
Milli Teknoloji Hamlesinin en somut ve gözle görülür başarıları savunma sanayiinde yaşanmakta. %20'ler civarında olan savunma sanayiindeki yerlilik oranı, günümüzde %80'lerin üzerine çıktı. Bu başarılar sayesinde Türkiye, kendi insansız savaş uçaklarını, roketlerini, elektronik harp sistemlerini üretebilen bir ülke konumuna geldi. Konuya ilişkin Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye artık kendi semalarını yerli ve milli hava savunma sistemleriyle koruyan, entegre ve katmanlı bir savunma mimarisine sahip bir ülkedir.” dedi. İşte Türkiye'nin hava savunma sistemi silahları.

Türkiye'nin yıllardır sürdürdüğü yerli ve milli sanayi hamlesi, özellikle savunma sanayii alanında elde edilen başarılarla vatan savunmasını çok daha güçlü ve güvende bir konuma getirdi. Geçmişte dışa bağımlılık, Türkiye'nin savunma ihtiyaçlarını karşılama ve operasyonel esneklik açısından ciddi kısıtlamalar oluşturuyordu.

Özellikle ambargo dönemlerinde bu durum daha da belirginleşti. Ancak son yıllarda atılan kararlı adımlar ve yapılan yatırımlar sayesinde, Türk Silahlı Kuvvetleri, kendi ihtiyaçlarına özel olarak geliştirilen sistemleri kullanma ve bunları hızla adapte etme yeteneğine sahip oldu.

Yerli üretim savaş uçakları (KAAN), insansız hava araçları (Bayraktar TB2, Akıncı, Kızılelma), helikopterler (ATAK 2), zırhlı araçlar, füzeler (SİPER) ve savaş gemileri (MİLGEM, TCG Anadolu) gibi stratejik sistemler, Türkiye'nin savunma ve caydırıcılık kapasitesini önemli ölçüde artırdı. Bu durum, potansiyel tehditlere karşı daha güçlü bir duruş sergilenmesini sağlamakta.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, "Türkiye Cumhuriyeti, devletlerden bir devlet değildir. Kimse bizi başkalarıyla kıyaslamasın. Kimse bizi test etmeye, sınamaya, sabrımızı zorlamaya yeltenmesin." diye konuştu.
Erdoğan, “Türkiye artık kendi semalarını yerli ve milli hava savunma sistemleriyle koruyan, entegre ve katmanlı bir savunma mimarisine sahip bir ülkedir. Savunma sanayiinde tam bağımsızlık hedefimize ulaşana kadar sabırla, kararlılıkla, azimle ve sağlam adımlarla ilerleyeceğiz." dedi.

Çelik Kubbe nedir? Türkiye'nin hava savunma sistemleri hangileri?
"Çelik Kubbe" kavramı, Türkiye'nin kendi hava sahasını çok yönlü ve katmanlı bir şekilde korumak amacıyla geliştirdiği bütünleşik bir hava savunma mimarisidir. Türkiye'nin "Çelik Kubbe"si tek bir silah sistemini değil, farklı menzil ve irtifalardaki çeşitli yerli ve milli hava savunma sistemlerini tek bir çatı altında birleştiren, ağ merkezli ve yapay zeka destekli bir yapıya işaret eder. Çelik Kubbe mimarisinin içinde yer alan ve birbirleriyle entegre çalışması planlanan bazı önemli yerli ve milli hava savunma sistemleri şunlardır:

KORKUT: Alçak irtifa hava savunması için namlulu sistem. Özellikle insansız hava araçları (İHA) ve seyir füzeleri gibi tehditlere karşı etkilidir. Alçak irtifada hava savunmasında uzun yıllardır kullanılan yerli ürün KORKUT, mekanize birlikleri ve konvoyları, başta dronelar ve İHA'lar olmak üzere hava tehditlerine karşı koruyabiliyor.

SUNGUR: Savaş alanında mobil/sabit birliklerin ve tesislerin kısa menzilli hava savunması ve arka alanda taşınabilir hava savunma sistemi (MANPADS) için tasarlanmış beşinci nesil taşınabilir hava savunma sistemidir. Sınıfının En Uzun Menzili (8 km), Görüntüleme Kızılötesi Arayıcı ile Fırlatmadan Önce Kilitlenme, Hava Savunma Erken İhbar Komuta Kontrol Sistemi (HERIKKS-6) ile Entegrasyon gibi özelliklere sahiptir.

HİSAR: Türkiye'nin çok katmanlı hava savunmasının kısa ve orta menzile sahip sistemleri ise ASELSAN ve ROKETSAN tarafından geliştirilen HİSAR'lar.
HİSAR-A, 5 kilometreye kadar irtifada İnsansız hava aracı, seyir füzesi, helikoptere karşı çözüm sağlıyor.
HİSAR-A, pek çok taktik askeri birliğin hava tehditlerine karşı savunulması için görev yapıyor. HİSAR-O ise 15 kilometre'ye kadar irtifada askeri üs bölgelerinin, kritik tesislerin hava savunmasını sağlıyor.

TAYFUN füzesi 280+ kilometre menzille görev yapıyor. TAYFUN, hipersonik seviyelere ulaşan hızı sayesinde hava savunma sistemi tehditlerinden etkilenmiyor. Füze, düşük çevre koşulu duyarlılığı sayesinde gece ve gündüz olmak üzere her hava koşulunda görev yapabiliyor.

SİPER, yüksek ila orta hava savunma yüzeyden havaya füze (SAM) sistemidir. Her türlü havadan gelen tehdide karşı savunmak için tasarlanmıştır ve uçaklar, seyir füzeleri, havadan yere füzeler ve insansız hava araçları (İHA) ile savaşabilir.

KORAL: Milli elektronik harp sistemi KORAL-2, askeri araçlara entegre edilen ve geniş frekans bandında görev yapabilen bir radar. Yeni versiyonuyla KORAL-2, sabit radarları kör etmek, iletişimi kesmek ve diğer bilgisayarlı sistemleri işlevinden uzaklaştırmak için kullanıldığı gibi her türlü insanlı ya da insansız hava aracına karşı köreltme ve karıştırma amaçlı kullanılabiliyor. Düşman radarlarına, dost unsurların yerini, sayısını, türünü yanıltıcı şekilde aktarabilen Koral, düşman hava araçlarının sinyallerini bozarak hedeflerini doğru şekilde bulmasını da engelleyebiliyor.

GÖKBERK: ASELSAN, radar, elektro-optik algılayıcılar ve radyo frekans karıştırıcılarla desteklenen, en az 5 kW gücünde GÖKBERK Mobil Lazer Silah Sistemi'ni geliştirdi. Lazer silah sistemlerinde hedef ile doğrudan görüş hattı ihtiyacı bulunması, hedef üzerinde lazerin etkinlik gösterme süresi ve mevcut sistemlerin güç ve etkinlik seviyeleri değerlendirildiğinde, bu tür çözümlerin yakın hava savunma sistemleri için daha uygun bir seçenek oluşturulabileceği değerlendiriliyor.

ATMACA: Kara ATMACA Karadan Karaya Seyir Füzesi Silah Sistemi, taktik tekerlekli kara aracı üzerinden fırlatılabilen, stratejik kara hedeflerine karşı kullanılması planlanan, karıştırmaya karşı dayanıklı seyir füzesi olarak öne çıkıyor. 280 kilometre menzile sahip füzenin hedef tipini ise sabit kara hedefleri oluşturuyor.