Gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın Suudi Başkonsolosluk'ta vahşi bir cinayete kurban gitmesinin üzerinden bir aydan fazla bir zaman geçti.
Olayın ilk gününden itibaren elindeki delilleri ve topladığı delilleri dünya kamuoyuyla paylaşan Türkiye, cinayeti işleyen 15 kişilik infaz timinin tüm adımlarını da ortaya çıkarmıştı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kaşıkçı cinayetinin detaylarını tüm dünyayla paylaştığı tarihi konuşmasında, "Bu 15 kişilik infaz timine Suudi Başkonsolosluğunda çalışan 3 kişi de yardımcı oldu. Olayın cereyan ettiği yer İstanbul’dur. Dolayısıyla 18 tutuklunun yargılanmasının İstanbul’da yapılması teklifimdir" ifadesini kullanmıştı.
Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Uluslararası Hukuk Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Selami Kuran, mevcut durumun çok net bir şekilde 'cinayet' suçlaması üzerinden ilerlediğini ve Türkiye'nin bugüne kadar attığı tüm adımların bu gerçek üzerine inşa edildiğini vurguladı.
Suudi infaz timinin Kaşıkçı cinayetindeki tüm bağlantılarının Türk güvenlik güçlerince en ince ayrıntısına kadar ortaya çıkarılarak, dünyayla paylaşıldığının altını çizen Prof. Dr. Kuran, şöyle devam etti:
Belki de bu timin cinayet değil de siyasi bir suçla yargılanmasının önüne açmak isteyebilirler. Ancak tüm dünyanın yakından takip edeceği bir mahkeme sürecinde bu ne kadar mümkün olur, bekleyip göreceğiz."
İnfaz timinin Türkiye'ye iadesi konusu son olarak, Suudi Başsavcı Suud El Muceb'in ülkemizi ziyaretinde gündeme gelmişti. Ancak İstanbul Cumhuriyet Başsavcısıİrfan Fidan ve Türk güvenlik güçleri ile Muceb arasındaki görüşmelerde herhangi bir sonuca ulaşılamamıştı.