
Tüm bildiklerinizi unutun! Uzaydan gelen veriler, dev dalgaların sırrını ortaya çıkardı. NASA’nın SWOT uydusu, Kuril-Kamçatka açıklarındaki 8.8’lik depremin oluşturduğu tsunamiyi uzaydan şimdiye kadarki en ayrıntılı şekilde kaydetti. Görüntüler, tsunamilerin tek bir dev dalga halinde ilerlediği yönündeki modelleri alt üst ederek, erken uyarı sistemlerinde ‘yeni dönem’ tartışmalarını başlattı.

NASA’nın SWOT uydusu, Kuril-Kamçatka açıklarında 8.8 büyüklüğünde meydana gelen depremin tetiklediği tsunamiyi uzaydan şimdiye kadar görülmemiş ayrıntılarla kaydetti.

2022’de NASA ile Fransa Ulusal Uzay Araştırmaları Merkezi (CNES) tarafından fırlatılan Surface Water and Ocean Topography (SWOT) uydusu, okyanus yüzeyindeki yükseklik değişimlerini ölçerek Dünya’daki su hareketlerini izlemek üzere tasarlanmıştı. Yıllarca küçük akıntıların verilerini toplayan SWOT, bu kez büyük bir olayın tam üzerinden geçti.

Uydu verileri, dev dalgaların yayılma şekline dair bugüne kadar kabul gören modelleri tamamen değiştirdi.

Bilim adamları, tsunamilerin tek bir dev dalga olarak ilerlediği varsayımının yanlış olduğunu, dalgaların aslında bir dizi karmaşık ve birbirini etkileyen hareketler zinciriyle yayıldığını gösteren bu görüntüler sayesinde fark etti.

Bu bulgu, özellikle erken uyarı sistemleri ve afet yönetimi modellerinde yeni bir dönemin kapılarını aralamış oldu.

Uzmanlar, bu verilerin tsunami tahmin modellerini güncellemek için kritik öneme sahip olduğunu belirtirken; SWOT uydusunun yüksek çözünürlüklü görüntüleri, okyanus yüzeyinde oluşan küçük dalga değişimlerini bile tespit ederek, bilim insanlarına dev dalgaların hızını, yönünü ve yoğunluğunu ayrıntılı şekilde analiz etme imkânı sundu.

Bu yeni bilgiler, sadece bilim dünyasını değil, aynı zamanda afet yönetimi ve sivil savunma yetkililerini de doğrudan ilgilendiriyor.

Araştırmacılar, bu tür hassas uydu verilerinin gelecekte tsunami risk haritalarını daha doğru ve zamanında oluşturmak için kullanılabileceğini söylüyor.

Sonuç olarak, SWOT uydusunun sağladığı bu görüntüler, tsunami oluşumuna dair tüm bilinenleri sorgulattı ve denizcilik, afet yönetimi ve bilimsel araştırmalar için adeta yeni bir çağ başlattı.







