Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, son dönemde yaşanan şiddet olaylarında failin de mağdurun da gençler olduğuna dikkat çekti. Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde, 2024-2025 Yükseköğretim Akademik Yılı Açılış Töreni'ne katılan Erdoğan, son günlerde milletçe yürek yakan olaylara şahit olunduğunu anımsattı. Önceki ay Eskişehir'de cami avlusundaki kişilere yönelik menfur bir saldırı olduğunu, ardından İstanbul'da bir polis memurunun alçakça şehit edildiğini ve geçen cuma günü iki genç kızın, vahşi bir cinayete kurban gittiğini hatırlatan Erdoğan, katledilen kızlara Allah'tan rahmet, acılı ailelerine başsağlığı diledi.
“Üzülerek ifade ediyorum ki; bu vakaların ekseriyetinde fail de mağdur da gençlerimizden oluşuyor” vurgusu yapan Erdoğan, şöyle devam etti: “Millet ve devlet olarak bu hadiselerin önüne geçecek adımları atmazsak, batılı ülkelerin karşılaştığı sıkıntılarla bizim de yüzleşmemiz kaçınılmazdır. Gençlerimizi modern popüler kültürün insafına terk edemeyiz. Gençlerimizin sosyal medyanın ve dijital mecraların, her türlü melanetin bulunduğu karanlık dehlizlerinde yitip gitmelerine seyirci kalamayız.”
“Milletimizi asırlardır sarsılmadan ayakta tutan milli ve manevi değerlerimiz, bu mücadelede en büyük destekçimiz olacaktır. Üniversitelerimizin daha fazla sorumluluk alması, kendilerine emanet edilen gençlerimize daha fazla sahip çıkması gerektiğine inanıyorum. Sosyal, sportif ve kültürel faaliyetlerle gençlerimizin milli kimlik inşasına üniversitelerimizin katkı vermesi gerekiyor”
“Her zaman söylüyorum: Mazi ile ati arasında kuracağımız köprünün en önemli ayaklarından biri üniversitelerimizdir. Teröre, uyuşturucuya, alkol bağımlılığına, sapkın akımlara, suç çetelerine kaybettiğimiz her gencin vebali hepimizin üzerindedir. Önümüzdeki dönemi, tüm bu sorunların üzerine daha kararlı gittiğimiz, gereken adımları atıp netice aldığımız bir döneme tahvil etmek istiyoruz. Bu süreçte üniversitelerimizden, siz hocalarımızdan ciddi manada destek bekliyoruz.”
Türkiye'nin fikir ve düşünce hürriyeti başta olmak üzere, Batılı ülkelerin çok sık eleştirilerine muhatap olduğunu belirten Erdoğan, şunları kaydetti: “Yıllarca bize demokrasi dersi verdiler, rektör seçimlerinden diğer konulara kadar pek çok başlıkta üniversitelerle ilgili ülkemize özgürlük dersi verdiler. Ama bize en üst perdeden ahkam kesenlerin, Gazze soykırımında nasıl tavır takındıklarını hepimiz gördük. Gazze soykırımı, siyonist lobinin dünyanın en prestijli üniversitelerini de tahakkümü altına aldığını bir kez daha göstermiştir. Öyle utanç verici olaylara şahitlik ettik ki ‘Gazze'de soykırım var’ diyen öğrenciler polis şiddetine maruz bırakıldı, yerlerde sürüklendi. Filistin için gösterilere izin veren rektörler istifa ettirildi, linç edildi, Amerikan Kongresi’nde sorguya çekildi. Barışçıl eylemlere katılan üniversite öğrencileri, 'hayatınız boyunca iş bulamayacaksınız' diyerek alenen tehdit edildi. En ufak bir eleştiriye, Filistin'le ilgili destek beyanına müsaade edilmedi. Siyonist sermayenin bağış fon adı altında dünyanın en iyi üniversitelerine hükmettiği, inkarı mümkün olmayacak bir şekilde ortaya çıkmıştır. Gazze soykırımında batılı yönetimler, İsrail'i korumak uğruna, itibarlarını kaybettikleri çok kötü bir sınav vermiştir.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesi Davet Kabul Salonu'nda, Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi'nin yeniden ibadete açılmasının ardından, fotoğraf sanatçıları İzzet Keribar ve Mehmet Özçay'ın çektiği fotoğraflardan oluşan "Ayasofya Fotoğrafları" sergisini ziyaret etti.