Can mesaisi: Avrupa'ya insanlık dersi veriyorlar

Yeni Şafak ekibi, yapılan kurtarma operasyonunun ardından 7/24 devriye nöbeti tutan Türk Sahil Güvenlik ekipleriyle bir araya geldi. Gece boyunca Rodos Adası açıklarına kadar Mavi Vatan’da sınır güvenliği ve düzensiz göçmen kontrolüne çıkan ekibimiz, gece boyunca devriyede yer aldı.

Yunanistan, ‘ölsünler’ diye göçmenleri denize atarken, Sahil Güvenlik, Ege ve Akdeniz’de 24 saat ‘can’ mesaisinde. Türkiye, değerli eşyaları alınıp patlak botlarla Türk kara sularına itilen binlerce mazluma adeta yaşama hakkını iade ederken, insan haklarını ve evrensel değerleri sahiplenen Avrupa’ya da insanlık dersi veriyor. Sadece bu yıl 624 operasyon yapıldı, 16 bin 19 göçmen kurtarıldı. Özel izinle Muğla Marmaris’teki Sahil Güvenlik Güney Ege Grup Komutanlığı’na girdik. Personel, telefon ve telsiz başında 112 Acil ihbarları için teyakkuzda bekliyor. Mesaj, anında değerlendirilip mevki tespit ediliyor. Harekat Merkezi de, durumu görevdeki botlara bildiriyor.

Yunanistan yakaladığı düzensiz göçmenleri açık denizlerde ölüme terk ederken, Türk Sahil Güvenlik Komutanlığı ekipleri Ege ve Akdeniz’de 24 saat can mesaisinde. Komutanlık, Yunanistan tarafından yakalandıktan sonra değerli eşyaları alınıp patlak botlarla Türk kara sularına geri itilen binlerce mazluma yaşam elini uzatıyor.

16 BİN GÖÇMEN KURTARILDI

Ocak ayından beri çoğunluğu Ege ve Akdeniz olmak üzere 624 kurtarma operasyonu gerçekleştirildi, 16 bin 19 düzensiz göçmen kurtarıldı.

Can mesaisine yerinde şahitlik etmek için özel izinle Muğla’nın Marmaris ilçesindeki Sahil Güvenlik Güney Ege Grup Komutanlığı’na girdik.

İlgili komutanlardan çalışmaları hakkında bilgi aldık.

HAREKAT MERKEZİ TEYAKKUZDA

Harekat Merkezi’ndeki personel telefon ve telsiz başında 112 Acil Çağrı Merkezi’nden gelebilecek ihbarlar için teyakkuzda bekliyor.

Eğer ihbar açık denizlerdeki bir telefondan geliyorsa anında iletişime geçilip mevki tespiti yapılıyor.

Harekat Merkezi durumu 7/24 görev yapan nöbetçi botlara ve gerektiğinde görevlendirilen diğer botlara bildiriyor.

24 SAAT KESİNTİSİZ DEVRİYE

Personel sayısı, botun büyüklüğüne göre 8 ila 25 arasında değişiyor. Botlardaki personel, sağlık durumu iyi olmayan insanların tıbbi tahliyesi için özel eğitimden geçirilmiş.

Bir kulağı telsizde olan ekipler, ellerinde dürbünlerle sürekli denizi tarıyor. Ekipler denizde yabancı bir unsur gördüğünde hemen bölgeye intikal ederek müdahale ediyor.

Harekat Merkezi’nden gelen ihbarlar da tek tek değerlendiriliyor. Dakikalar içerisinde verilen mevkiye gidilerek zor durumdaki düzensiz göçmenlere yardım ediliyor.

Şikayet dilekçeleri AİHM’e gidiyor

Geri Gönderme Merkezleri’nde teslim alınan mültecilerin ifadeleri alınıyor.

Kendilerine yapılan işkencelerden ötürü şikayetçi olup olmadıkları soruluyor. Şikayetçi olan mültecilerin ifadeleriyle birlikte dilekçeleri hazırlanıyor ve yetkilere ulaştırılıyor.

Söz konusu şikayetler AİHM’e götürülüyor. Yetkililer kendilerine kötü davranılan bazı mültecilerin şikayetçi olmadıklarını belirtiyor. Bu durum yeniden ülkeye kaçış umudundan kaynaklanıyor.

14 göçmen böyle kurtarıldı

Komutanlıkta bulunduğumuz sırada gelen ihbar üzerine işleyişe biz de bizzat şahitlik ettik. Harekat Merkezi’ne açık denizde batmak üzere olan bir bot bulunduğu ihbarı geldi. Doğrulanan durum ve mevki devriyedeki nöbetçi botlara bildirildi

. TCSG-2 numaralı bot ile dakikalar içerinde bölgeye giden ekipler içerisinde 1’i çocuk, biri hamile kadın olmak üzere 14 kişinin olduğunu tespit etti. Yarısı sular altında kalan ve bakmak üzere olan bota yanaşan ekipler, önce hamile kadın ve çocuğu, ardından da diğer göçmenleri bota aldı. Sağlık durumları kontrol edilen göçmenler önce Sahil Güvenlik Grup Komutanlığı’na götürüldü.

Buradaki sağlık kontrollerinin ardından kolluk güçlerine teslim edildi. Hamile kadın ise tedbir amaçlı olarak hastaneye kaldırıldı. Güvenlik güçlerinin teslim aldığı göçmenler, İl Göç İdaresi Müdürlüğü’nde bulunan Geri Gönderme Merkezi’ne götürüldü.

Her şeyimizi alıp ortada bıraktılar

Sahil Güvenlik Komutanlığı tarafından kurtarılan göçmenler yaşadıklarını Yeni Şafak’a anlattı. Adının Ayşe olduğunu söyleyen Kamerunlu kadın,

açık denizde kendilerini durduran Yunanistanlı askerlerin tüm ziynet eşyalarını alıp kendilerini Türk kara sularına ittiğini

söyledi. Ayşe şunları söyledi:

HAYVAN GİBİ DAVRANDILAR

“Botumuz su alıyordu. Yunan askerlerine ‘lütfen bize yardım edin’ dedik. Onlarsa ‘Yardım etmeye gelmedik’ cevabını verdiler.

Çantalarımıza, saatlerimize baktılar. Sahip olduğumuz ne varsa aldılar. Ve gittiler. Bizi bir hayvan gibi ittiler, çok kötü davrandılar. Türkler geldiğinde çok teşekkür ettik, mutlu olduk.

Çünkü Türkler çok ama çok hızlı. Yunanlıların kalbi yok. Kardeşim hamile bakın. Onu da hayvan gibi ittiler.“

TÜRKLER 10 DAKİKADA YETİŞTİ

Nijeryalı olan bir başka göçmen ise, Almanya’ya ailesinin yanına gitmek istediğini ve Yunanistan askerlerinin kendilerine kötü davrandığını belirtti:

“Telefonlarımızı ve paramızı aldılar, bizi buraya ittiler. Arkadaşlarımızdan birisi telefonunu saklamıştı, onu bulamadılar. Onu bulsalar iletişime da geçemezdik. Yunan askerleri insan hayatına ve insan haklarına saygıları yok. İçimizde bir bebek ve hamile bir kadın vardı. Türkler imdadımıza çok hızlı yetişti. 10 dakikada yetiştiler, çok mutluyuz.”

#Yunanistan

#Sahil Güvenlik

#Ege

#Akdeniz

#Türkiye

#Avrupa