Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 78. BM Genel Kurulu’na hitap etti. BM’nin yapısından iklim değişikliğine, yükselen İslam düşmanlığından Tahıl Koridoru’na kadar bir dizi konuda mesaj veren Erdoğan satır başları şunları kaydetti:
* Dünyamızın geleceği konusunda geçtiğimiz yıl burada yaptığımız değerlendirmelere kıyasla daha iyimser tablo çizmek mümkün değildir. Karşımızdaki fotoğraf, küresel ölçekte daha karmaşık, daha tehlikeli sınamalarla karşı karşıya olduğumuzu gösteriyor.
* Suriye, Kuzey Afrika ve Sahel bölgesinde vekalet savaşlarının aracı haline dönüştürülen terörizm, kırılganlığı hızla artan uluslararası güvenlik iklimine onarılamaz zararlar veriliyor. Küresel güçlerin ihtiraslarını kullanarak büyüyen terör örgütlerinin faaliyet alanları teknolojik gelişmeler ile kötüleşen sosyo ekonomik şartlardan istifade ederken, adeta bir salgın gibi geniş coğrafyalara yaygınlaşıyor. Yabancı karşıtlığı, ırkçılık ve İslam düşmanlığının yeni bir krize dönüşme emareleri son 1 yıldır endişe verici boyutlara ulaştı.
* Genel Kurul’un bu yıl temasının Türkiye’nin hedefleri ile örtüşmesinden memnuniyet duyuyoruz. Türkiye Yüzyılı vizyonu, BM’nin temasıyla örtüştü. Küresel adaletsizlikleri ortadan kaldıran, ekonomik eşitsizliklerin üzerine giden, güvenlik, refah üreten tüm insanlığın hayrına bir uluslarararası sistemin tesisi çağrımız giderek yankı buluyor.
* BM Güvenlik Konseyi, artık dünya güvenliğinin teminatı olmaktan çıkmış, 5 ülkenin siyasi stratejilerinin çarpışma alanı haline gelmiştir. Birleşmiş Milletler’in öncülüğünde dünyanın güvenliğini, huzurunu, refahını sağlamakla görevli kurumları hızla yeniden yapılandırmalıyız. Coğrafyasıyla ve demografisiyle, dünyadaki tüm kökenleri, inançları, kültürleri temsil yeteneğine sahip bir küresel yönetim mimarisi inşa etmeliyiz.’Dünya 5’ten büyüktür’ daha adil bir dünya mümkündür.
* Savaşın, Ukrayna’nın bağımsızlığı ve toprak bütünlüğü temelinde, diplomasi ve diyalogla sona erdirilmesine yönelik çabalarımızı artırarak sürdüreceğiz. Küresel açlık tehlikesi ile karşı karşıya bulunan coğrafylara uzanan bu insani köprünün sürmesi için temaslarımız sürüyor. Çevredeki çatışma ve ihtilaflar karşısında dünya barışına mümkün olan en büyük katkıları sunmaktır.
* Suriye’nin toprak bütünlüğü ve siyasi birliğine en büyük tehdit, bu ülke üzerinde hesabı olan güçlerin güdümündeki terör örgütlerine verilen açık destektir. Suriye ve Irak başta, Ortadoğu, Kuzey Afrika ve Sahel’de, kendi çıkarları için DEAŞ ve benzerlerini paravan olarak kullananların riyakarlıklarından bıktık. Sırf kendi siyasi, ekonomik çıkarları için terör örgütleriyle çalışmaya devam eden ülkelerin, terörden ve bağlantılı sorunlardan şikayet etme hakkı yoktur.
* (Doğu Akdeniz) Bizim kimsenin hakkında gözümüz yoktur, kimsenin de haklarımızı yok saymasına müsaade etmiyoruz, etmeyeceğiz.
* Kıbrıs’ta da federasyon temelli önerilerin çözüm olmayacağı görülmüştür. Uluslararası toplumu, KKTC’nin bağımsızlığını tanımaya, bu ülkeyle diplomatik, siyasi ve ekonomik bağlar kurmaya davet ediyoruz. Ada’daki BM Barış Gücü’nden tarafsızlığa riayet bekliyoruz. İtibarı zedelenen bu gücün, Kıbrıs’ta yeni itibar kaybıyla karşı karşıya kalmasını istemeyiz.”
* Ortadoğu’ya kalıcı barışın gelebilmesi, ancak Filistin-İsrail sorununun nihai bir çözüme kavuşturulmasıyla mümkündür. 1967 sınırları temelinde bağımsız ve coğrafi bütünlüğü haiz Filistin devleti hayata geçirilmeden, İsrail’in de aradığı huzuru ve güveni bulabilmesi zordur.
