
23 Nisan 2025 tarihinde İstanbul’da meydana gelen 6.2 büyüklüğündeki deprem, paniğe neden oldu. Yaşanan bu şiddetli sarsıntı, bir kez daha yalnızca depremin değil, güvensiz yapıların insan hayatını tehdit ettiğini hatırlatırken asırlardır ayakta kalan tarihi eserlerin Mimarı, Mimar Sinan’ın yapılarında kullandığı deprem uyarı sistemleri ve tedbirleri dikkat çekiyor. Peki, Mimar Sinan yapılarında hangi önlemleri aldı?

16. yüzyılda Osmanlı'nın baş mimarı olarak görev yapan Mimar Sinan, yüzlerce eser inşa etti. Bunların büyük bir kısmı bugün hâlâ sapasağlam ayakta. Özellikle İstanbul’daki Süleymaniye Camii, sadece estetik açıdan değil, mühendisliğiyle de dikkat çekiyor. Sinan’ın bu yapıları inşa ederken geliştirdiği teknikler, bugünkü yapı mühendisliği için ilham olabilecek cinsten…

Evliya Çelebi'nin aktardığına göre, Süleymaniye Camii’nin temeli üç yıl boyunca toprak üzerinde yükseltilmedi. Sinan, zemin tam otursun diye sabırla bekledi. Bu teknik, modern inşaatta “kazık temel yöntemi” olarak biliniyor. Aynı prensip, günümüzde Dubai’deki Burj Al Arab gibi ultra modern yapılarda da uygulanıyor.

Depremde Hacıyatmaz Gibi Davranan Yapılar
Mimar Sinan’ın inşa ettiği yapılarda temel, piramit şeklinde tasarlandı. Böylece bir deprem anında, yapı altından gelen basınca karşı esnek ve dirençli bir şekilde davranıyor. Bu sistem, adeta bir yay mekanizması gibi çalışarak sarsıntının etkisini azaltıyor.

Yer Altı Sularına Karşı Dehliz Sistemi
Süleymaniye Camii’nin temeli, yer altı sularının zarar vermemesi için özel olarak tasarlandı. Temel altına inşa edilen dehlizler sayesinde yağmur ve zemin suyu, Haliç’e tahliye ediliyor. Bu sayede yapı, nemden kaynaklı çürüme ve bozulmalardan korunuyor.

Geliştirilmiş Harç Formülü: Sinan’ın en büyük sırrı…
Mimar Sinan, o dönemde yaygın olarak kullanılan Horasan harcını kendi formülüyle zenginleştirdi. Harca yumurta beyazı, soğan, peynir gibi maddeler ekleyerek hem elastikiyet hem de dayanıklılık kazandırdı. Bu karışım, bugün hâlâ çözülememiş mühendislik sırları arasında yer alıyor.

Elastik Taş Örgü Teknolojisi
Sinan, klasik taş örgüsünü geliştirerek taşların birleşim yerlerine kurşun sabitlemeli tel bağlantılar ekledi.

Bu sayede yapı, sarsıntılara karşı esnek hareket kabiliyetine sahip oldu. Japonya’da depreme dayanıklı bina yapımında bugün kullanılan bu teknik, aslında yüzyıllar önce İstanbul’da hayata geçirilmişti.

Deprem Terazileri: Bina Sağlığının Göstergesi
Sinan’ın en dikkat çekici yeniliklerinden biri de "deprem terazisi" adı verilen yapı parçalarıdır. Beyazıt Camii'nde yer alan bu silindirik elemanlar, bina temelinde bir sorun olup olmadığını anlamak için tasarlandı. Eğer yapı deprem sonrası hareket kabiliyetini yitirirse, bu teraziler dönmez. Böylece mimar, yapının sağlık durumunu tespit edebilirdi.

Sinan’ın Sözleri Bugün Daha Anlamlı
Rivayete göre Mimar Sinan, Süleymaniye Camii’ni tamamladıktan sonra padişaha, “İnsanlar zarar vermezse kıyamete kadar ayakta durur,” demişti. Bugün baktığımızda, onun bu öngörüsünün ne kadar yerinde olduğunu net şekilde görüyoruz.

Günümüz teknolojisinden 500 yıl önce geliştirilen bu teknik bugün Japonya'da da kullanılıyor. Bu teknik sayesinde depremin oluşturduğu sarsıntı hareketli eklemler tarafından emilir. Bunu bir tür yay sistemi olarak düşünebiliriz.

Ve deprem uyarı terazileri…
Mimar Sinan 'deprem terazileri' ile binanın temelinde bir problem olup olmadığını anlamak için bir yöntem geliştirir. Beyazıt Camii'ne resimde görmüş olduğunuz iki adet silindir şeklindeki yapıyı ekler. Bu silindirler normal koşullarda dönebilir. Ancak bir deprem sonrasında binanın temelinde bir sıkıntı meydana gelirse bu deprem terazileri dönmeyecektir. Böylece binanın temelindeki sıkıntılar da öğrenilmiş olur.

Kaynak: TRT Belgesel - Mimar Sinan'ın Depremlere Karşı Aldığı Önlemler