Siparişleri yetiştirmekte zorlanan sanayiciler, yeni üretim için kapasiteyi artırmak istese de OSB’lerde yer bulamıyor.
Kovid-19’da dünyanın önemli “tedarik” merkezlerinden biri olan Türkiye’de sanayi üretimi zirve yaptı. İhracatçı firmalar bu fırsatı değerlendirerek dünyanın dört bir yanına mal ve hizmet satışı için seferber olmuş durumda. Ocak-şubat aylarındaki ihracat artışının sürmesi bekleniyor.
Ocakta Türkiye’nin ihracatı dünyayı kapatan salgına rağmen geçen yılın aynı ayına göre yüzde 2,5’lik artışla cumhuriyet tarihinin en yüksek ocak ayı ihracat rakamı olan 15 milyar 48 milyon dolara ulaştı. Şubatta ise yüzde 9,6 artarak 16 milyar 12 milyon dolar oldu.
Küresel ekonominin koronavirüs kısıtlamaları nedeniyle büyük yara aldığı 2020’de ticaretteki payını artıran Türkiye, bu yıl da dış ticarette öne çıkmayı sürdürüyor.
Pandemi sürecinde tedarikte merkez ülke olduğunu ispatlayan Türkiye’de sanayi üretimi zirveye yaptı. İhracatçı firmaları; ayağına gelen bu fırsatı değerlendirerek dünyanın dört bir yanına mal ve hizmet satışı için seferber olmuş durumda.
Ocak şubat aylarındaki ihracat artışının sürmesi bekleniyor. Siparişleri yetiştirmekte zorlanan sanayiciler, yeni üretim için kapasiteyi artırmak istese de OSB’lerde yer bulamıyor.
İhracatçının hedefinde; yerli ve milli üretimle öne çıkan Türkiye’nin dış ticaret fazlası veren bir ülke olması için ithalatı azaltıp ihracatı artırması hedefi var.
OCAK VE ŞUBAT RAKAMLARI İYİ
Ocak ayında Türkiye’nin ihracatı, koronavirüs pandemisine rağmen geçtiğimiz yılın aynı ayına göre,
yüzde 2,5’lik artışla 15 milyar 48 milyon dolara ulaşarak Cumhuriyet tarihinin en yüksek ocak ayı ihracat rakamı oldu.
Şubat’ta ise ihracat, % 9,6 artarak 16 milyar 12 milyon dolara çıktı.
YÜKSEK İHRACATLA TAÇLANDIRALIM
Yeni Şafak’a değerlendirmelerde bulunan
sanayici, tüccar ve ihracatçılar; üretimin pandemi öncesi dönemi yakaladığını belirtiyor.
Oda ve birlik başkanları; yerli ve milli üretimle tedarikçi konumunu güçlendiren Türkiye’den daha çok pazara açılması hedefiyle çalıştıklarını belirtiyor.
Türk sanayicisinin her koşulda üretim yapma dayanıklılığını ve kabiliyetini pandemide gösterdiğini belirten iş insanları, bunun ihracat başarısıyla taçlandırılması gerektiğini vurguluyor.
HAZIR GİYİM 33 MİLYAR DOLAR PEŞİNDE
İstanbul Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (İHKİB) Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Gültepe, hazır giyim olarak ihracatta üçüncü sırada yer aldıklarını belirterek,
“Net ihracatta birinci sırada yer alan sektörden bahsediyoruz. Çalışmalarımız, vizyonumuz ve misyonumuz önümüzdeki dönemlerde ihracatımızı daha fazla artırmak üzerine kurulu. Şu an 18 milyar dolarlık ihracat yapıyoruz. Bu rakamı en kısa sürede orta vadede 33 milyar dolara çıkarmayı hedefliyoruz. Bunu da dijital dönüşümle, Avrupa’da bahsedilen yeşil ayak karbon ayak izleri çalışmaları ile beraber, farkındalık oluşturmaya çalışıyoruz. Anadolu’da çok büyük yatırımlar yapıyoruz. Anadolu’nun üretim üssü olması için çalışıyoruz”
diye konuştu.
GELECEK ÜRETİM VE İHRACATTA
Gültepe, yaptıkları çalışmalarla ihracatı artırarak Türkiye’nin ekonomisine katkı vermeye devam edeceklerini ifade ederek,
“Üretim ve ihracatımızı artırmamız gerekiyor; çünkü gelecek burada. Biz de ithal oranı çok düşük. Yüzde 10’u bile bulmaz. Kilogram fiyatı da çok yüksek. 16,5 doların üzerinde. Önümüzdeki dönem 18 doları bulacağını tahmin ediyoruz. Dolar kurunun her zaman rekabet edebileceğimiz seviyede olmasından yanayız”
değerlendirmesinde bulundu.
