Geçtiğimiz günlerde ajanslara düşen bir haber ‘bu kadar da olmaz’ dedirtirken, yüzbinlerce kişinin süresiz nafaka konusundaki görüşlerini de değiştirdi. Habere göre, nafaka artırım davasına nişanlısı ile gelen kadın, mahkemede eşine 'Nafakayı artır. Parasızlık yüzünden nişanlımla evlenemiyoruz' demişti.
Boşanmış İnsanlar ve Aile Platformu Başkanı İlknur Birsel Büyükakça, yenisafak.com'a yaptığı açıklamada, süresiz nafaka konusunun toplumsal bir çıkmaza dönüştüğünü ve bu kördüğümü sadece üst düzey bir siyasi iradenin çözebileceğini söyledi.
Çiftlerin boşanmasının ardından kadının yeniden evlenmesi, ölmesi, ahlaksız bir hayat sürmesi ya da iş bulması gibi durumlarda nafakanın düştüğünü anlatan Büyükakça, uygulamada özellikle iş konusunda ciddi sıkıntılar olduğuna dikkati çekti.
Türk Medeni Kanunu’nda 1 yıl olan yoksulluk nafakasının 1988 yılında süresiz hale getirilerek aileye ilk darbenin vurulduğunu kaydeden Büyükakça, şunları söyledi:
Bu yasanın hemen ardından ‘eşit kusurlu da nafaka öder maddesi’ eklenerek Türk aile yapısı ikinci darbeyi almıştır. Gerekçe olarak boşanma yüzünden yoksulluğa düşen tarafa boşandığı eş ömür boyu yardım etmelidir düşüncesi hakimdir. Bu durum, bir yoksulun geçimini ömür boyu diğer yoksulun sırtına yüklemekten başka bir şey getirmemiştir.
Adalet Bakanlığı’nın resmi verilerine göre geçen yıl 218 bin boşanma davası görüldü. Bu nedenle nafaka konusunun doğrudan ya da dolaylı olarak 1 milyon kişiyi yakından ilgilendirdiğini söyleyebiliriz.”
Büyükakça, AK Parti iktidarı döneminde çeşitli dönemlerde farklı çalışmalar olduğunu hatırlatarak, “Son dönemlerde çok önemli hazırlıklar yapıldı. Raporlar sunuldu. Meclis bu konunun üzerine çok eğildi. Ancak tam da o noktada 15 Temmuz’daki hain darbe girişimi ile milletimiz karşı karşıya kaldı ve süreç kesintiye uğradı” şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açıkladığı 100 günlük programda da süresiz nafaka konusuna vurgu yapıldığının altını çizen Büyükakça, şunları söyledi:
Burada ısrarla altını çizdiğimiz bir nokta var. Süresiz nafakaya karşı çıkanlar kesinlikle çocuklara ödenen iştirak nafakasını sorun etmiyor. Tabi ki hepimiz çocuklarımıza bakmakla yükümlüyüz. Mağdurların en büyük sıkıntısı eski eşlere ödenen paralar.
Bunun için önerimiz çocuk olmayan evliliklerde nafakanın 1 yıl boyunca ödenmesi ve sonra kesilmesi. Çocuk olan evliliklerde ise maksimum sürenin 5 yıl ile sınırlandırılması. Bu yasa mevcut haliyle kadınları sosyal hayattan da alıkoyuyor. Almanya’da bir kadının bir sürenin üzerinde nafaka alması yasak. Çünkü kadının kendi ayakları üzerine durmasını, topluma katılmasını ve sağlıklı bir birey olmasını engelliyor olarak yorumluyor Alman yasaları bu süreci.”