Dergilik: Cümle'den Özdeneren sayısı

Cümle dergisi Küçükçekmece Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından çıkarılıyor. Dönemlik edebiyat-kültür-sanat dergisi Cümle'nin 2. sayısı Mayıs 2023 tarihli. Yayın yönetmenliğini Mahmut Turan Ektiren'in yaptığı 240 sayfalık yayın, bütünüyle Rasim Özdenören'e ayrılmış. Sonradan ilk sayısında Sezai Karakoç'un olduğunu öğrendiğim derginin 'takdim'inde, “Hikâye, roman, deneme ve çeviri alanlarında yaptığı özgün ve özgül eserlerin yanı sıra dergi ve gazetelerde kalem(e) aldığı sağlam ve etkili yazılarıyla düşünce dünyamızın zengin ve renkli simalarından biridir Rasim Özdenören” tanımlaması yapılıyor. Kapağında Mehmet Yangir'in bir resim çalışmasının bulunduğu Cümle'de, Hasan Aycın, Kübra Şenal, Muammer Bulut ve Rümeysa Kıran'ın çizimleri ve üstadın yaklaşık 40 fotoğrafı yeralıyor. Zengin bir 'kalem' ordusunun katılımı sağlanmış dergiye. Adem Turan, Ali Haydar Haksal, Âlim Kahraman, Arif Ay, Ayşe Altıntaş, Bilal Can, Duran Boz, Ersin Nazif Gürdoğan, Fahri Tuna, Hüseyin Akın, Mustafa Uçurum, Necip Tosun, Nurettin Durman, Recep Garip, Recep Seyhan, Selçuk Küpçük, Selvigül Kandoğmuş Şahin, Suavi Kemal Yazgıç, Yıldız Ramazanoğlu, 60 kişilik kadrodan bazıları. Düzenlemesinden yazar kadrosununa kadar herşeyiyle takdiri hak eden bu 'güzel sayı'dan dolayı Küçükçekmece Milli Eğitim Müdürlüğü'ne teşekkürler. Rasim ağabeyi rahmetle anarken başta ilçe milli eğitim müdürü Murat Gözüdok olmak üzere bütün emeği geçenleri kutluyorum. Darısı diğer müdürlüklerimizin başına. Yeni sayıyı sabırla bekliyorum. Cümle'ye, 0 212 395 46 00 no'lu telefondan ulaşılabilir.

Hastalar ve Işıklar, kendine gerçekçi adını veren, bol örnekli, çok propagandalı, röportaj benzeri bir öz taşıyan, san'at katına bir türlü varamamış hikâyecilik akımının, neorealist diyebileceğimiz İkinci Yeni hikâyeciliğinin ve bir türlü yerleşememiş, yabancılıktan kurtulammamış varoluşçu hikâyeciliğinin gelip de tıkandığı, söndüğü, son sınırlarına varıp ufukta netliklerini kaybettikleri bir dönemde yayımlanmış, çıkmış bulunuyor. Sezai Karakoç.

Emin adımlarla: Karabatak

Edebiyat ve sanat dergisi Karabatak, raflardaki yerini aldı. İstanbul merkezli 192 sayfalık derginin dosya konusu Ebû Eyyûb el-Ensârî. Yayın yönetmeni şair A. Ali Ural bu konuya ayırdığı takdim yazısısını, “Karabatak bir kere daha derinlerden çıkıp gökyüzüne yükselsin” dileğiyle bitiriyor. Dosyaya, aralarında D. Mehmet Doğan, Sadettin Ökten, Beşir Ayvazoğlu, Mehmet Nuri Yardım ve Prof. Dr. Mehmet Şeker'in olduğu 15 isim destek veriyor. Bu sayıda İrfan Çalışan'la Eyüp merkezli bir konuşma yapılmış. Çalışan, Abdullah Yalçın Karadağ'ın gerçekleştirdiği söyleşide, “Eyüp benim için bir definle başlayan otuz yıllık bir serencam” ifadesini kullanıyor. Konuşma Ertan Ayhan Sertöz'ün karakalem çalışmasıyla desteklenmiş. 'Görsel' bölümde Sedat Gever, Ayşe Ural ve Sebahattin Kayış'ı da görüyoruz. 20'ye yakın şiirin yer bulduğu derginin hikâyecileri ise Süleyman Unutmaz, Zeynep Emirdağ ve Z. Şeyma Koyuncu. Ömer Lekesiz ve Kâmil Yeşil eleştiri, Eray Sarıçam ile Sevim Zehra Can Kaya poetika, Ali Ömer Akbulut da deneme yazılarıyla 69. sayıda. F. Hande Topbaş, Mehmet Kanar, Hümeyra Yabar, Merve Büyükçapar, Güldane Ersoy, Hande Aydın, Saliha Şahin, Ahmet Can ve Derya Özer'se gezi, iktibas, kitap, tiyatro konularında yazmışlar. İki ayda bir yayımlanan Karabatak'a, 0 212 528 23 57 no'lu telefondan ulaşılabilir.

