Kültür ve Turizm Bakanlığı Telif Hakları Genel Müdürlüğü tarafından “Yaratıcı Kültür Endüstrilerinde Dijitalleşme Çalıştayı” düzenlendi. Oturumlarda dijitalleşme ve bu kapsamdaki sanat üretimleri üzerine fikir alışverişleri yapıldı, öneri ve şikayetler paylaşıldı. Açılışta konuşan Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi Başkanı Koç, dijitalleşmeye yönelik stratejilerin önemine değinerek, yapay zekanın yaratıcı endüstrilerde çeşitliliği artırdığından bahsetti.
Telif Hakları Genel Müdürü Dr. H. Ziya Taşkent ise yaratıcı kültür endüstrilerinde dijitalleşmenin her geçen gün arttığına dikkat çekti. Taşkent, bu çalıştay vesilesiyle farklı disiplinlerden yetkin isimlerin dijitalleşmeye ilişkin yaklaşım ve deneyimlerini paylaştıklarını vurgulayarak, alanın temsilcilerinden düzenlenecek politikalar için katkı beklediklerini dile getirdi. Program, önümüzdeki günlerde Genel Müdürlüğün Youtube kanalından yayınlanacak.
Dijital sanat kavramına ilişkin düşüncelerin henüz olgunlaşmadığına dikkat çeken Cer Modern Kültür ve Sanat Programları Yönetmeni Zihni Tümer, sanat alanlarının tamamen dijital olarak dönüşeceğine inanmadığını söyledi. Tümer “Sanat adının önüne arkasına sadece bir aracı teknolojiyi iliştirmekle sanat disiplini yaratılamaz. Felsefi, sosyolojik ve antropolojik temelde karşılık bulan geniş bir tartışma alanının sonucu olarak bir sanat disiplini doğar. Dijital sanat olarak anılan pratik, maalesef bir dönüşüm, değişim unsuru değil, teknolojik gelişmenin sanat alanından devşirdiği kategorik ve salt teknolojinin kendisini bağlayan bir yöntemdir. Sanatçı, üretiminde ve ifadesinde zaten teknolojiyi kullanır. Ama tutarlılık bilinciyle sanatsal ifadeyi güçlendirecek bir aracı olmasının dışında kullanmaz. Tam tersine, teknolojiye ve pervasız gelişimine bir karşı duruşu simgeler” dedi.
Türkiye Sinema Eseri Sahipleri Meslek Birliği (SESAM) Başkanı Mehmet Soyarslan ise dijital olsun olmasın sinema alanındaki telif sorunlarının kendimize özgü kanunla aşılması görüşünde: “Sinemada dijitalleşme, sunulacak malzemenin dijital olmasıyla ilgili. Bu eser, dijital eser olarak sunulmuyor. Çünkü sinema kendine has bir üreticilik neticesinde oluşuyor. Yapımcıdan senariste oyuncusuna hepsinin bu eserde katkısı, bir telif hakkı var. Türkiye’de telif hakkı mal gibi alınıp satılıyor. Buna çare bulup, yaratıcılığın mutlaka korunması lazım. Bunun da telif hakları üzerinden yapılması gerekiyor. Bulacağımız çare başka ülkelerin kanunlarından kopya değil, bize has olmalı.”
Müzik Endüstrisi’nin çoğunluğunu temsil eden MÜYAP’ın danışmanı Ahmet Asena da müzik sektöründe dijitalleşmeyi, yapay zeka ve telif meseleleri kapsamında değerlendirdi. “Yapay zeka, çalıştığı bütün sektörlerde insan aklının bir parçası olarak çalışıyor ve öğreniyorlar. Öğrenmenin sonucunda da ciddi ürün çıkarmaya başladılar. Bu sayede üretimin farklılaşması gibi tüketimin de farklılaşması söz konusu olacak. Telif olarak ise şöyle bir sorun doğuruyor: Bütün bu uygulamaların her biri bugüne kadar alışık olmadığımız alanlarda, hak ortaya çıkarıyor” dedi.