
Muharrem ayı ile birlikte Aşure gününün hangi tarihe denk geldiği araştırılan konular arasında yer aldı. Her sene olduğu gibi bu yıl da Aşure gününde evlerdeki imkanlar ile aşureler hazırlanacak. Peki 2025 Aşure günü ne zaman? Aşure orucu var mı, hükmü nedir? Muharrem ayının 10. günü hangi güne denk geliyor ve bu günde oruç tutulur mu? İşte konuyla ilgili Diyanet İşleri Başkanlığı'nın verdiği yanıt.

İslam dünyasında önemli bir yere sahip olan Aşure Günü, bu yıl 5 Temmuz 2025 Cumartesi günü idrak edilecek. Muharrem ayının 10. gününe denk gelen bu özel gün, hem dini ibadetler hem de toplumsal dayanışma açısından büyük önem taşıyor.

Sevgili Peygamberimiz buyuruyor ki:
“Ramazan orucundan sonra en faziletli oruç, Allah’ın değer verdiği ay olan Muharrem ayında tutulan aşure orucudur…” (Müslim, “Sıyâm”, 202)
“Aşure günü orucunun, bir önceki yılın günahlarına keffaret olmasını Allah’tan umarım.” (Tirmizî, “Savm”, 48)

Diyanet İşleri Başkanlığı'nda yer alan bilgilere göre,
Hicri takvimin ilk ayı olan Muharrem, İslam dininde fazileti yüksek, maneviyatı derin bir zaman dilimidir. Hz. Peygamber (s.a.s.), bu ayı “Allah’ın ayı” olarak nitelendirmiş, özellikle de bu ayda tutulan orucun değerine dikkat çekmiştir.
Peygamber Efendimiz’in (s.a.s.) ifadesiyle:
“Ramazan’dan sonra en faziletli oruç, Allah’ın ayı olan Muharrem’de tutulan oruçtur.”
(Müslim, Sıyâm, 202)
Muharrem’in 10. günü, yani Aşure Günü, İslam geleneğinde önemli bir yere sahiptir. Resûlullah’ın hem bu günde oruç tuttuğu, hem de ümmetine bu ibadeti tavsiye ettiği sahih kaynaklarda yer almaktadır.

Peygamberimiz, Medine’ye hicret ettiğinde Yahudilerin Aşure günü oruç tuttuklarını görünce onların Hz. Musa’ya olan bağlılıklarını hatırlatmış, “Ben Musa’ya sizden daha yakınım” buyurarak oruç tutmuş ve ashabına da tutmalarını önermiştir.
Resûlullah’ın bir diğer tavsiyesi de Yahudilere benzememek adına bu orucun yalnızca 10. gün değil, 9-10 veya 10-11 Muharrem şeklinde tutulmasıdır.

Ayrıca, Peygamberimizin Aşure orucu için,
“Geçen yılın günahlarına keffaret olmasını Allah’tan umarım.”
(Müslim, Sıyâm, 196) buyurduğu da rivayet edilmiştir.
Ancak Ramazan orucu farz kılındıktan sonra, Aşure orucu isteğe bağlı (nafile) hale gelmiş, isteyenin tutabileceği bir ibadet olarak değerlendirilmiştir.