Üretim ve ihracat ayağına yoğunlaştıklarını ifade eden Kocaeli Sanayi Odası (KSO) Başkanı Ayhan Zeytinoğlu, Türkiye’nin kasım ve aralık aylarında ihracatta rekorları kırdığının altını çizerken, ocak ve şubat aylarında da o aylara ait rekorların kırıldığını belirtti.
“Konteyner sıkıntıları, Suudi Arabistan tarafından uygulanan gizli ambargo olmasaydı muhtemelen ocak, şubat ve mart aylarında da yeni rekorlarla devam edecektik”
diyen Zeytinoğlu, tüm olumsuzluklara rağmen ihracattaki gidişatı başarılı bulduğunu dile getirdi. Türkiye’nin Avrupa’ya ihracatının büyük kısmının tırlarla yapıldığı bilgisini veren Ayhan Zeytinoğlu, pandeminin başında bunun sürdürülebilir olmadığını ifade ettiklerini fakat konteyner krizi ve küresel tedarik zincirinde Çin merkezli sorunların ardından tırlarla yapılan ihracatın ne kadar kritik olduğunu ve Türkiye’nin avantajına olduğunu gördüklerini aktardı.
TÜM TALEPLERİ KARŞILAYABİLİRİZ
Türkiye’nin üretim kapasitesi ve gücüyle her türlü talebi karşılama yetkinliği olduğuna dikkat çeken Zeytinoğlu, talep oluştuğu sürece dinamik bir şekilde ihracattaki artışın süreceğini vurguladı. Hizmet ve ticaret sektöründe tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de çeşitli sorunlar yaşandığını dile getiren Ayhan Zeytinoğlu,
“Fakat sanayide firmalarımız insanımız dinamik. Bir fırsat bulduğumuzda bunları değerlendirebiliyoruz. İnsanımız zaten bu çabanın içerisinde”
şeklinde konuştu.
DEMİRYOLU, TİCARETİ HIZLANDIRIR
Avrupa ile yakınlığın hızlı demiryolu ağı ile daha büyük getiriler sağlayacağı bilgisin veren Zeytinoğlu, şu ifadeleri kullandı: “İstanbul’dan Edirne’ye kadar olan demiryollarının yenilenmesi noktasında Avrupa fonlarından 260 milyon avroluk bir destek alındı.
Bu demiryolu ağının bizim ülkemizdeki kısmının bitirilmesi Avrupa’ya hızlı bir şekilde mal gönderebilmemiz adına oldukça önemli. Zaten ihracatçımız ve üreticimiz rekabetçi bir kur ile desteklenirse ihracat artar. Bugün ihracat yapmayan birçok üyemizin ihracata başladığını ifade edebilirim. Dinamik bir yapımız var.
Başka ülkelerde firmaların ihracata başlayabilmesi uzun süreler alır. Biz bunu yaşamadık. Yeterli mi tabi ki değil. Üyelerimize destek olarak yurt dışına açmaya çalışıyoruz.”
ÜRETİM, İHRACAT VE LOJİSTİKTE ÖNE ÇIKIYORUZ
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı İsmail Gülle, Türkiye’nin ve dünyanın çok önemli bir süreçten geçtiğini belirterek, üretimin ülkemiz için en büyük şans olduğunu vurguladı. Türkiye’nin üretim, ihracat ve lojistik ile ilgili önemli bir dönemi yaşadığını belirten Gülle, Türkiye’nin ihracattaki gücüne, insan kaynağına, potansiyeline ve sektör çeşitliliğine dikkat çekti. Bu dönemin faydalarını ve avantajlarını 2021’de göreceğimizi dile getiren Gülle,
“2021 hem tabana yayılma hem de hedefleri tutturma bazında yeni yatırımlarla büyük hedeflere ulaşacağımız bir yıl olacak. Şu an ciddi yatırımlar var. Sanayiciler OSB’lerde yer bulmakta zorlanıyor. İthalatı azaltıp, ihracatı ne kadar çok artırırsak dış ticaret fazlası veren Türkiye’ye uygun bir altyapıyı da böylece gerçekleştirmiş oluruz”
dedi.
MÜŞAVİR VE ATAŞE SAYISI ARTMALI
Türkiye’nin Şubat 2021 tarihi itibariyle yurt dışında 173 noktada ticaret müşaviri ve ataşesi bulunuyor.
