Gebze-Halkalı Tren Hattı 2018'de hizmete girecek

Yeni Şafak
10:1223/11/2016, Çarşamba
G: 23/11/2016, Çarşamba
AA
Apaydın, 2023 yılına kadar 3 bin 500 kilometre Yüksek Hızlı Tren (YHT), 8 bin 500 kilometre hızlı tren ve bin kilometre konvansiyonel demiryolu olmak üzere toplam 13 bin kilometre ilave demiryolu yapılacağını söyledi.
Apaydın, 2023 yılına kadar 3 bin 500 kilometre Yüksek Hızlı Tren (YHT), 8 bin 500 kilometre hızlı tren ve bin kilometre konvansiyonel demiryolu olmak üzere toplam 13 bin kilometre ilave demiryolu yapılacağını söyledi.

Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demir Yolları (TCDD) Genel Müdürü İsa Apaydın, “(Gebze-Halkalı Tren Hattı) Şu anda çalışmalarımız iyi gidiyor, belli bir hıza ulaştık. Banliyö rehabilitasyonu çalışmalarında bir takım sıkıntılar oldu ama şu anda aşıldı. 2018’in sonuna doğru inşallah İstanbul’da hizmet edebilecek” dedi.

Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demir Yolları (TCDD) Genel Müdürü Apaydın, Marmaray'ın tamamlayıcısı niteliğindeki Gebze-Halkalı Tren Hattı yapımı için çalışmalarının devam ettiğini belirterek, “Şu anda çalışmalarımız iyi gidiyor, belli bir hıza ulaştık." dedi.



Apaydın, Girişimci İş Adamları Vakfı'nın (GİV) düzenlediği Kasım Ayı Girişimci Buluşmaları'nda TCDD'nin çalışmaları ve hedefleriyle ilgili bir sunum yaptı.



Sunumunda TCDD'nin demiryolu sektörünün milli kaynaklarla geliştirilmesi için bağlı iştirakleriyle beraber çalışmalar yürüttüğünü aktaran Apaydın, 2023 yılına kadar 3 bin 500 kilometre Yüksek Hızlı Tren (YHT), 8 bin 500 kilometre hızlı tren ve bin kilometre konvansiyonel demiryolu olmak üzere toplam 13 bin kilometre ilave demiryolu yapılacağını söyledi.



Türkiye'de yük taşımacılığına ilişkin yatırımların yeterince bilinmediğini aktaran Apaydın, “Esasında alt yapımızın çoğunu yük ve karma işletmecilik yapacak şekilde planladık. Yani sadece yolcu treni hizmet edebilecek, yük ihmal edildi gibi bir durum yok. Özellikle Halkalı-Edirne hattı, Karaman-Adana Ulukışla hattı, Samsun, Çorum, Çankırı Kuzey-Güney hatları, Sivas'tan sonraki kısımda Kars'a kadar olan kısımda tamamen yük ve yolcu taşımacılığı birlikte yapılacak." diye konuştu.



Türkiye'de demiryolu yük taşımacılığının geçmişte yol geometrisinden dolayı karayoluyla rekabet edemediğini anımsatan Apaydın, şöyle konuştu:



“Bizim yük taşımacılığında süratlerimiz eskiden saatte 40-50 kilometre gibi bir seviyedeydi. Bunun sebebi alt yapı eksikliğiydi. Alt yapımızı iyileştirdiğimiz zaman, yol geometrimizi düzelttiğimiz zaman karayoluyla rekabet edecek seviyeye geliyoruz. İnşallah bu hatlarımız, şebekemiz 2023'te 25 bin kilometreye katlanacak. Burada şebekemizin yüzde 70'inde hızlı tren hatları hariç yük taşımacılığı yapılabilecek."



"Marmara Ring Demiryolu Projesi üzerinde çalışmalar aşama aşama ilerliyor"


Apaydın, Marmaray'ın tamamlayıcısı niteliğindeki Gebze-Halkalı Tren Hattı'nda çalışmaların devam ettiğini belirterek, “Banliyö rehabilitasyonu çalışmalarında bir takım sıkıntılar oldu ama şu anda o sıkıntılar aşıldı. 2018'in sonuna doğru inşallah İstanbul'da hizmet edebilecek şekle gelecek. Şu anda çalışmalarımız iyi gidiyor, belli bir hıza ulaştık." bilgisini verdi.



Marmara Denizi'nin kenarından dolaşan Marmara Ring Demiryolu Projesi üzerinde çalışmaların aşama aşama ilerlediğini belirten Apaydın, “Buradaki çalışmalar zamanı ve yatırım programı önceliklerine göre yapılmaya devam edecek." dedi.



Toplantıya katılan girişimci iş adamlarına demiryolu alanındaki iş fırsatlarını da aktaran Apaydın, “Özellikle elektrifikasyon ve sinyalizasyon tasarımı ve yapılması konusunda mühendislik anlamında orası bakir bir alan. Elektrik, bilgisayar ve elektronik mühendisleri için burası iyi bir alan sektör olarak… Demiryolunda kesintisiz iletişim de burada oldukça önemli. Önümüzdeki süreçte çok miktarda araç yapılması planlanıyor. Özellikle makine, metalürji malzeme, komponent üreticisi işletmelerimiz bu alanda birçok parçayı yerli olarak üretebilir." diye konuştu.



