Türkiye’de, akıllı cihazların internet üzerinden birbiriyle iletişim kurduğu üretim tesislerinin sayısı her geçen gün biraz daha artıyor. İçecek sektörünün önde gelen oyuncularından Uludağ İçecek, Bursa Yenice Fabrikası’nda devreye aldığı Ar-Ge merkeziyle, sanayi 4.0’a koşuyor. 100 yılı aşkın bir tarihi olan ve 40’tan fazla ülkede ürünleri satılan şirket, Türkiye’de ve dünyada gerçekleştirdiği ilklere yenilerini eklemek için inovasyon çalışmaları ve Ar-Ge merkezine 190 milyon liralık yatırım gerçekleştirdi.
2006 yılından beri otomasyona yatırım yaptıklarını söyleyen Uludağ İçecek CEO’su Mete Öz, “O günden beri birbiriyle konuşmayan, dijital olmayan ne bir vana ne de bir makinamız var. Aslında burası uzaktan yönetilebilecek bir tesis.
Ar-Ge ve kalite güvencede 80 kişi, Uludağ içecek’te ise; toplam bin 125 kişi çalışıyor. En fazla satış ve pazarlama kanalında istihdam sağlıyoruz. Biz Türkiye’de 3.0’ı tamamlamış; endüstri 4.0’ın başında olan firmalardan biriyiz. İçecekte ise tek firmayız. Kalite ve inovasyona yatırım yapıyoruz” diye konuştu.
2017 yılını toplam 640 milyon liralık bir ciroyla kapattıklarını söyleyen Mete Öz, şunları kaydetti: “İki kategoride marka lideriyiz. Bu kategoriler Uludağ Limonata ile meyveli ve meyvesiz maden suyu.”
2018 yılında biraz daha temkinli giderek; enflasyonun 5-6 puan üzerinde yüzde 20’ye yakın bir büyüme hedeflediklerine işaret eden Öz, “2019 yılında yeniden yüzde 20-25 büyümeyi hedefliyoruz” ifadelerini kullandı. Ortadoğu ve Kuzey Afrika’nın kendileri için çok ciddi bir hedef pazar olduğuna işaret eden Uludağ CEO’su Mete Öz, “Balkanlarda büyüyoruz. Almanya’da zaten çok iyi gidiyoruz. Afrika’nın Kuzey’inde varız güneyi ile de ilgileniyoruz” dedi.
2017 yılında 5 milyon avroluk ihracat gerçekleştirdiklerini dile getiren Uludağ İçecek Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ömer Kızıl ise, “Uludağ Yaş Sebze ve Meyve İhracatçılar Birliği’ne bağlı Türkiye’nin en fazla ihracat yapan içecek şirketiyiz” diye konuştu. 2018 yılında kadınlara yönelik çıkarttıkları ‘Uludağ Premium’ yüz spreyi satışlarının da çok iyi gittiğini anlatan Kızıl, 2018 yılının Türkiye için cilt bakım spreyi bakımından çok önemli bir yıl olacağını kaydetti.
Kızıl, şeker fabrikalarının özelleştirilmesine ilişkin olarak da, şeker pancarından elde edilen şekerle üretim yaptıklarının altını çizerek; “Nişasta bazlı şeker (NBŞ) kullanmayan bir firmayız. Şeker pancarı kullanmaya devam edeceğiz. En büyük şeker alıcılarından biri olarak biz de satış süreçlerini yakından takip ediyoruz. İnşallah doğru kişiler alır ve üretimi arttırırlar” değerlendirmesinde bulundu.