Danıştay kameraları sağlam çıktı kayıtlar silindi

Aa
00:0022/04/2010, Perşembe
G: 22/04/2010, Perşembe
Yeni Şafak
Danıştay kameraları  sağlam çıktı kayıtlar silindi
Danıştay kameraları sağlam çıktı kayıtlar silindi

Kanlı Danıştay saldırısıyla ilgili 4 yıl sonra ortaya çıkan gerçek şoke etti. Ergenekon savcılarının talebiyle Danıştay binasındakİ OYAK Güvenlik'e ait kamera kayıtlarını inceleyen TÜBİTAK, olay günü arızalı olduğu söylenen harddisklerin çalıştığını tespit etti. Ergenekon mahkemesine gönderilen rapora göre, saldırı gününe ait kayıtların bir kısmının silindiği de ortaya çıktı. TÜBİTAK, silinen kayıtların bir bölümünü ise özel bir programla kurtardı.

Ergenekon tutuklusu Alparslan Aslan'ın gerçekleştirdiği Danıştay saldırısı sırasında arızalı ve bakımda olduğu söylenen güvenlik kameralarının çalıştığı 4 yıl sonra ortaya çıktı. Dün yapılan 144. duruşmaya TÜBİTAK raporu damgasını vurdu. Birinci Ergenekon soruşturmasını yürüten savcıların talebi üzerine, mahkeme heyetinin kararı ile OYAK Savunma ve Güvenlik Şirketi'ne ait hard diskleri inceleyen TÜBİTAK, saldırı günü kamera kayıt sisteminde herhangi bir arızanın olmadığını belirledi. TÜBİTAK'ın hazırladığı bilirkişi raporu, İkinci Daire üyesi Mustafa Yücel Özbilgin'in hayatını kaybettiği saldırı gününe ait bazı kayıtların silindiğini de ortaya çıkardı.

4 YIL SONRA MAHKEME SORDU

Birinci Ergenekon davasına bakan 13. Ağır Ceza Mahkemesi, savcıların talebi üzerine, geçtiğimiz yıl Eylül ayında Danıştay binası görüntülerinin bulunduğu OYAK Güvenlik'e ait hard diskler üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasını karalaştırmıştı. Yargıtay'ın bozma kararından sonra Cumhuriyet ve Danıştay saldırıları davalarının Ergenekon'la birleştirilmesi yönünde karar veren mahkeme, “03-17 Mayıs 2006 tarihleri arasında Danıştay binasının güvenliği ile ilgili kameraların arıza nedenlerinin, hangi tarihlerde OYAK Savunma ve Güvenlik şirketine bildirildiğinin ayrıca bu tarihler dışında kameraların arıza yapıp yapmadığına' ilişkin talepte bulunmuştu.

TÜBİTAK'TAN KRİTİK RAPOR

Mahkeme Heyeti Başkanı Hâkim Hasan Hüseyin Özese Danıştay baskını sırasında 'arızalı' denen OYAK'a ait kameraların çalıştığını belirleyen TÜBİTAK raporunu okudu. Rapora göre, saldırının gerçekleştiği 17 Mayıs 2006 tarihinde arızalı olduğu söylenen güvenlik kameralarını ve kayıtların saklandığı hard diskler incelendi. OYAK Güvenlik'in saldıdan önce arızalı olduğunu açıklayarak 'çalışmıyor, bakımdaydı' dediği kameraların saldırı günü kayıtta olduğu ortaya çıktı.

GÖRÜNTÜLER SİLİNDİ

'Harddisklerde herhangi bir arızanın saptanmadığı' belirtilen raporda, çarpıcı bir bilgiye daha yer verildi. TÜBİTAK İnceleme kurulu, saldırı günü akşam saatlerine ait görüntü kayıtlarının bir kısmının silindiğini belirledi. Raporda bazı görüntü dosyalarının da isimleri değiştirildikten sonra silindiği kaydedildi. TÜBİTAK, silinen görüntülerin bir kısmını özel bir program sayesinde kurtardı. Raporda, kurtarılan görüntülerin daha rahat seyredilebilmesi için avi formatına dönüştürüldüğü bilgisi de yer aldı.


Tetikçi Arslan Ankara'ya adım attı kameralar durdu
TÜBİTAK raporu, tetikçi Alparslan Arslan'ın Ankara'ya ayak bastığı andan itibaren, Danıştay binasındaki güvenlik kameralarının ya çalışmadığını ya da yapılan kayıtların buhar olduğunu ortaya koydu.