113 ülkede görev yapan ticaret müşaviri ve ataşe sayısının yetersiz olduğu ifade ediliyor.
İhracatçılar yeni pazar arayışları ve pandemi sonrasında öne çıkan yeni fırsatları yakalamak için raporlamalar yapacak daha çok müşavir ve ataşenin görevlendirilmesini istiyor.
ÜRETİM ÜSSÜ OLDUĞUMUZU TÜM DÜNYAYA İSPATLADIK
Türkiye’nin pandemi sürecinin başından itibaren bir üretim üssü olduğunu tüm dünyaya ispatladığını ifade eden Adana Sanayi Odası (ADASO) Başkanı Zeki Kıvanç,
Avrupa’nın da Amerika’nın da en büyük tedarikçisinin ilerleyen süreçte Türkiye olacağını söyledi. İhracattaki artışın süreceğini aktaran Kıvanç, pandemi sonrası bu artışın daha iyi hissedileceğini belirtti.
Kıvanç, sanayinin birçok alt sektöründe siparişlerin artarak devam ettiğini dile getirirken, mart ayı ihracatında pandemi öncesinin yakalanacağını söyledi. Dünyada bütün ülkelerde ihracatın düştüğünü aktaran Kıvanç, Türkiye’de her geçen ay daha yükseldiğini belirtti. Kıvanç,
“Sanayi üretimi her geçen ay yükseliyor. OSB’lerde yatırım yapmaya yer yok”
ifadelerini kullandı.
SANAYİDE SORUN YOK, İHRACATTA ENGELLER VAR
Sanayicilerin pandemi sürecinde yüzde 60-70 seviyelerinde üretmeye devam ettiğinin altını çizen Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası (TTSO) Başkanı Suat Hacısalihoğlu, “Üretimde hiçbir sorunumuz yok. Doludizgin devam ediyoruz. İhracata daha fazla ağırlık vermemiz gerekiyor.
Firmalarımız lojistikte özellikle doğu hareketli yollarda Gürcistan, Türkmenistan ve Kazakistan gibi ülkelerde geçiş belgesi sorunu olduğu için büyük sıkıntılar yaşıyor. Bu ülkelerin TIR'ları bizim ülkemizde hiçbir sorun yaşamazken biz oralarda sorun yaşıyoruz. Özellikle Sarp Sınır Kapısı’nda lojistik firmalarımız 3-4 gün bekletiliyor. Bu ihracatı çok olumsuz etkiliyor.
Açıkçası ben bunun Türkiye’ye karşı bilinçli yapıldığını düşünüyorum. İşin lojistik ayağı çözülmeden ihracatta başarı oranımızın artmaması mümkün değil. Firmalarımız malını daha hızlı gönderebilse bu ihracata ve üretime pozitif olarak yansır" dedi.
ELİMİZDEKİ FIRSATI DEĞERLENDİRMELİYİZ
Pandemi sürecinin Çin’e olan bağımlılığın azalmasına sebep olduğunu aktaran Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) Başkanı İbrahim Burkay şu değerlendirmelerde bulundu: “Tedarik güvenliği ve küresel tedarik zincirlerindeki kısalma Türkiye’yi potansiyel ülke olarak öne çıkarıyor. Ülkemizin yakalamış olduğu bu fırsatı en iyi şekilde değerlendirmesi adına gayret gösteriyoruz.
Pandemi sürecinde Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde yerli ve milli üretimin desteklenmesi amacıyla hayata geçirilen politikaların önemi bir kez daha anlaşıldı. Bursa ve ülkemiz pandeminin oluşturduğu bütün zor şartlara rağmen üretim gücünü ayakta tutmayı başardı. İhracatımız her şeye rağmen güçlü bir şekilde devam ediyor.
Genel olarak siparişler, üretim ve kapasite kullanım oranlarında bir iyileşme görüyoruz.
Özellikle yılın ikinci yarısından sonra siparişlerin daha da güçleneceğini öngörüyoruz.
Bursa iş dünyası olarak bu yıl ihracatta yeni rekorlara koşacağımıza inanıyorum.”
2020 kayıpları bu yıl geri alınır
Dünya Ticaret Örgütü’ne göre geçen yıl yüzde 9,2 gerileyen küresel mal hizmetinin bu yıl yüzde 7,2 yükselmesi bekleniyor. Bu yıl ihracatta kuzey Amerika ile Avrupa’nın öne çıkması bekleniyor. İthalatta ise Avrupa ile birlikte hem Kuzey hem Güney Amerika’daki beklenti yüksek görünüyor.
#Kovid-19
#Türkiye
#Sanayi üretimi
#İhracat
#İthalat