Çocukların korkuyu öğrenme yönüyle öğrendiklerini belirten Özçırak, “Doğdukları günden itibaren, ailelerini çok iyi gözlemlerler. Ailelerin vermiş olduğu geri bildirimler, onların tepkilerini çok iyi gözlemlerler. Dolayısıyla anne ve babanın yapmış olduğu dış dünyadaki uyaranlara verdiği tepkiler de çocuklar için korkuyu öğrenme biçimini geliştirebilir. Aileler burada sadece öğrenme veya model alma yoluyla korkuları tetikleyen tek kişiler değildir. Çocuğun korktuğu şeyin birlikte saptanması çok önemlidir. Bir takım bilgisayar oyunları da çocuklar için korkutucu olabiliyor. O yüzden çocukların seçmiş olduğu ekranları iyi takip etmek gerekiyor. Çocukların korkularını somutlaştırmak onların sorunlarıyla baş etmesinde yardımcı olacaktır. Korkmuş olduğu bir nesnenin resmi çizilip onu komik bir hale getirilebilir” şeklinde konuştu.