2018’den bu yana maslahatgüzar düzeyinde yürütülen ilişkilerin büyükelçi seviyesine çıkartılmasıyla Türkiye ve İsrail yeni bir sayfa açtı. Yeniden normale dönerken iki ülkenin ilişkisinin tarihini mercek altına alan bir kitap ile MİT'in 'Mossad müdahalesi' yıllar sonra ortaya çıktı.
İsrail ile Türkiye arasındaki buzlar erimeye devam ediyor. Dış politika trafiğini yoğunlaştıran Cumhurbaşkanı Erdoğan, NATO Zirvesi ve Körfez turunun ardından Ortadoğu siyasetinin öne çıkan isimlerini ağırlıyor. Filistin lideri Mahmud Abbas ile Ankara'da görüşen Erdoğan önümüzdeki dönemde İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'yu da Ankara da ağırlayacak.
İki ülke arasındaki diplomatik ilişkilerin büyükelçilik seviyesine çıkarılmasının ardından Netanyahu'nun Türkiye'yi ziyaret etme kararı alması ilişkiler yıllar sonra eski haline geldiğinin en net göstergesi oldu.
Yeni dönem iki ülke ve bölge için pek çok fırsat sunarken Londra merkezli Middle East Eye'dan (MEE) dikkat çeken bir Haber geldi.
MEE, Türk tarihçi Polat Safi tarafından yazılan Milli İstihbarat Teşkilatı 1826-2023 adlı kitaptan elde edilen bilgiler ışığında MİT'in MOSSAD müdahalesini sayfasına taşıdı.
'Ankara ve Tel Aviv ilişkileri yeniden normale dönerken, yeni kitap güvenlik işbirliğindeki çöküşün ayrıntılarını ortaya koyuyor' denilen haberde Türkiye'nin 1990'lı yıllarda PKK terör örgütü ile mücadele kapsamında bölgesel ortaklara ihtiyaç duyması nedeniyle İsrail'e yaklaştığı bilgisine yer verildi.
Türkiye'nin, İsrail ile F-4 savaş uçakları modernizasyon anlaşmaları, ardından ise 1996 yılında askeri işbirliği anlaşmaları imzaladığını hatırlatan MEE haberinde şu ifadelere yer verdi;
'Bir yıl sonra işbirliği bir adım öteye taşındı. Türkiye'nin milli istihbarat teşkilatı MİT ve Mossad, 2 Mayıs 1997'de, her iki gizli servisin de karşı tarafın önceden bilgilendirilmesi şartıyla birbirlerinin ülkelerine muhbir ve personel göndermesine ve yönetmesine izin veren çok önemli bir insan istihbaratı işbirliği anlaşması imzaladı.'
25 Mayıs 2010'da İsrail'in Gazze'ye insani yardım taşıyan Mavi Marmara gemisine baskın düzenleyerek dokuz Türk vatandaşını öldürdüğünü ve 50 kişiyi yaraladığını hatırlatan MEE bunun yeni MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ın göreve gelmesinden sadece dört gün sonra gerçekleştiğinin altını çizdi.
MİT'in yeni dönemde bu anlaşmaya müdahale ettiği bilgisine yer verilen haberde şu ifadeler yer aldı;
'2010 yılına gelindiğinde MOSSAD'ın sadece protokol hükümlerini ihlal etmekle kalmayıp, protokolü suiistimal ettiğine dair emareler ortaya çıkınca MİT müdahale etti ve buna göre Mossad, Ankara'daki irtibat bürosunu yıl sonuna doğru kapatacaktı'
İlerleyen yıllarda Türk-İsrail istihbarat çalışmasının her iki ülkenin de sorunlarını çözmesine yardımcı olduğunu belirten MEE '2020'de işbirlikleri yeniden büyürken Ankara ve Tel Aviv, gelecek yıl Ankara'yı ziyaret eden İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog ile ilişkilerini normalleştirdi' dedi.
2010’un Haziran’ında MİT, MOSSAD ile imzaladığı HUMINT (İnsan İstihbaratı) protokolünü yürürlükten kaldırdı. Bunun ardından MOSSAD Ankara’daki irtibat ofisini kapattı.
İsrail basını Fidan'ın rolüne dikkat çekti
İsrail merkezli Jerusalem Post, 'Yeni Türk Dışişleri Bakanı, İsrail ile işbirliğinde büyük rol oynadı' başlıklı yazsında Fidan'ın bu alanda oynadığı role dikkat çekmişti. İsrail Bölgesel Dış İlişkiler Enstitüsü Mitvim başkanı Nimrod Goren'in görüşlerine yer verilen yazıda Fidan'ın gerilimin yüksek olduğu dönemlerde bile İsrail istihbarat liderliğiyle bağlantı halinde olduğu belirtildi.
Yazıda Fidan'ın oynadığı kilit role dikkat çekildi ve şu ifadelere yer verildi;
'Bunun da ötesinde, Fidan'ın son yıllarda "İsrail ile Türkiye arasındaki ilişkileri geliştirmeye yönelik hamlelere öncülük ettiğini" söyleyen Goren, şunları kaydetti: “Erdoğan göreve geldiğinden beri güvenlik stratejisinin içindeydi. Türkiye'nin bölgedeki ilişkileriyle ilgili tüm merkezi meseleleri ele aldı. Başkanın güvenine, büyük deneyime ve bilgiye sahip.'