İşgalci İsrail'in salı ve çarşamba günleri Hizbullah üyelerinin kullandığı çağrı cihazlarına yerleştirdiği patlayıcıları infilak ettirerek onlarca kişiyi öldürmesi, Lübnan-İsrail hattında gerilimi artırıyor. İsrail ordusu, saldırıya eş zamanlı olarak bazı tugaylarını sınır hattına kaydırdığını ilan ederken, perşembe gecesi de Lübnan'daki 52 noktaya bombardıman düzenledi. Çağrı cihazları saldırılarıyla örgütün iletişim ağını çökertmek isteyen İsrail, gece saatlerinde düzenlediği hava ve kara bombardımanıyla örgütün karşı saldırı yeteneğini felç etmek istedi. Dün, Beyrut'un güneyindeki Dahiye bölgesine düzenlenen nokta hava saldırısında da Hizbullah üst düzey komutanlarından İbrahim Akil'in de aralarında olduğu11 Hizbullah komutanının öldüğü iddia edildi.
Hizbullah'ın çağrı cihazı saldırılarına vereceği cevap merak edilirken İsrail ordusuna bağlı topçu birlikleri ve savaş uçakları, sınıra yakın Lübnan beldeleri ve çevresine 52 hava bombardımanı ve 100'ü aşkın füze ve topçu ateşi saldırıları düzenledi. Perşembe gecesi Hizbullah’ın füze rampaları ve askeri mevzilerini vuran İsrail, dün öğleden sonra da Hizbullah'ın kalesi olarak bilinen Beyrut'un güneyindeki Dahiye mahallesinde iki binaya nokta bombardıman yaptı. İsrail ordusu, bombardımanın Filistinli direniş grupları ve İran Devrim Muhafızları komutanlarıyla toplantı yapan Hizbullah'ın üst düzey liderlerini hedef aldığını ilan etti. İsrail, bombardımanda daha önce İsrail tarafından öldürülen Hizbullah'ın özel operasyon birimi (Rıdvan Tugayı) lideri Fuad Şükür'ün yerine atanan İbrahim Akil’in hedef aldığını ve öldürüldüğünü iddia etti. Saldırıda ayrıca en az 10 Hizbullah komutanının daha öldürüldüğü öne sürüldü. Akil, Beyrut'taki ABD Büyükelçiliği’nin 1983’te bombalanmasıyla ilişkili olduğu iddiasıyla ABD tarafından arananlar listesinde yer alıyor.
Lübnan Sağlık Bakanlığı, İsrail saldırılarında 14 kişinin hayatını kaybettiğini, 9’u ağır olmak üzere 66 kişinin de yaralandığını bildirildi. Konuya dair Hizbullah’tan yapılan açıklamada, çatışma bölgelerinde görev yapan 62 yaşındaki Hüseyin Ali Muhsin Gandur’un (Nidal) öldürüldüğü ifade edildi. Aralarında beş çocuğun bulunduğu 8 sivilin öldüğünü belirten İsrailli yetkililer ise, saldırıyla savaşın yeni bir aşamaya geçtiğini ilan etti.
Gelişmelerin ardından İsrail medyasında yer alan haberlerde, Lübnan'da kapsamlı bir savaşın kaçınılmaz olduğu üzerinde duruluyor. İsrail'de yayın yapan Kanal 11'in savaş muhabiri İtay Blumental, bölgeden gelişmeleri aktarırken İsrail ordusunun savaş konusunda geri dönülemez bir karar aldığını söyledi. Kanal 12'de İsrail ordusunun hazırlıklarını değerlendiren kanalın savaş muhabiri Nir Dvori ise sınır bölgesindeki İsrail kuvvetlerinin yoğun bir hazırlık içinde olduğunu belirterek, İsrail ordusunun Pager cihazı patlamalarına eş zamanlı olarak 98'inci Tümen'i bölgeye göndermesinin Hizbullah'a, "Biz savaşa hazırız" mesajı olduğunun altını çizdi. İsrailli gazeteciler, Lübnan'a muhtemel bir saldırının amacının Hizbullah ve diğer direniş gruplarının füze saldırıları nedeniyle bölgeden kaçan Yahudileri yeniden bölgeye döndürmek olduğunu vurguladı.
Buna karşılık, Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah, perşembe akşamı yaptığı açıklamada, örgütün sınırdaki İsrail yerleşimlerine yönelik saldırılarını ancak Gazze'de ateşkes ilan edilirse durdurabileceğini ilan etti. Lübnan'daki diğer siyasi ve askeri güçler ise muhtemel bir Hizbullah-İsrail savaşını engellemek için diplomasi yürütüyor. Lübnan Başbakanı Necip Mikati, uluslararası topluma İsrail'i durdurma çağrısı yaptı. 1975-1990 arasında devam eden iç savaşın önemli aktörlerinden olan Hristiyan Maruniler, konuya dair net bir tavır takınmazken, iç savaşın diğer güç merkezi Dürzilerin liderlerinden Velid Canbolat ise sık sık "Direnişe" destek mesajları veriyor.
İsrail'in bu kez Lübnan'ı da hedefe koyması, bölgede endişeleri artırdı. Ürdün ve Mısır yönetimlerinin artık İsrail tarafından oldu bitti şeklinde artırılan ihlallere göz yummayacaklarını uluslararası topluma ilettiği belirtildi. Ürdün'ün Batı Şeria'daki olaylardan dolayı askeri alarm seviyesine geçtiği kaydedildi. Gazze'nin güneyindeki Philedelphi koridorunu işgal etmesi nedeniyle İsrail ile gerilim yaşayan Mısır da gelişmeleri dikkatle takip ediyor. İsrail'in gerilimi artırması Mısır dahil bölgenin tamamını da içine alacak bir savaş riskini taşıdığı uyarıları yapılıyor. Birleşmiş Milletler (BM) Suriye Özel Temsilcisi Geir O. Pedersen de muhtemel bir bölgesel savaşın Suriye'yi de içine çekecek kapsamlı bir çatışmaya dönüşme riskini taşıdığı yönünde uyarılarda bulundu.
İsrail'in Hizbullah'a saldırı gerçekleştireceğini önceden haber verdiğini ancak bunu çağrı cihazlarıyla yapacağını söylemediğini dile getiren ABD yönetimi yetkilileri, Gazze'deki katliamlarda olduğu gibi bir taraftan endişelerini belirtirken diğer taraftan İsrail'i destekliyor. ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin, çağrı cihazlarıyla saldırı yapılacağının bilgisine sahip olmadıklarını ve endişeli olduklarını açıklarken Wall Street Journal'da yer alan açıklamasında ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Matthew Miller, “Hizbullah sınır ötesinde saldırılar düzenlediği sürece, elbette İsrail de her ülkenin yapacağı gibi kendini savunmak için askeri harekat başlatacaktır” dedi. Gerilimin artmasının ardından Lübnan ile ilişkilerini canlı tutan Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Lübnanlı taraflarla diplomatik görüşmeler yaptıktan sonra ABD'li mevkidaşı Antony Blinken ile görüştü. Macron, konuya dair yaptığı açıklamada, "Lübnan'ın bütünlüğü, güvenliği ve egemenliğinin korunması gerekiyor. Hiçbir şey -ne bölgesel macera, ne özel çıkarlar, ne de herhangi bir davaya sadakat- Lübnan'da bir çatışma başlatmaya değmez" ifadelerini kullandı.