Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği (TDED), Cumhuriyet’in 100. yılında, günümüz ihtiyaçlarına cevap verecek, basit, anlaşılır bir “İmlâ Kılavuzu” önerisinde bulundu. Derneğin Genel Başkanı Ekrem Erdem’in önerisiyle Cumhuriyet Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Kadir Yılmaz tarafından hazırlanan “Yazım Kılavuzu ile İlgili Tespit ve Öneriler” kitabı, TDED Yayınları arasından çıktı. Dilin temeli olan imladaki kronikleşen sorunlara eğilen dernek, bu çalışmayı akademi çevreleriyle istişare ve çalıştayla da sürdürmekte kararlı. Kılavuzda kafa karışıklığına sebep olan konuları ve önerilen başlıkları Dr. Yılmaz’la konuştuk.
Kadir Yılmaz, Yazım Kılavuzu’yla ilgili en önemli üç sorunun; alıntı kelimelerin imlası, şapka işareti olarak bilinen düzeltme işaretinin kullanımı ve birleşik kelimelerin imlası meselesi olduğunu söyledi. Türk Dil Kurumu tarafından 29 kez İmlâ Kılavuzu yayınlandığını belirten Yılmaz, “Son Kılavuz’un tartışılan bazı konuları çözüme kavuşturmakla birlikte bazı konuları tartışmaya açık bıraktığı, hatta yeni tartışma konuları açtığı gerçeği de tespitlerimiz arasında” dedi.
Halk arasında “şapka işareti” olarak bilinen, inceltme ve uzatma amacıyla kullanılan düzeltme işaretinin 1928’den beri imlâmızdan hiç çıkarılmadığını belirten Yılmaz, “Yaklaşık bir asırdır imlaya kafa yoran kurum, ünlü uzunluklarının tamamını imlâda gösteren bir kılavuz yayımlamamış. Acil yazıp “âcil” okuyor olmamız, mana yazıp “mânâ” okuyor olmamız ana dilimizi öğrenirken edindiğimiz telaffuz bilgisi sayesindedir. Telaffuz bilgisinin yeterli olmadığı durumlarda ise her gün yanlış seslendirilen onlarca kelimeye maruz kalıyoruz. Bu sebeple bütün ünlü uzunluklarının imlada gösterilmesinin ve bu uzun ünlülerin millî klavyemiz olan F klavyede tek dokunuşla yazılacak şekilde yer bulmasının elzem olduğu kanaatindeyiz” ifadelerini kullandı.
Birleşik kelimelerin yazımının da imlâdaki en onulmaz yaralardan olduğunu dile getiren Yılmaz, “Her kelime grubu, birleşik kelime değildir fakat her birleşik kelime, aynı zamanda kelime grubudur. Öncelikli olarak birleşik kelime teriminin sınırlarının doğru belirlenmesi ve bilakayduşart her birleşik kelimenin bitişik yazılması gereğinin kati bir kurala bağlanmasının imlâmızdaki bu kargaşayı bertaraf edeceğini düşünüyoruz. Yazım Kılavuzu’nda birleşik kelimelerle ilgili kurallar verip daha sonra kurallardan çok istisnaya yer vermenin kafaları karıştırmaktan başka bir işe yaramadığını tecrübe ettik. “Bilinçaltı”nı bitişik yazıp “bilinç dışı”nı ayrı yazmak, “soyadı”nı bitişik yazıp “soy ismi”ni ayrı yazmak bugüne kadar kafaları karıştırmaktan ve maalesef Kurumun belirlediği imlaya başkaldıran insan sayısını artırmaktan başka bir işe yaramadı” açıklamasını yaptı.
Kitapta çözüm önerileri başlığı altında yer alan maddelerde “Klavuz’da Elif Şafak’a ait örnek cümleler ve eserlerinden bahseden cümleler çıkarılmalı” ifadelerine de açıklık getiren Dr. Kadir Yılmaz, “Türkçe Sözlük’te bu şahsa ait çok sayıda tanık cümle olduğunu, bu cümlelerin 2023 tarihli 12. baskıda çıkarıldığını biliyoruz. Yeni hazırlanacak kılavuzda da söz konusu şahsa ait örneklerin çıkarılıp millî ve manevi değerlerimizle ters düşmeyen, seçkin yazarlarımızın adına ve onların eserlerinden alınan tanık cümlelere yer verilmesi gerekir. Türkçe Sözlük’teki ve Yazım Kılavuzu’ndaki yazar ve eser adları tavsiye mahiyetinde olduğu için Kurumun bu konuda daha hassas davranması gerektiği kanaatindeyiz” şeklinde konuştu.