin’in birliğini savundu ve dışarıdan herhangi bir vesayetin dayatılmasını reddetti, yine reddediyor.
Filistin’e dayatılacak hiçbir çözümün uygulanabilirliği de yok. Tamamen Filistin halkının iradesiyle oluşacak bir yönetimde Hamas’ın örgüt olarak durmasına gerek yok, zaten
Gazze halkının neredeyse tamamı şimdi Hamas direniş ruhunu benimsiyor. Batı Şeria’da da bundan farklı bir durum yok.