Sahte profil, tehdit, şantaj.. Okulların açılmasıyla birlikte dijital güvenlik riskleri de yeniden gündeme geldi. TÜKONFED Siber Güvenlik Komisyonu Başkanı Muharrem Baki, “Çocuklar için en büyük tehdit artık okul kapısından değil, cep telefonlarından giriyor. Siber zorbalık yalnızca bir çocuğu değil, bir nesli kaybettirebilir” diyerek uyardı. Çocukların maruz kaldığı dijital tuzaklara karşı neler yapılmalı, nasıl tedbir alınmalı? İşte cevabı...
TÜKONFED Siber Güvenlik Komisyonu Başkanı Muharrem Baki, okulların açılmasıyla birlikte dijital güvenlik risklerinin de arttığını kaydetti.
Sahte profil, tehdit, şantaj...
Siber zorbalığın eğitim sisteminin görünmez güvenlik açığına dönüştüğünü aktaran Baki, “Artık saldırılar yalnızca sunuculara değil, insanlara da yapılıyor. Çocuklar sosyal medyada sahte profillerin mesaj bombardımanına, tehditlerine ve şantajlarına maruz kalıyor. Bir fotoğraf, bir paylaşım yanlış ellere geçtiğinde psikolojik silaha dönüşebiliyor. Çocuklar için en büyük tehdit artık okul kapısından değil, cep telefonlarından giriyor" dedi.
'Çocukların dijital güvenlik duvarı olmalı'
Muharrem Baki, şirketlerin güvenlik duvarlarıyla korunmasına benzer şekilde çocukların da güçlü gizlilik ayarları ve dijital farkındalık eğitimleriyle korunması gerektiğini ifade etti.
Baki, “Ebeveynler cihaz güvenliğini güncel tutmalı, okullar ise güvenlik protokollerine dijital şiddet başlığını eklemeli. Siber zorbalığı sadece bir suç olarak ya da yaşanan bir sorun değil, önlenebilir bir tehdit olarak görmeliyiz" diye konuştu.
'Zayıf halka öğrencinin cebinde olabilir'
Siber saldırganların hedef seçmediğini, zayıf noktaları bulmaya çalıştığını kaydeden Baki, “Aradıkları açık bazen sunucuda değil, öğrencinin cebinde olabilir. Siber zorbalık yalnızca bir çocuğu değil, bir nesli kaybettirebilir. Bu eğitim yılı en önemli ödevimiz çocuklarımızı hem sınıfta hem de siber dünyada korumak olmalı" dedi.
