Cihangir’den yansıyan sanat

Sevda Dursun
Sevda Dursun
04:0019/02/2025, Wednesday
G: 19/02/2025, Wednesday
Yeni Şafak
Arşiv.
Arşiv.

TRT tabii’de vizyona giren “Cihangir Cumhuriyeti” dizisi, sanat camiasının yaşam tarzını hicvediyor. Mahalle değiştiren İslamcı entelektüel yazardan, memleketten gelen annesiyle sokakta yan yana yürüyemeyen yönetmene kadar gerçek hayatta karşılığı olan birçok tipleme mevcut. Sanat dünyasının ihtişamlı vitrininin arka planına mercek tutulan dizide, birkaç eksiği de biz tamamladık.

TRT’nin dijital platformu tabii’de bu hafta vizyona giren “Cihangir Cumhuriyeti”, sanat camiasının uğrak yeri olan Cihangir sakinlerinin bohem yaşam tarzını hicvediyor. 2 yıl önce çekilen ve bu hafta yayınlanan dizi, tekelleşme tartışmalarına girmiyor ama sanat dünyasının ihtişamlı vitrininin arka planına mercek tutuyor. 10 bölümlük dizi gerçeklikle bağlantılı tespitler ve olay örgüsüyle ilerlerken, Cihangir merkezli sanat camiasının ana omurgasını oluşturan LGBT ve PKK yanlısı yönetmenlere gönderme yapmıyor.

“Ahlat Ağacı” ve “Kuru Otlar Üstüne” filmlerinin senaristlerinden Akın Aksu tarafından kaleme alınan yapımın yönetmen koltuğunda Mustafa Kara oturuyor. Oyuncu kadrosunda ise Ali İpin, Tuba Ünsal, Kaan Taşaner, Seda Akman, Özlem Conker, Serhat Tutumluer, Sema Şimşek, Serkan Ercan, Ozan Çelik, Sinan Albayrak ve Ege Aydan gibi önemli isimler yer alıyor.

Ali İpin’in hayat verdiği sektörün unutulmuş aydınlarından “Nedim”, tek başına yaşıyor ve gençlerin akıl danıştıkları bir karakter. Gerçek hayatta kimi yansıttığına dair birçok isim sayılabilir. “Dostoyevski’nin Türkiye distribütörü” dediklerinde akıllara Zeki Demirkubuz’un gelmesi gibi, bütün karakterlerin camiada karşılığı var. Fakat o gözle bakmaya gerek yok, zira oluşturulan tiplerin benzerleri çok. Sinema ve Sanatçılar Derneği’ndeki düzenli buluşmalar, yapılan tartışmalar, dernek hakkındaki yolsuzluk söylentileri de sektörde izdüşümlerine rastlanacak cinsten.

BERLİN’E UYAN FORMÜLLER

Nedim haricindeki karakterlere baktığımızda; evlenmeden babalık sözleşmesi ile çocuk yapma kararı alan ünlü oyuncu, ana akıma iş yapan ama ne kendinden ne yaptığı işten memnun olan bir başka oyuncu, Cihangir’e ayak uydurmaya çalışırken memleketten gelen annesiyle sokakta yan yana yürümeyen kompleksli yönetmen gibi tiplemeler var. Anadolu çocuğu bu yönetmen, son yılların popüler teması kadın filmleriyle gündemde kalmayı başarmış. “Senin filmi Berlin’e gönderelim, çünkü senaryosu formüle de uygun, kayıtsız kalamazlar” diyen yapımcı da bir yandan mavi boncuk dağıtırken, öte yandan herkesi satmaya hazır bir tipleme. Geldiği mahalleyi beğenmeyen, Cihangir Cumhuriyeti’ne adapte olmaya çalışan İslamcı bir yazar da ekledik mi, tamammış gibi duruyor, ama değil.

ÜLKESİNİ ŞİKAYET EDEN SANATÇILAR YOK

Cihangir tayfa deyince LGBT ve PKK yanlısı oyuncu, yapımcı, yönetmen ve senaristler akla gelir. Esas yapı bunlar üzerinden ilerler. Festivallerde boy gösterirken okudukları metinlerin birbirine benzerlikleri ondandır. Türk askerine iftira atana ödülünü adayanı mı dersiniz, “Help Turkey” çığlıklarıyla ülkesini aciz gösterip yardım isteyeni mi, yoksa dünyanın herhangi bir yerinde konuşma yapacak olsalar, “Doğduğum coğrafyada kadın olmak” cümleleriyle ülkesini şikâyet edeni mi? Dizide bunlara gönderme yapılmamış. Afişinde “Bu kimin senaryosu?” diye soran ve çok masum bir yerden Cihangirli sanatçıları hicveden dizideki eksikleri de biz giderelim.

KALABALIKLAR İÇİNDE YALNIZLARIN HİKAYESİ

Merkezine sinemacıları oturtan Cihangir Cumhuriyeti, kalabalıklar içinde yalnızların da hikayesini anlatmış. Büyük hedeflerden büyük hayal kırıklıklarına uzanan yolda şaşalı hayatlara dokunan dizi, sanat filmi tadında ilerliyor. Şimdilerde pek rastlanmayan entelektüel muhabbetlere de yer verilen yapımda, geçmişin Cihangir tecrübesi anlatılıyor. Öte yandan herkesin imrenerek baktığı hayatlar, dizi vesilesiyle olanca ikiyüzlülüğü ile karşımıza çıkıyor.



#Aktüel
#Sinema
#Sanat
#TRT
#Tabii