Azerbaycan ve Ermenistan arasındaki görüşme sürecini başından beri destekledik. Ancak Ermenistan’ın bu tarihi fırsatı değerlendiremediğini görüyoruz. Artık herkesin kabul ettiği gibi, Karabağ, Azerbaycan toprağıdır. Bunun dışında bir statünün dayatılması asla kabul edilmeyecektir.
Tek millet, iki devlet şiarıyla hareket ettiğimiz Azerbaycan’ın toprak bütünlüğünü korunma yönünde attığı adımları destekliyoruz.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Birleşmiş Milletler (BM) 78. Genel Kurulu için bulunduğu New York’ta Amerikan PBS kanalının sorularını cevaplayarak Türkiye ile Avrupa Birliği (AB) ilişkilerine dair açıklama yaptı. Türkiye’nin AB üyeliğinden vazgeçmeye hazır olup olmadığının sorulması üzerine Erdoğan, Türkiye’nin AB’nin kararlarına önem verdiğini belirterek, “AB olumlu bir karar verirse bunu memnuniyetle karşılarız. Türkiye son 50 yıldır AB’nin kapısında oyalandırılıyor. Biz her zaman kendi kendine yeten bir ülke olduk. Hiçbir zaman AB’nin katkılarına ya da desteğine muhtaç olmadık, buna ihtiyacımız yok” diye konuştu.
Türkiye’nin Ukrayna savaşı bağlamında Rusya’ya “AB ve diğer NATO üyeleriyle” aynı düzeyde yaptırım uygulamaması kararına yönelik ABD’nin bazı senatörlerinin eleştirileriyle ilgili ise Erdoğan, “AB üyeleri ne yapıyorsa biz de onu mu yapacağız? Türkiye’nin dünyadaki konumu farklı, AB üye ülkelerinin farklı. Rusya bizim en yakın komşularımızdan biri ve ortak bir tarihimiz var” ifadelerini kullandı.
Erdoğan, Türkiye’nin de öncülüğünü üstlendiği Karadeniz Tahıl Girişimi sayesinde 33 milyon ton tahıl ihracatı gerçekleştiğini anımsatarak, “Bunu AB istedi diye yapmadık. Bu üstlendiğimiz insani bir yükümlülüktü” açıklamasında bulundu. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Karadeniz Tahıl Girişimi’ni neden tekrar canlandırmadığına ilişkin soruya Erdoğan, “Biz (Putin’in) kendilerinden rica ettik ve onlar 1 milyon ton daha göndereceklerini söylediler” yanıtını verdi.
Erdoğan, Putin’in tahıl ihracatının hemen başlayacağını söylediğini belirterek, gelişmeleri takip ettiklerini dile getirdi. “Bu sözünü tutacağına dair ona (Putin’e) güveniyor musunuz?” sorusuna karşılık ise Erdoğan, şunları kaydetti: “Benim (Putin’e) güvenmemem için hiçbir sebep yok. Batı ne kadar güvenilirse Rusya da en az o kadar güvenilirdir. 50 senedir bizi kapısında bekleten AB’dir. Şu anda Batı’ya ne kadar güveniyorsam Rusya’ya da o kadar güveniyorum.”
Erdoğan, Ukrayna’daki savaşın ne kadar süreceği ve ne zaman biteceğine dair bir takvimden bahsetmenin de mümkün olmayacağını belirterek, “Savaşın ne kadar süreceğini yalnızca iki lider söyleyebilir” dedi.
Sedef Kabaş, Osman Kavala ve Selahattin Demirtaş’ın davalarına ilişkin bir soru üzerine Erdoğan, “Sizi bu niye bu kadar ilgilendiriyor? Türkiye bir hukuk devletidir. Hukuk devletinde bu tür kararları yargı verir. Eğer yargı bu yönde bir karar vermişse, o zaman yargının verdiği bu karara saygı duyalım. Ben yargı adına konuşacak durumda değilim. Bahsettiğiniz bu kişi (Kavala) protestoların finansörüydü” dedi. Selahattin Demirtaş'ın terörist olduğunu ve 200'den fazla kişinin ölümüne yol açtığını, bu nedenle yargının bir karar verdiğini belirten Erdoğan, program sunucusunun sözünü kesmesinin ardından, “Kesmeye hakkın yok. Saygı duyacaksın, yargının verdiği karara saygı duyacaksın. Amerikan yargısı yargı da Türkiye'nin yargısı yargı değil mi? Türkiye'nin yargısına da saygı duymaya mecbursunuz”
diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, New York’ta diplomasi trafiğine devam ediyor. Erdoğan, Türkevi’nde Cezayir Cumhurbaşkanı Abdülmecid Tebbun, NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg ve Polonya Cumhurbaşkanı Andrzej Duda ile görüştü. Tebbun ile görüşmesine dair açıklama yapan Erdoğan, “Köklü bağlara sahip olduğumuz Cezayir ile iş birliğimizi her alanda geliştirmeyi sürdüreceğiz” ifadelerini kullandı. Stoltenberg'i kabulünün ardından ise Erdoğan, “NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg ile BM 78'inci Genel Kurulu marjında bir araya geldik, gündemimizdeki bölgesel ve küresel meseleleri değerlendirdik. Her zaman olduğu gibi NATO misyonlarına en aktif destek veren ülkelerden biri olmayı sürdüreceğiz” açıklaması yaptı. Duda le ilgili görüşmesine dair ise Erdoğan, “Görüşmede, ikili ilişkilerimizin yanı sıra bölgesel meseleleri de ele alma fırsatı bulduk. Sayın Duda ile görüşmemizin ülkelerimiz ve bölgemiz için hayırlara vesile olmasını diliyorum” dedi.
