
İkinci el araç piyasasında yapılan kapsamlı bir araştırma, araçların değerini en hızlı düşüren faktörlerden birinin sanılandan çok daha basit bir ayrıntı olduğunu ortaya koydu: araç rengi. Üstelik bu fark, üç yıl gibi kısa bir sürede binlerce liralık kayba yol açabiliyor. Peki hangi renkler araç değerini daha hızlı düşürüyor?

Araç satın alırken tercih edilen küçücük bir ayrıntı, üç yıl içinde yüzlerce liralık değer kaybına yol açabiliyor. ABD’de yapılan kapsamlı bir araştırma, ikinci el otomobillerdeki fiyat düşüşlerinin arkasında rengin de olabileceğini ortaya koydu. Sonuçlar, araç sahiplerini alışveriş yaparken bir kez daha düşünmeye itiyor.

ABD merkezli araştırma şirketi iSeeCars tarafından yayımlanan kapsamlı bir analiz, ikinci el araç piyasasında otomobillerin değer kaybını etkileyen kritik unsurlardan birinin renk tercihi olduğunu ortaya koydu.

Araştırmaya göre, otomobiller ortalama olarak üç yıl içinde yüzde 31 oranında değer kaybına uğruyor. Ancak bu oran, aracın türüne ve rengine göre belirgin şekilde değişiklik gösteriyor.

Segment bazında bakıldığında;
Binek araçlar, yüzde 29,9’luk ortalama değer kaybıyla listede yer aldı.
Crossover SUV türü araçlarda bu oran yüzde 32,7’ye kadar çıkarken,
Pick-up modellerde ise yüzde 27,1 olarak belirlendi.
Bununla birlikte çalışmada, araç segmentlerine göre hangi renklerin daha fazla değer kaybına yol açtığı da analiz edildi.

Binek otomobillerde, en fazla değer kaybı yüzde 37,9 ile altın renginde yaşanırken, onu yüzde 33,8 ile yeşil ve yüzde 31,9 ile kahverengi takip etti.

Crossover SUV segmentinde en çok değer kaybettiren renk yüzde 33,6 ile siyah olarak öne çıktı. Ardından kahverengi (%33,4) ve beyaz (%33,2) geldi.

Pick-up araçlarda ise kırmızı, yüzde 28,8’lik kayıpla zirvede yer aldı. Bej (%28,7) ve beyaz (%28,3) ise yine dikkat çeken renkler arasında oldu.

Uzmanlar, araç alırken sadece teknik özelliklere değil, aynı zamanda uzun vadeli değer kaybını etkileyebilecek dış faktörlerin de göz önünde bulundurulması gerektiğini vurguluyor.
Araç rengi, bu faktörler arasında artık daha fazla ciddiyetle değerlendirilen bir unsur haline gelmiş durumda.