Türkiye, İslam karşıtlığı ve ırkçılığın tırmanışta olduğu Avrupa’da bir kez daha sözde insan hakları üzerinden hedef alındı, iç işlerine müdahale çağrıları yapıldı.
İngiliz parlamenterler, HDP’lilere yönelik yargı kararları üzerinden Türkiye’yi insan hakları ihlalleriyle suçladı, Boris Johnson hükümetini, “Türkiye’deki insan hakları ihlallerine karşı daha etkin bir konum almaya” çağırdı. Muhafazakar Partili milletvekillerinin yanısıra Personel Partisi ve Liberal Demokrat Parti’den 50’den fazla milletvekilinin imza attığı mektupta, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan açık hedef olarak gösterildi, Türkiye siyasetine müdahale çağrısı yapıldı, bunun da İngiltere’nin Türk toplumuna karşı görevi olduğu öne sürüldü.
Ömer Faruk Gergerlioğlu örneği üzerinden HDP’lilere yönelik yargı uygulamalarının eleştirildiği mektupta, HDP’lilerin Gara operasyonu ardından yaptıkları açıklamalar, Gara’daki PKK ziyaretleri gözardı edilerek, Gara’da 13 Türk rehinenin “PKK tarafından öldürülmesini kınıyoruz” notu da düşüldü. Mektupta Joe Biden hükümetinin Türkiye’ye yönelik tutumuna işaret edilerek “İngiltere’nin de birebir aynı doğrultuda hareket etmesi” istendi. İngiltere Dışişleri Bakanlığı’na hitaben kaleme alınan mektupta, İngiltere’nin dostluğunun “koşulsuz olmadığının” ve her zaman insan haklarından yana taraf olacaklarının Türk hükumetine bildirilmesi talep edildi.
Bu olaydan bir gün önce de polisin siyahilere ırkçı muameleleriyle çalkalanan ABD’den dini özgürlükler uyarısı geldi. ABD 2020 Uluslararası Dini Özgürlükler Raporu’nda Türkiye’nin ‘azınlık okullarına gerekli desteği vermediği’ iddia edildi. ABD destekli ‘sivil toplum örgütlerinden alınan verilere’ dayandırılarak hazırlanan raporda, azınlıkların ibadethane açmalarının zorlaştığı, hükumetin ‘gayrimüslim azınlıkların liderliğini veya idari yapılarını tanımadığı’ gibi uçuk ve mesnetsiz iddialara yer verildi. Ayasofya’nın camiye çevrilmesinden Hıristiyan aleminin duyduğu rahatsızlık da raporda vurgulanan konular arasında yer aldı.
Türkiye ve Çin’e yönelik iddiaların bulunduğu raporda, ABD’nin yoğun bir askeri üslenme içerisinde olduğu Batı Trakya’daki Müslüman Türk azınlığa yönelik Yunan zulmünden, Filistin’de devam eden İsrail zulmünden ise hiç bahsedilmemesi dikkat çekti.
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tanju Bilgiç, raporu “objektiflikten uzak” olarak değerlendirdi. Türkiye’nin her zaman farklı dini inançlara sahip kişilerin barış ve uyum içinde yaşadığı toplumsal yapıya sahip olduğunu anımsatan Bilgiç, Türkiye’nin tüm vatandaşlarının din ve ibadet özgürlüklerinin daha ileri taşınması için sözde değil özde adımlar attığını, 2 Mart’ta kamuoyuyla paylaşılan İnsan Hakları Eylem Planı’nda da bu konuda çok sayıda hedef ve faaliyetler bulunduğunu anımsattı.