New York Şehir Üniversitesi (CCNY) Ekonomi Profesörü Marta Bengoa, ABD başkanı seçilen Donald Trump'ın ekonomi politikalarının uygulanması halinde ülkenin kamu borcunun artacağı uyarısında bulundu.
CCNY'de düzenlenen "Trump Döneminde ABD" adlı panelde konuşan Bengoa, Trump'ın altyapı ve vergi alanlarındaki planlarının gerçekleşmesi durumunda ülkenin halihazırdaki 19,5 trilyon dolarlık kamu borcunun artacağını belirtti.
ABD'nin Federal Yönetim ve Bütçe Dairesinin söz konusu artışı 5,3 trilyon dolar olarak öngördüğünü kaydeden Bengoa, kamu borcundaki artışın öncelikle vergi indirimlerinden kaynaklanacağını savundu.
Bengoa, Trump'ın kurumlar vergisini yüzde 35'ten yüzde 15'e çekerek ekonomiyi canlandırmayı ve istihdam yaratmayı planladığını ifade ederek, ancak bunun 9,5 trilyon dolarlık gelir kaybına neden olabileceğini dile getirdi.
Hükümetin gelir kayıplarını telafi etmek için daha uzun vadeli devlet tahvilleri sunabileceğini bildiren Bengoa, ekonominin canlanmasıyla kişisel gelirlerin ve harcamaların artacağını, bunun da enflasyonda ve faiz oranlarında yükselişe neden olacağını belirtti.
Bengoa, seçim kampanyasında Trump'ın yıllık yüzde 3,5 ila 4 arasında ekonomik büyüme yakalamayı vadettiğine işaret ederek, söz konusu büyüme seviyelerinin en son ABD'nin 42'nci Başkanı Bill Clinton döneminde yakalandığı bilgisini paylaştı.
Trump'ın altyapı harcamalarına 1 trilyon dolar harcamayı planladığını da hatırlatan Bengoa, bu miktarın az olduğuna inandığını söyledi.
Bengoa, Çin'in son 10 yılda altyapıya 10 trilyon doların üzerinde harcama yaptığına ve gelecek 3 yılda ulaşım altyapısı projelerine 720 milyar dolar harcama yapmayı planladığına dikkati çekerek, ABD'nin altyapı seviyesinin gelişmiş ülkeler arasında 25'inci sırada geldiğini vurguladı.
CCNY Siyaset Bilimi Profesörü Rajan Menon da Trump'ın dış ilişkilerdeki vaatlerini değerlendirerek, yeni ABD başkanının İran ve Çin'e karşı dikkatli hareket etmesi gerektiğini belirtti.
Menon, İran ile P5+1 ülkeleri (ABD, İngiltere, Fransa, Rusya, Çin ve Almanya) arasında imzalanan nükleer anlaşmanın Trump hükümeti tarafından feshedilmesi durumunda Tahran ile Washington arasındaki gerginliklerin artacağına işaret etti.
Trump'ın Tayvan Devlet Başkanı Tsai Ing-Wen ile telefonla görüşmesinin ABD-Tayvan diplomatik ilişkilerinde 1979'dan bu yana en üst düzey temas olduğunu anımsatan Menon, "Çin için Tayvan'ın önemi çok büyük. Bu nedenle Çin hükümeti Trump'ın telefon görüşmesine sert tepki gösterdi. Konu Tayvan olduğunda, Çin'in ABD ile olası bir anlaşmazlığında durdurulabileceğine inanmıyorum." dedi.
Menon, iş adamı Trump'ın geçmişte siyasi tecrübesinin olmadığının altını çizerek, danışmanlarından dış politika ve diğer ülkelerle ilişkiler konusunda sıkça yardım alması gerektiğini sözlerine ekledi.