Hem cari açığın hem borç maliyetlerinin düşürülmesi için yapılan çalışmalarda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın dile getirdiği yerel paralarla ticaret ön plana çıkıyor. Ekonomi bürokrasisinin de desteklediği yerel parayla ticarette Rusya ve İran ile başlayan çalışmaların Çin ile sürdürülmesi gerektiğine işaret ediliyor.
Kamu ekonomisi yüzünü cari açığın düşürülmesi modellemelerine çevirdi. Bu kapsamda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın dile getirdiği yerel paralarla ticaretin cari açığı düşürmede önemli bir ilaç olacağına dikkat çekildi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yerel paralarla ticaret konusundaki kararlı duruşuna ekonomi bürokrasisi de destek verdi. Cari açığa merhem olacak yerel paralarla ticaretin Çin ile de sürdürülmesinin önemine işaret edildi. Bu kapsamda 2010 yılında Çin ile yapılan ‘Mali İşbirliği Anlaşması’nın artık harekete geçirilmesi gerektiğine dikkat çekildi. Kamu bankalarının hiç yerel para cinsinden işleme girmediğine dikkat çeken uzmanlar, sistemde ‘aracı banka’ ihtiyacında kamu bankalarının elini taşın altına koyması gerektiğini söylüyor.
Yeni Şafak’a değerlendirme yapan uzmanlar, yerel paralarla ticarette Rusya ve İran ile başlayan çalışmaların cari açığı geriletmek, borçlanma maliyetlerini düşürmek için Çin ile de sürdürülmesi gerektiğine işaret etti. Çin ile Türkiye arasındaki dış ticaret açığının 20,4 milyar dolar Türkiye aleyhine olduğunu belirten uzmanlar, bu tutarın toplam dış ticaret açığının neredeyse yüzde 27’si olduğunu kaydetti. Bu kapsamda iki ülke arasında yerel paralar cinsinden yapılan para takası anlaşmalarının cari açık veren ekonomi için son derece önemli olduğu dile getirildi.
Çin’in dünyanın ikinci büyük tahvil ve bono piyasası olduğunu vurgulayan uzmanlar, bu kapsamda bizim gibi yüksek cari açık veren ve tasarruf açığı olan ekonomiler için Panda Bono’ların ortalama borçlanma maliyetini düşürmede biçilmiş kaftan olduğunu dile getirdi.
Şubat 2012’de Hazine Müsteşarlığı ile Çin Kalkınma Bankası arasında Mali İşbirliği Çerçeve Anlaşması, Bankacılık Alanında Sınır Ötesi Kriz Yönetimi Protokolü ve Türk Lirası-RMB Swap Anlaşması imzalandığını belirten uzmanlar, aradan 6 yıl geçmesine karşın Çin’in ‘Panda Bono’ları konusunda halen harekete geçilmediğine dikkat çekti.
Uzmanlar, kamu bankalarının yerel paralar cinsinden ticaret sisteminde yer almadığı gibi Hazine Müsteşarlığı’nın da 6 yıl önce yaptığı anlaşmaları harekete geçirmediğini belirtti. Uzmanlar, Hazine Müsteşarlığının borçlanma mekanizmasında batılı bankaların daha çok söz sahibi olduğunu aktardı. 6 yılda Çin ile ilişkiler imza aşamasında kalırken, Goldman Sachs, HSBC ve JPMorgan gibi batılı kurumlara her yıl yetki verildiği kaydediliyor.
Merkez Bankası’nın Çin ve İran merkez bankaları ile para takası anlaşmalarının “yerel paralarla ticaret” gerçekleştirilmesi için büyük fırsat olduğunu ifade eden uzmanlar, kamu bankalarının yerel paralarla ticaret mekanizmasını hiç kullanmadığına da dikkat çekti. Uzmanlar, Çin ve İran ile 37 milyar dolarlık karşılıklı ticarette para takasının hiç gündeme alınmamasının üzerinde düşünülmesi gerektiğini belirtirken, kamu bankalarının yerel ticaretteki sistem gereği ‘aracı banka’ ihtiyacında bile devreye girmemiş olduğunu anlattılar.