Danıştay kameralarının karartıldığını ortaya koyan rapora göre, tetikçi Alpaslan Aslan'ın Ankara'da bulunduğu tarihlere ait kamera kayıtları yok. Arslan, saldırıdan iki gün önce 15 Mayıs 2006'da Ankara'ya gitti. Raporda 15 Mayıs'ta 1,2,3,4,5 ve 7 nolu Danıştay kameralarına ait herhangi bir kaydın olmadığı belirtildi. 16 Mayıs'ta ise 1, 4, 5, ve 8 nolu kameralara ait görüntülerin kaydına rastlanmadı. Raporda Arslan Ankara'ya gelmeden 4 gün öncesi yani 11 Mayıs 2006 tarihinin kayıt klasörleri bulunduğu ancak içerisinde görüntünün olmadığı belirtildi. Bu durum, Arslan, Ankara'ya gelmeden önce kamera sisteminin çalıştığını ortaya koydu.

DOSYALAR AYNI ANDA OTOMATİK DEĞİŞTİRİLDİ

TÜBİTAK raporunda, kamera kayıtlarının yok edilmesi için nasıl bir işlemin uygulandığına da yerverildi. Görüntü kayıtlarına ilişkin bilgilerin tutarlı olmadığına dikkat çekilen raporda şu örnek yer aldı: “Örneğin ASANSOR_ONU(9)-d-06_07_2005-T-20_54_211.RVF isimli dosya isminden söz konusu kamera kaydının 06.07.2005 tarihinde 20:54:21'den itibaren tutulmaya başladığını göstermektedir. Ama görüntüler incelendiğinde kaydın 02.05.2006 tarihinde saat 07:53'te tutulduğu gözlenmektedir.” Raporda bu durumun dosyaların isim değişikliğinin 'otomatize yapıldığını' ortaya koyduğu belirtildi.

RAPORUN ARKASI GELECEK

Danıştay saldırısında delillerin karartıldığını ortaya koyan bilirkişi Dr. Hayretdin Bahşi, raporunda, kamera kayıtlarıyla ilgili incelemenin yarım kaldığını belirtti. Dr. Bahşi, "Tarafıma verilen süre dolmuş olduğundan, söz konusu çalışma sonlandırılmamış olup, ek bir rapor halinde çalışma bittiğinde naip hakimliğinize sunulacaktır" dedi. Bahşi, mahkeme tarafından kendisine verilen harddisk ve DVD'nin imajını (kopya) aldığını belirterek, aynı tarih, aynı zamn ve aynı kameraya ait, silinmiş dosyalar ile DVD'de verilen dosyalar arasındaki ilişkilerin ortaya konmasıyla ilgili çalışmaların sürdüğünü söyledi.



Kritik kayıtlar ortada yok

Raporda saldırıdan 1 gün önceye ait silinen kamera kayıtlarının, Danıştay binasının kritik noktalarını görüntüleyen kameralara ait olduğu belirlendi. Harddiskte yapılan incelemede, Danıştay binasının girişini ve araç parkını gösteren 1 nolu kemaraya ait 1, yukarı katlardaki bir ara bölmeyi gösteren 2 nolu kameraya ait 2, binanın arkasını ve ara yolu gösteren 3 nolu kameraya ait 2, servis araçlarının bulunduğu alanı gösteren 4 nolu kameraya ait 1, park alanını gösteren 5 nolu kameraya ait 1 kayıdın silindiği tespit edildi. Danıştay'a giriş çıkış notlarını izleyen, servis araçlarının geçtiği yolu gösteren 6 numaralı kamera ile, nizamiye kapısını gösteren 7 numaralı kameraya ve bina girişini gösteren 8 numaralı kameraya ait toplam 5 dosyanın da silindiği belirlendi.


Sorumlular hakkında suç duyurusu

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından, Danıştay binasına ait 16 Mayıs 2006 tarihi ve öncesine ilişkin bir kısım güvenlik kamerası görüntü kayıtlarının silinmesiyle ilgili, sorumlular hakkında suç duyurusunda bulunuldu. 13. Ağır Ceza Mahkemesi naip hakimi tarafından Beşiktaş'taki İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına yapılan suç duyurusunda,

TÜBİTAK raporuna atıfta bulunularak, silindiği belirtilen kayıtlarla aynı isimde açılamayan dosyalar olduğunun da belirtildiği ifade edilerek, tüm bunların karşısında 'kamu görevlisinin suçu bildirmemesini' içeren TCK'nın 279. maddesindeki yasal zorunluluk gereği, ilgililer hakkında suç duyurusunda bulunulması gerektiği vurgulandı.