"Ülkeyi nasıl yönetirseniz yönetin dünyaya bağlı çalışıyorsunuz"


GİV Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Koç, ABD başkanlık seçimlerinin ardından doların tüm para birimlerine karşı değer kazandığını belirterek, “Malezya ringiti yüzde 5 düşmüş, Rus rublesi yüzde 4 değer kaybetmiş, Brezilya reali yüzde 8 değer kaybetmiş, Türk lirası yüzde 9 değer kaybetmiş. Bu 10-18 Kasım dönemi söylüyorum. Meksika pezosu yüzde 11 düşmüş. Biz Allah'tan sınırda değiliz. Meksika duvar hikayesinden önemli ölçüde değer kaybetmiş. Sadece İngiliz sterlini değer kazanmış son 1 ayda… Tabii önceki 6 ayda sterlinin ne kadar değer kaybettiğini bilmezseniz 'ne oluyor' dersiniz. Ülkeyi nasıl yönetirseniz yönetin dünyaya bağlı çalışıyorsunuz." diye konuştu.



Türkiye'de doların yükselmesinin girişimcileri kaygılandırdığını anımsatan Koç, doların bütün gelişen para birimlerine karşı değer kazandığını söyledi.



ABD Başkanı seçilen Donald Trump'ın uygulayacağı politikaların vaatlerinden farklı şekilleneceğini savunan Koç, “Trump da 3 ay, 6 ay sonra dünyanın bütün gerçeklerinin farkında olacak ve dolar buraya geri gelecek. Benim şahsi görüşüm bu. Çünkü dolardaki bu yükselişin onlara da bir faydası yok. Bu kadar değerli bir para birimiyle onların ticareti de çok etkilenir, açıkçası onların da çok işine gelmez diye düşünüyorum." değerlendirmesini yaptı.



Türkiye'de son 15 yılda sağlanan istikrarın ülkeyi şoklara karşı direnç sahibi yaptığını anlatan Koç, “Eğer son yıllarda gelişim sağlanmamış olsaydı bu son 3 deprem, Gezi Olayları, 17-25 Aralık ve 15 Temmuz Darbe Girişimi bu ülkeyi bugünkünden çok daha zor bir duruma sürüklerdi. Allah'a şükür ki sağlam iktidar sayesinde ekonomimiz belli bir ağırlığa ulaştı. 800 milyar dolar gibi rakamları gördük ve bu sayede de çok kolay hareket etmiyoruz." ifadelerini kullandı.



"Brent 100 dolar 120 dolar olsaydı bizim cari açığımız bunun iki katı olurdu"


Koç, Brent petrolün düşük seyrinin Türkiye ekonomisine nefes aldırdığını belirterek, “Türkiye hakikaten 2023 hedeflerini yakalamak istiyorsa ulaşımdaki yük/ton, kilometre/ton fiyatını belirli bir seviyenin altına indirmesi lazım. Çünkü Türkiye enerjisini ithal eden bir ülke. Allah'a şükür ki Brent petrol ucuz da ülke ekonomisini o kadar etkilemiyor. Düşünün ki bugünkü şartlarda bir de Brent 100 dolar 120 dolar olsaydı bizim cari açığımız bunun iki katı olurdu. Hamd olsun ki bu durumdayız." yorumunu yaptı.



Türkiye ekonomisinin büyümesinin tek yolunun girişimcilik olduğunu yineleyen Koç, şunları söyledi:



“İş üreten, proje üreten insanların bir kıymeti olmalı. Hepimiz bir darbe yaşadık, hepimizde kırılmalar oldu. O gün her bir vatan evladı üzerine düşeni fazlasıyla yaptı ve bu kadar kısa zamanda organize olup da böyle bir badireyi ülke olarak atlatmış olduk. Allah tekrarından ülkemizi korusun.



Mevcut durumda biz artık girişimciliğe odaklanmak istiyoruz, yeni projelere, iş fikirlerine yoğunlaşalım istiyoruz.



"10'a yakın projeyi desteklememiz lazım"


Gelecek yıl GİV'de daha çok girişimcilik eğitimi verileceğini aktaran Koç, “Daha yoğun bir eğitim sistemi olacak, daha çok tekil proje desteği olacak. Yani 2017'de biz GİV olarak kendi ağımızla Bahariye Melek Yatırım ağımızla 10'a yakın, milyonlar değil de yüz binler tutarında belki, yatırım çekecek projeyi desteklememiz lazım. Artık fiilen üye portföyümüzdeki yatırımcı arkadaşlara, analiz ettiğimiz projelere bir fiziki yatırım oluşturmamız lazım." diye konuştu.



Girişimcilere "iş kollarıyla ilgili makro gelişmeleri takip edin" çağrısında bulunan Koç, Google Alert uygulamasının iş kokusunda refleksleri diri tutmak için kullanılabileceğini söyledi.





#TCDD
#İsa Apaydın