
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen “casusluk” soruşturması kapsamında dikkat çekici yeni bilgiler gün yüzüne çıktı. İngiliz istihbaratıyla bağlantılı olduğu belirtilen itirafçı Hüseyin Gün’ün, eski CIA çalışanı olduğu iddia edilen Aaron Barr ile yaptığı yazışmalarda, iş adamı Murat Ülker’in “MU” kod adıyla hedef alındığı belirlendi. Soruşturma dosyasına giren yazışmalarda Ülker’e yönelik; dijital itibar müdahalesi, psikolojik baskı ve algı yönetimi amacı taşıyan bir plan ve teklif hazırlığı yapıldığı görülüyor.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen ve eski İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun da şüphelileri arasında bulunduğu "casusluk" soruşturması dosyasından, iş adamı Murat Ülker ile ilgili çarpıcı yazışmalar çıktı.
Soruşturmanın kilit ismi olan ve İngiliz istihbaratıyla bağlantılı olduğu belirtilen itirafçı Hüseyin Gün'ün, eski CIA çalışanı olduğu iddia edilen ortağı Aaron Barr ile yaptığı WhatsApp konuşmalarında, Murat Ülker'i hedef alan bir plan yapıldığı da ortaya çıktı. Yazışmalarda, Murat Ülker'den "MU" kısaltmasıyla bahsedildiği görüldü.
"İçine at nalı gizlenmiş boks eldiveni"
“MU’yu (Murat Ülker) ödünü patlatacak şekilde korkut, konuştuğumuz tüm cümleler ürünümüzle bağlantılı bir nakavt etkisi yaratmalı. Yani içine at nalı gizlenmiş bir boks eldiveni gibi güzelce dokuyarak, ne demek istediğimi anlıyorsun.”
Amaç: Korkutup servis satmak
Amaçları, Ülker'in dijital dünyadaki itibarı hakkında "sert gerçekleri" (muhtemelen toplanan istihbaratı ve sosyal medyadaki olumsuz algıları) önüne koymak ve ardından bir "kurtarıcı" gibi "düzeltici stratejiler" teklif etmekti.
Mesajlarda, Ülker'in "dini sağcılar" tarafından "gemiyi terk ettiği" algısıyla hedef alındığı ve "bunun MU tarafından ele alınması gerektiği, işte burada PiiQ'nun devreye girdiği" belirtiliyor.
“Dini sağcıların MU’yu hedef almasının nedeni, onu kendilerinden biri olarak görmeleri ve gemiyi terk ettiği algısı. Bunun MU tarafından ele alınması gerekiyor ve işte burada PiiQ devreye giriyor.”
PiiQ Media: Dijital İstihbarat ve Psikometrik Analiz Merkezi
Hüseyin Gün'ün ifadesinde "kendi şirketi" olduğunu belirttiği PiiQ Media’nın dosyadaki tanıtım belgeleri, şirketin yeteneklerinin basit bir veri analizinin çok ötesinde olduğunu kanıtlıyor. Şirket, adeta bir dijital istihbarat ve operasyon merkezi gibi çalışıyor.
Dijital İstihbarat: Hedefler hakkında bilgi toplama.
Kişisel Bilgi Keşfi ve Sosyal Mühendislik: İnsanların dijital ayak izlerini sürüp psikolojik profillerini çıkarma ve bu profillere göre müdahale etme.
Sahte Faaliyet Analizi: Bot (trol) ağlarını ve manipülasyonları tespit etme.
Kimlik Yönetimi ve Dijital Persona Üretimi: Algı operasyonları için "yapay kullanıcı" yani sahte sosyal medya hesapları (troller) oluşturma.
Psikolojik Operasyonlar: Rakiplere veya hedeflere yönelik dijital algı müdahaleleri planlama.
Belgelerde "Dijital İstihbarat" ve "Kimlik Yönetimi" (dijital persona/yapay kullanıcı üretimi) gibi hizmetler de sıralanıyor. Bu hizmetlerin, kurumsal itibar yönetiminden seçim kampanyalarına ve psikolojik operasyonlara kadar geniş bir alanda kullanılabileceği belirtiliyor.
İmamoğlu ve CHP verileri de dosyada
Aynı belgelerde PiiQ Media'nın, Ekrem İmamoğlu’nun 2019 seçim kampanyasında veri analizi yaptığı ve CHP.org.tr ile oyku.com.tr e-posta verileri üzerinde “dark web analizi” gerçekleştirdiği de yer alıyor.
Casusluk soruşturması, itirafçı Hüseyin Gün'ün, İmamoğlu'nun kampanya direktörü Necati Özkan aracılığıyla çalıştıklarını ve "İmamoğlu'nun tüm faaliyetlerimizden haberdar" olduğunu iddia etmesi üzerine derinleşmişti. İmamoğlu ise ifadesinde hakkındaki konuşmalardan bilgisi olmadığını belirtmişti.
Öte yandan Hüseyin Gün’ün ifadeleri sonrası görüşlerine başvurulan Yıldız Holding’e yakın bazı kaynaklar, söz konusu şirketle Murat Ülker arasında bugüne kadar resmi-gayrı resmi herhangi bir iş birliği veya anlaşma olmadığını vurguladı.