Kayıtların üstü böyle örtüldü

Tetikçi Alpaslan Arslan, polise verdiği ifadede, “Danıştay'ın önündeki parkta bir süre oturdum. Danıştay 2. Daire Başkanı'nın arabasını tespit amacıyla bir süre bekledim” demişti. Tanık Aysel Sağlam ise olaydan önce Arslan'ı Danıştay önünde iki kişiyle birlikte gördüğünü söylemişti. Ancak tanık Sağlam'a kamera görüntülerinden teşhis yaptırılmadı. Tanık Sağlam'ın teşhis yapmasını sağlayacak kamera kayıtlarının bulunduğu harddiskin yargılama ve soruşturma aşamasında inceletilmemesi soru işaretlerine neden olmuştu. OYAK Güvenlik'e ait kamera görüntülerinin yer aldığı 'arızalı' denen harddiskin yeniden incelenmesi halinde tetikçi Arslan'ın bağlantılarının ortaya çıkarılacağı belirtilmişti.

ÖRTÜ KALKINCA...

Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nin karara bağladığı Danıştay davası Yargıtay tarafından bozularak Ergenekon'la birleştirildi. Mahkeme, Ergenekon savcılarının kayıt sisteminin bozuk olduğunu belirten OYAK'tan güvenlik kamerası kayıtlarının istenmesi talebine uydu ve 'bilirkişi incelesin' dedi. Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi, OYAK Güvenlik'in 'kameralar bozuk' yazısıyla yetinmiş, harddiskler üzerinde inceleme yaptırmaşmıştı.


OYAK 41 görüntüyü vermedi

TÜBİTAK raporunun değerlendirme kısmına göre, OYAK'ın Danıştay saldırısını aydınlatacak görüntü dosyalarından 41'ini incelenmesi için vermediği ortaya çıktı. OYAK'ın teslim etmediği görüntüler, Danıştay binasının girişini, araç parkını ve katlarını gösteren 1,2,3,4,5,6,7 ve 8 numaralı kameralara ait. Görüntü dosyaları eksik olan kamera kayıtları şöyle:

BİNA GİRİŞİNİN KAYITLARI YOK

Danıştay binasının girişini ve araç parkını gösteren 1 nolu kemaraya ait 6 dosya. Yukarı katlardaki bir ara bölmeyi gösteren 2 nolu kameraya ait 5 dosya. Bina arkasını ve ara yolu gösteren 3 nolu kameraya ait 5 dosya. Servis araçlarının bulunduğunu gösteren 4 nolu kameraya ait 5 dosya. İnsanların gelip geçtiği ve araçların park ettiği yeri gösteren 5 nolu kameraya ait 5 dosya. Servis araçlarının geçtiği ve uzaktan insanların geçiş yaptığı alanı gösteren 6 numaralı kameraya ait 5 dosya. Nizamiye kapısını gösteren 7 numaralı kameraya ait 5 dosya. Bina girişini gösteren 8 numaralı kameraya ait 5 dosya.




Eymür: Görüntüleri OYAK müdürü Çoban sildirdi

Saldırı sırasında çalışmayan güvenlik kameralarının sahibi OYAK Savunma ve Güvenlik Sistemleri'nin müdürlüğünü, eski özel harekatçı ve MİT elamanı emekli Albay Orhan Çoban'ın yapıyordu. Eski MİT Kontrterör Daire Başkanı Mehmet Eymür, Alparslan Aslan'a ait kamera kaydının Çoban tarafından silinmiş olabileceğini ima eden bir açıklama yapmıştı.

EMEKLİ SUBAYLARLA YAKIN İLİŞKİ

Eymür, kendisine ait internet sitesinde Orhan Çoban ile ilgili şu bilgileri aktarmıştı: “Yeşil'in bahsettiği Kemal Yılmaz Paşa, o tarihlerde MİT'teki Yavuz Ataç, Orhan Çoban, Kaşif Kozinoğlu gibi 'Özel Kuvvetler Komutanlığı' kökenli emekli subaylarla yakın ilişki içindeydi. Bu kişiler MİT Müsteşarı olacağına muhakkak gözüyle baktıkları Kemal Yılmaz'a devamlı bilgi taşıyorlardı.

MİT'teki asker kökenliler Kemal Yılmaz'ın başlarına geleceğine o kadar kesin bakıyorlardı ki, nakledilenlere göre Yavuz Ataç ve Orhan Çoban, yeni yapılanma ile ilgili listeleri tanzim ederken makam kavgasına girmişler, aralarında sert tartışmalar çıkmıştı.”