İran Ankara Büyükelçisi Mohammad Farazmand, 28 Mart’ta iftarda ağırladığı Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu’ndan diplomatik skandala neden olacak bir talepte bulundu. Karamollaoğlu’na “Kılıçdaroğlu’nu desteklemeniz çok önemli” diyen Farazmand’ın “Seçimden sonra beklentimiz, Türkiye’nin Suriye’deki askeri varlığını geri çekmesi.” ifadelerini kullandı.
Suriye’deki katliamlara ortak olan İran’ın Türkiye’nin Suriye’deki varlığından ve Suriye Milli Ordusu’na desteğinden rahatsız olduğu biliniyor. İran özellikle Azerbaycan üzerindeki baskıyı artırmak için de Cumhurbaşkanlığı seçimlerini Kılıçdaroğlu’nun kazanmasını bekliyor.
Karabağ’ın işgalden kurtarıldığı 2020’deki savaşta Ermenistan’ı destekleyen Tahran yönetimi son iki yılda Azerbaycan’a karşı 4 askeri tatbikat düzenledi. İran Devrim Muhafızları Ordusu da Azerbaycan-Ermenistan sınırına askeri yığınak yaptı. Gözlemcilere göre özellikle askeri tatbikatlar, Türkiye’nin desteğinin kesilmesi durumunda İran’ın Azerbaycan’a saldırmayı göze aldığı mesajı taşıyor.
Seçim sürecinde İran’ın Saadet Partisi’ne ilgisi de dikkat çekiyor. Karamollaoğlu bu hafta başında Kılıçdaroğlu ile İslam ülkelerinin büyükelçilerini buluşturmak için iftar vermiş, iftara büyükelçi düzeyinde sadece İran Büyükelçisi Farazmand katılmıştı. İftarda Kılıçdaroğlu’nun yanına oturtulan 94 yaşındaki eski Diyanet İşleri Başkanı Lütfi Doğan’a ise emrivaki yapıldığı ortaya çıkmıştı. Doğan’ın oğlu Yahya Doğan, Yeni Şafak’a, “Babam, Kılıçdaroğlu’nun iftarda olacağından ve böyle bir fotoğraf ortaya çıkacağından haberi olsa iftara katılmazdı. Bu durum siyaseten kullanıldı ve babam bu duruma çok üzüldü” açıklaması yapmıştı.
Öğrenci, memur, iş insanı binlerce vatandaşın mağdur edildiği 28 Şubat darbesiyle ilgili konuşan Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, hapisteki darbeci generallere üzüldüğünü söyledi. Karamollaoğlu, konuk olduğu bir internet sitesinin canlı yayınında 28 Şubat post modern darbesini gerçekleştiren generallerin tutuklu bulunmasından dolayı “üzüntülü” olduğunu dile getirdi. AYM’nin Refah Partisi’nin kapatılmasına yönelik kararına da yanlış olduğunu belirten Karamollaoğlu, adalet mekanizmasının bir takım ön yargılarla beslenerek hareket ettiğini belirtti.
28 Şubat post modern darbesini gerçekleştiren dönemin paşalarının tutuklu bulunmasına üzüldüğünü belirten Temel Karamollaoğlu sözlerine şöyle devam etti: “28 Şubat’ın paşalarının hapishanelerde olmasına ben üzülüyorum. Türk ordusunun subaylarının, en üst makama gelen subayların şu anda hapishanede olmalarından dolayı üzülüyorum. Ama yapmamalıydınız siz; Amerika’ya gideceksiniz siz dönüşte “bin yıl sürecek” ne sürecekmiş ? Kendi tavırları, politikaları. E ne oldu?
Bin yıl değil, 20 yıl bile sürmedi. Şimdi sıkıntıdalar, ben de üzülüyorum. Bu noktaya gelen 'Generaller niye kendilerini bu noktaya, bu hale getirdiler?' diye üzülüyorum. Doğru bir yaklaşım değil ki.”