Hastane, huzurevi gibi yerlerde kalan hasta ve yaşlı kişilerden yemek yiyemeyenlere verilen enteral beslenme ürünlerinde vurgun yolsuzluk iddiası mercek altına alınıyor. “Solisyon mamalar” olarak bilinen bu ürünlerin hastaların ihtiyacı olmadığı halde toplu reçete edildiği ve kullanılmayan ürünlerin el altından satılması şeklinde ciddi vurgun yapıldığı iddia ediliyor.
Hasta ve yaşlı mamaları Türkiye’de üretilmediği için yurt dışından ithal edilen pahalı ürünler. Bu ürünler Türkiye’de bir elin 5 parmağını geçmeyen firmalar tarafından ithal ediliyor. Yeni Şafak’a bilgi veren sektör yetkilileri, global bütçe uygulaması kapsamında ilaç ve tıbbi ürünlere yapılan bütçe ödemelerinin yükünü artıracak yeni iddiaların enteral beslenme ürünleri ile ilgili olduğuna dikkat çekti.
Hasta ve yaşlı maması ödemelerinin artış miktarının normalin çok üzerinde seyretmesi şüphenin temel nedenini oluşturuyor. Çünkü 2015’te bütçeden 220-230 milyon lira ödenen enteral beslenme ürünlerinin bütçeye maliyeti 2016’da 400 milyon lira çıktı. Ayın ürün grubuna yapılan ödemenin geçen yıl 800 milyon lirayı aştı. Ağırlıklı hastanelerde ve huzurevinde kalan ancak yeme zorluğu çeken geriatri hastalarından sıvı beslenme ihtiyacı olanların kullanılan bu ürünlerin faturasının her yıl katlanarak artması vurgun şüphesini arttırıyor.
İddiaların başında hasta ya da yaşlıların ihtiyacı olmadığı halde ihtiyaç gibi gösterilip, bu ürünlerin getirtildiği ve Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK)’nın geri dönüşüm sisteminden parasının alındığı dile getiriliyor. Ardından kullanılmayan bu ürünlerin daha sonra, el altından yeniden satışa çıkarıldığı da iddialar arasında. Bu ürünleri temin eden satıcıların; toplu fatura ile ortaya çıkardıkları farklarla ilgili iddiaların merkezinde olduğunu konuşuluyor.
Enteral beslenmeye muhtaç hasta ve yaşlılar için alınan bu ürünlerin bütçedeki miktarının artmasının temelinde bu ürünlerin verildiği yerlerdeki hastalar adına toplu reçete edilmesi de dile getiriliyor. Hasta adına fatura edilmeyip, daha sonra toplu kesilen faturada ihtiyaçtan fazla şekilde parasının alındığı konuşuluyor.
Fiyatların artırılmasını sağlamaya yönelik başvurulan bir diğer yöntemin de referans ülke değişikliğine gidilmesi olduğu ifade ediliyor. Referans ülke değişikliği yapılamayan ürün gruplarında referans alınan fiyat değiştirildi. Bütçe ödeneklerinin yükselmesinde bu yöntemin de etkisi araştırılması gerektiği belirtiliyor.
Bu ürün grupları ile ilgili aşırı bir fiyat artışı 2007 yılında yaşandı. İthalatçı firmalarla görüşen SGK, fiyatların çok yukarı çıkmasından dolayı indirim istedi. 11 yıl önce yapılan bu girişimle SGK, ödemelerde 50 milyon liralık bir indirim sağlamıştı.
Türkiye’de 2000 yılında yapılan nüfus sayımında 65 yaş ve üzeri nüfus tüm nüfusun yüzde 5.7’si iken, 2009’da yüzde 6.9 ve son olarak 2010 verilerine göre 5 milyon 327 bin 736 kişi ile bu oran yüzde 7.2 oldu. Yaşlı nüfusun 2025 yılında 12 milyon olacağı tahmin ediliyor. Türkiye’de 2009 yılı itibarıyla doğuştan itibaren beklenen yaşam süresi 73,4 yıl. Bu değer erkekler için 71,5 yıl, kadınlar için ise 76,1 civarında.