Bilim Kurulu toplantısına başkanlık eden Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Türkiye’nin koronavirüs ile mücadelesinde gelinen noktayı bugüne kadarki en detaylı verilerle paylaştı. İl il vaka sayılarıyla birlikte açıklanan veriler, Kovid-19 testi pozitif çıkan 8 bin 852 kişiyle İstanbul’un ülkemizdeki en riskli kent olduğunu ortaya koydu. Bakan Koca özetle şu bilgileri verdi:
Son 24 saatte yapılan test sayısı 14 bin 396. Vaka 2 bin 148 kişi daha arttı. Bir günde 63 kişi daha hayatını kaybetti. Toplam ölüm bilançosu 277’ye ulaştı. 333 hasta ise iyileşerek taburcu edildi.
Virüs çok kolay bulaşıyor. Başka hastalıklarda görmediğimiz bir hızla ilerliyor. Biz daha önce bunu böyle bilmiyorduk. Ortalama 2.6, 2.7 kişiye bulaştırır diye düşünüyorduk. O nedenle izolasyon ve hareketsizliğin son derece önemli olduğunun tekrar altını çizmek istiyorum. Bu virüs dünyaya yayılımı 3 ayda oldu.
Toplam 39 ilimizde can kaybımız var. 42 ilimizde hayatını kaybeden vatandaşımızın olmadığını gösteren bir tablo var. Burada ağırlıklı İstanbul, devamında İzmir, Kocaeli, Ankara, Konya, Zonguldak, Trabzon, Balıkesir ve Sakarya şeklinde ilk 10 il sıralaması böyle.
Hayatını kaybeden kişilerin yüzde 79,5’i yani yüzde 80’i 60 yaş üstü. Yoğun bakımda olanların yüzde 74.7’si 60 yaşın üzerinde. Risk grubunu hep söylüyoruz. Burada hipertansiyona örnek olsun diye veriyorum, hayatını kaybeden vatandaşlarımızın yüzde 68,8’i tansiyon hastasıdır. Yoğun bakımda olanların yüzde 63,3’ünün tansiyon hastası olduğunu görüyoruz. Şunu söylemek istiyorum: Özellikle hayatını kaybedenlerin yüzde 80’i 60 yaşın üstü, kronik hastalıkların seyri yüzde 75-80 durumunda seyrediyor. Kronik hastalığı olan, alt hastalığı olan ve 60 yaş üstünün daha riskte olduğunu görüyoruz. 65 yaş üstü ve kronik hastalığı olan kişiler asla ve asla evden çıkmasın, kendilerini izole etsin.
Önemli olan burada hayatını kaybeden vatandaşımızın sayısını minimalize edilebilir olmak. Testi daha çok Bilim Kurulu’nda yeni algoritma olarak genişlettiği hastalık bulgusu olan kişilere yapılmasıdır. Kendisinin negatif olduğunu düşünerek daha özgür hareket etmesine sebep olarak 3-5 gün sonra bu test pozitif çıkabilir ve birkaç kişiye bulaştırabilir. Bu dönemde herkes kendisini pozitifmiş gibi izole ederek önümüzdeki dönemi geçiriyor olmalı diyoruz.
Aile hekimlerimize ayrıca teşekkür etmek istiyorum. Bu dönemde pozitif veya şüpheli görülen vakanın kimlerle temas ettiğini bilmek, o kişileri özellikle izole etmek bu mücadelede önemli bir unsur olarak karşımıza çıkmakta. Sayılarımız artıyor ama vakalarımız içerisinde ölüm oranımız şu an yüzde 1.58. Bu anlamda birçok ülkeden aşağıdayız. Bunu daha aşağıya düşürme noktasında başarı gösterirsek bizim için önemli olur. Hedefimiz hayatını kaybeden vatandaşlarımızın sayısını azaltmak.
Bu taramada sadece bir hastanın çalışmanın nasıl yapıldığını göstermek için söylüyorum. Bir hastanın bulaştırdığı kişi sayısı en az 30. Bu herhangi bir tablo değil. Kimleri taradığımız, kimleri yoğun bakımda yattığı, kimleri kaybettiğimizi gösteren somut örnek. Yani virüs bu kadar kolay yayılıyor. Herkesin şu dönemde kendisini şüpheli gibi görüp kendisini izole etmesini, evinde izole etmesini son derece önemsiyoruz. Bulaştıran kişi ise, kaynak ise hayatta, hastanede bile yatmadı. Ama 3 kişinin hayatını kaybetmesine ve bu süreçte gördüğünüz gibi 12 kişinin testinin de pozitif çıkmasına neden oldu.
Bakan Koca, koronavirüs salgınında dünyada gelinen noktanın artık olayın başlangıç günlerini unutturduğunu ifade ederek şunları söyledi: “Hiçbirimiz dünyanın neresinde olursa olsun herhangi bir insan bu hastalık yokmuş gibi yaşayamaz. Bu eski dünya değil, sürdüregeldiğimiz hayat değil, dünya insanının ekran başından izlediği haberler eskiye benzemiyor. Dünyanın her ülkesi bu savaşta ayrı bir cephe. Karşımızda sürekli hareket halinde olan, içeri sızacak boşluk arayan, zayıf noktaları tehdit eden düşman var. İnsanlık buna ilk kez tanık oluyor. Dayanışma izolasyonla gerçekleşiyor. Dünya koronavirüse karşı ne başarı göstermişse bunu izolasyona borçludur. Biz de hastalığın ülkemize girmesini bu yolla öteledik. Bugünler tahammül ve dirayet günleridir. Bugünler geçicidir. Bugün ödevimizi ne kadar iyi yaparsak yarın bununla o kadar övüneceğiz. Başaracağız, bundan şüphe duymuyorum. Bu bir halk sağlığı savaşıdır. Hedefimiz bu savaştan en az can kaybıyla çıkmak, virüsü erken kontrol altına almaktır. Virüsün bütün gücü yayılma fırsatıdır. Bu savaşta virüse bu gücü tanımayalım. Sizleri bu savaşın kahramanları olmaya davet ediyorum. Bunu kendinizi izole ederek, koruyarak yapacaksınız.”