Modern Zamanlarda Derviş Olmak

Erkam Yayınları'nca çıkarılan Altınoluk'un 450. sayısı okuruyla buluştu. Modern Zamanlarda Derviş Olmak başlığıyla yayımlanan derginin yönetmenliğini Mehmet Lütfi Aslan yapıyor. Yaklaşık 30 'kalem'in çalışmalarıyla katkı sağladığı derginin takdim yazısında, “Derviş, medeniyetimizin en güzel kelimelerinden birisidir. Bu kelimenin içini doldurabilen insan şu âleme gelmiş en güzel insan tiplerinden birisi oluverir” deniliyor. Altınoluk'un yanısıra ücretsiz olarak verilen ve 258. sayıya ulaşan Altın Çocuk dergisinin kapağa çıkardığı konu ise çocuklarden ziyade hepimizi ilgilendiriyor: Alişverişin de bir Edebi var. Altınoluk'a, 0 212 671 07 00 no'lu telefondan ulaşılabilir.

4 SORU: AYKUT ERTUĞRUL

Bu konuda mütevazı olmayacağım, son yıllarda yoğunluktan, miskinlikten bir parça savsakladığımdan dolayı kendime kızsam da kendimi kesinlikle bir dergi okuru olarak tanımlarım. Dergi okurunun (zaten kitap da okuduğumuz için) bir çeşit üst okurluk biçimi olduğunu düşünüyorum. Edebiyata duyulan coşkulu ilginin göstergesi sayıyorum. Tanıştığım insanlara, tavsiye isteyen gençlere ben de ilk bunu soruyorum; “Dergi takip ediyor musunuz, hangileri?”

Çıkan her dergiyi (öncelikle edebiyat ama kültür ve düşünce diye çerçeveyi biraz daha genişletebiliriz) takip etmeye çalışıyorum. Ama satın alarak ama raflarda inceleyerek. Bunca yıllık dergi okurluğu ve dergiciliğimin hatırına olsa gerek bir kısım dergiler de adresime geliyor. aşkar, mahalle mektebi, varlık, Notos, Buzdokuz, Olağan Hikâye, Şiir Versus (son sayısını çıkararak veda etti bize sanırım), Hece Öykü, Ruhsatsız, kitap-lık, Türk Edebiyatı, Natama, Teklif, DoğuBatı, sabitfikir, Edebiyat Ortamı, Okur, Şiraze.. Elimden geldiğince bu dergileri takip etmeye çalışıyorum.

Sanırım gittikçe daha az üretiyorum. Onu da haliyle kendi çıkardığım dergiye Post Öykü’ye veriyorum. Her sayı mutlaka yazmaya çalışıyorum Post Öykü’de. Bunu dışında bir katkı sayılırsa en son Edebiyat Ortamı’nda benimle yapılan bir söyleşi yayımlanmıştı.

Her dergide her zaman dikkatimi çeken bir çalışma oluyor. Tek tek saymak unuttuklarıma haksızlık olacak şimdi. Birkaç dergi sayayım; Olağan Hikâye’nin cıvıl cıvıl içeriğiyle gittikçe daha çok dikkat çekici olduğunu söyleyebilirim. Şiir Versus’u büyük bir dikkat ve hevesle okuyordum. Buzdokuz, şiirde yeni yönelimleri takip edebilmek için mutlaka bakmanız gereken bir dergi. İmdat Avşar, Türk Edebiyatı dergisinde ekibiyle dikkat çekici dosyalar hazırlıyor. Okur dergisi, kitap eleştirisi dergileri arasında büyük bir dikkatle takip ettiğim ve nitelik açısından gittikçe iyileşen dergilerden.

Değinmeler...

Şiraze'den bir duyuru var: Yayıncılık dünyasını derinden etkileyen kâğıt, matbaa ve kargo masrafları bizim gibi kendi imkânlarıyla okuyuculara ulaşmaya çalışan dergilere daha çok yansımaktadır. Her sayı yükselen fiyatlarla karşılaşmak, “Devam edelim mi etmeyelim mi?” sorusunu sıklıkla sormamıza sebep olmaktadır. Ayrıca kitap eleştiri dergisi olmamıza rağmen reklam konusunda gerekli desteği maalesef şu ana kadar göremedik. Bu konuda tek çıkar yol, abone sayısının artmasıdır. Şayet dergimiz istediğimiz abone sayısına ulaşamazsa yıl sonu itibariyle dergimizin yayın hayatına son vermek zorunda kalacağız. Biz, üç yılı aşkın süredir her türlü zorluğa rağmen yolumuza devam etmeye çalıştık. Ancak şartlar bizi karar vermeye mecbur ediyor. Bu konuda takdir okurlarındır. Bu sesi duyalım lütfen. Dergilerimiz kapamasın! Abone olmak için: sirazedergisi.com/abonelik