Filistin davasını sorumluluk, direniş, mücadele ve umudun yanı sıra farklı birçok açıdan ele alan “Nehirden Denize Özgür Filistin” kitabı okurla buluştu. İsrail zulmüne sessiz kalamayan 10 kadın yazarın kaleme aldığı yazılardan oluşan kitap, Filistin’deki işgale yakın tarihi perspektiften bakarken, güncel olaylar üzerinden Yahudilik ve Siyonizm anlatısını farklı açılardan ele alıyor.
7 Ekim’den bu yana dünyanın farklı ülkelerinden insanlar, İsrail’in işgalini hem protesto ediyor hem de türlü mecralarda dile getiriyor. Yaşananlara sessiz kalmayan 10 kadın yazar, çalıştıkları alanlara ilişkin yazılardan bir kitap kaleme aldı. Pınar Yayınları’ndan çıkan, Demet Tezcan’ın hazırladığı “Nehirden Denize Özgür Filistin”, 7 Ekim’den bu yana kültürden sanata, boykottan sivil eylemlere, Siyonizm ve Yahudi tarihinden güncel örnekleri ele alıyor. Demet Tezcan, İsmihan Şimşek, Emeti Saruhan, Emine Çınar, Cahide Hayrünnisa Çiçek, Sümeyye Ertekin, Nesibe Hale Tezcan, Zümrüt Sönmez, Emine Dolmacı ve Gülcan Tezcan’ın yazıları hem yazarların gözlemlerini hem de Filistin ve İsrail’in süreçteki tavırlarını ortaya koyuyor. Mazlumlarla dertlenen kitabın gelirinin Gazze’ye bağışlanması planlanıyor.
MADEM KALEM TUTUYORDUK YAZMALIYDIK
Demet Tezcan, kitabı hazırlama amaçlarını “Madem ki biz yaşıyorduk ve madem ki elimiz kalem tutuyordu biz de Gazze soykırımına, Filistin’e dair yazmalıydık” sözleriyle anlatıyor. Tezcan, kendi yazısında Yahudi olmayı, üstü örtülen antisemitizm gerçeklerini, soykırım mağduriyeti üzerinden yürütülen istismar politikalarını derinlemesine inceliyor. Tezcan, “Nekbe’yi ve direnişi, göçü, küresel boykot hareketlerini, dünya çapında gerçekleşen aktivizmi, tek bir amaç etrafında bir araya gelen dünyadaki gençlik eylemlerini, sanat dünyasının tutumunu, Siyonist işgali ve karşı duruşu, savaş muhabirliğini, sosyal medyanın rolünü tarihi arka planlarıyla ele aldık” diyerek kitabı özetliyor.
GAZZE’NİN HABERLEŞTİRİLMESİ SORUMLULUKTUR
Kitap, İsmihan Şimşek’in “Siyonizm'in Teolojik Motivasyonu” yazısıyla başlıyor. Şimşek, Tevrat’tan bir ayetle başladığı yazısında, Siyonizm’in teolojik ve dini arka planının soykırıma etkisini, Yahudi tarihi perspektifiyle ele alıyor. Kur’an ve Tevrat’ta anlatılan Yahudiliğin karşılaştırmalı okumasını yapan metnin yazarı, “Bu kitabı vicdanımızın sesi yazdırdı diyebilirim. Tarihe not düşeceğimiz, en azından Filistin’le ilgili bilinç inşasına katkı sağlayacağımız bir çalışma oldu. Biz, durumu bugünden özetleyebileceğimiz, konuya tamamen yabancı birinin de rahatça zihninde çerçeveleyebileceği bir boyuta taşıdık” diyor.
İsrail’e karşı duramayan, soykırımın karşısında konumlanamayan dünya medyasını Zümrüt Sönmez, saha tecrübeleri üzerinden yazdı. Sönmez, savaş gazeteciliğinin geçmişinden bahsettiği bölümü, “Okurlar, tarihten bugüne savaş gazeteciliğinin gelişimini bulacak. Geçmişten bugüne gazetecilik ilkeleri bağlamında hangi noktalarda ve neden sınıfta kalındığını örnekler üzerinden açıklamaya çalıştım. Gazze soykırımı ve benzeri konuların haberleştirilmesi neden büyük bir sorumluluktur ve sorumlu medya nasıl olmalıdır gibi soruların cevaplarını aradım” diye özetliyor.
İnsanlık adına direnenlerin yanındayız
Yazısında Yahudilerin Avrupa’da hor görülmüş, aşağılanmış, sürülmüş bir toplum olduğuna dikkat çeken Emeti Saruhan, “Nazizm’in İkizi Siyonizm” yazısında, Naziler ile Siyonistlerin söylem ve eylem benzerliğini ortaya koyuyor. Saruhan, “Kitap, Filistin meselesini çok yönlü şekilde ele alıyor. İşgalin tarihsel boyutundan başlayıp, Siyonist Yahudilerin teolojik motivasyonunu, tüm bu yaşananlara kültür sanat, medya, sosyal medya, sivil toplum kuruluşları, gençlik hareketleri ve entelektüellerin yaklaşımlarını göz önüne seriyor” diyor.
Filistin direnişinin sosyal medyadaki yansımasını işleyen Emine Dolmacı ise, “Bu çalışma, tarihe kayıt düşme ve insanlık adına direnen bir halkın yanında olma düşüncesiyle yapılmış olsa da aslında bize inanç, azim, kararlılık ve direniş noktasında yeniden bir yol gösterdi. Boykot, direniş, sesini ve sözünü yükseltme yönünde tüm dünyadaki iyi insanların, iyilik hareketinin öncülerinin olduğunu yeniden hatırlattı” dedi.