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı koordinasyonunda yürütülen Cumhuriyet’in 100. Yılı etkinlikleri kapsamında “Türkiye Yüzyılı” New York’ta tanıtıldı. BM 78. Genel Kurulu’nun gerçekleştirildiği New York’un merkezindeki cadde ve sokaklar ile Times Meydanı’ndaki LED ekranlarda, Türkiye Yüzyılı ve Cumhuriyet’in 100. Yılı’nın tanıtımı yapıldı. Bu kapsamda Times Meydanı’ndaki led ekranlarda, “Türkiye Yüzyılı başlıyor” yazılı Türk bayraklı tanıtımlar yapılırken, Türkiye Yüzyılı’nı anlatan dijital içeriklerin yer aldığı LED ekranlı kamyonetler de New York’un kalabalık cadde ve sokaklarında dolaştırıldı. 100. Yıl Marşı’yla tanıtımların yapıldığı kamyonetlerin ekranlarında, “Maziden Atiye, İstikbalden İstiklale” sloganlarıyla Türkiye Yüzyılı’nın barışın, istikrarın, istikbalin ve haklının yüzyılı olduğu vurgulandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, New York Türkevi'nde, devlet başkanı eşleri, BM’nin üst düzey yöneticileri, diğer ülke diplomatları ve New York Belediye Başkanı Eric Adams'ın hazır bulunduğu programda, “Küresel Sıfır Atık Hareketine Doğru” isimli etkinlikte konuştu. “İnsanlık ailesini, Sıfır Atık İyi Niyet Beyanı'nı imzalayarak yarın değil, bugünden değişimin bir parçası olmaya davet ediyorum. Bugün, ülkemde ektiğimiz sıfır atık tohumunun gölgesinin, dünyayı ferahlatacak bir çınara dönüşmesine tanıklık ediyoruz” diyen Emine Erdoğan, “İklim krizi için kritik eşik, kapımıza dayandı ve bugün, konuşma, değerlendirme faslını geride bırakıp acil eylem planlarını uygulamak mecburiyetindeyiz” ifadesini kullandı.
Emine Erdoğan, Türkiye'deki bu kazanımların dünyadaki gidişatı durdurmaya yetmediğine, özellikle dünyayı kirleten ülkelerin elini taşın altına koyması gerektiğine dikkati çekti. Erdoğan, “Ülkem, çevre krizleriyle mücadele etmek için tüm imkanlarını seferber ediyor. Fakat ne yazık ki pek çok ülke, alınan ortak kararları yerine getirmekte isteksiz davranıyor” dedi.. Programa ilişkin sosyal medyadan açıklama yapan Erdoğan, “Küresel İyi Niyet Beyanı’na atılan her bir imza ile gelecek nesillere temiz bir dünya bırakma gayemize bir adım daha yaklaştık. İnanıyorum ki, bu vesileyle iklim krizi ile mücadelede çözüm olduğuna inandığım sıfır atık felsefesi, günden güne dünyanın dört bir yanına ulaşacak” diye konuştu.
Emine Erdoğan ayrıca Kolombiya Cumhurbaşkanı Gustavo Petro’nun eşi Veronica Alcocer Garcia ile bir araya geldi. Görüşmede, Emine Erdoğan ve Garcia, kadın hakları, eğitimde fırsat eşitliği ve atık yönetimi konusunda bilgi paylaşımında bulundu. Emine Erdoğan, 2015’te Kolombiya’yı ziyaret ettiğine değinerek Garcia’yı “31 Ekim Dünya Şehirler Günü” vesilesiyle İstanbul’da ağırlamak istediğini söyledi.