Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, "Özünde milletin iradesi olan yeni bir anayasa yarınlarımıza, çocuklarımıza bırakacağımız en değerli miras olacaktır." diye konuştu.
Cumhuriyet'in 100. yılına girerken demokrasi, barış, hak ve özgürlükler ile insanların ekmeğinin artması, güven ve istikrarın daha da çoğalması için reformların devam edeceğine işaret eden Gül, Yargı Reformu Strateji Belgesi ve İnsan Hakları Eylem Planı'na ilişkin, "Daha güçlü bir demokrasi, daha adil bir yargı sistemi ve özgür birey, güçlü toplum, daha demokratik bir Türkiye inancı amacını gerçekleştirmektedir" dedi.
Bakan Gül, çalışma hayatını ilgilendiren faaliyetleri hatırlatarak kamu ihalelerinde rekabetin ve şeffaflığın sağlanması kapsamında kamu ihale mevzuatının gözden geçirileceğini, Avrupa Birliği'nin doğrudan yabancı yatırımları izlemesi çerçeve kararına uyumlu düzenlemeler yapılacağını dile getirdi. Sözleşme ve teşebbüs hürriyetine ilişkin mevzuat ve uygulamaların öngörülebilirlik, kazanmış hakların korunması ve şeffaflık ilkelerinin temelinde gözden geçirileceğini ifade eden Gül, ilkelere aykırılığı tespit edilen hükümlerin iptal edileceğini aktardı.
Bakan Gül, vergi suçunun ayrı ayrı işlenmiş suç olarak kabul edilmesinin de mağduriyetler oluşturabildiğini belirterek bunu tek bir suç olarak kabul edileceğini ayrıca etkin pişmanlık hükümlerinin vergi suçlarında da uygulanacağını söyledi.
Arabuluculuğun çağdaş bir çözüm yöntemi olduğunu anlatan Gül, işçi ve işveren arasındaki arabuluculuk gibi vatandaşla devlet arasında da arabuluculuk sistemini kuracaklarını bildirdi.
Adalete erişimin kolaylaştırılmasının temel hedef olduğuna işaret eden Bakan Gül, "Özellikle hukuk devleti niteliğinin, hukukun üstünlüğünün daha da geliştirilmesi reform anlayışımızın temelinde yer almaktadır. Geleceğin Türkiyesi'nde hukukun, adaletin, özgürlüklerin çıtasının hep daha yükseğe taşınması ve bu anlamda tam demokrasiye çıkması hukukun üstünlüğüne güven veren adalete bağlılığımızın esasıdır" dedi.
Anayasaların toplumsal sözleşme olduğunu vurgulayan Gül, TOBB'un geçmiş dönemlerde yeni sivil anayasa konusunda yaptığı katkılardan bahsetti ve sivil toplum kuruluşlarının da bu sürece katkı vermesini beklediğini kaydetti.
Ayrıntılar geliyor...