
Yaz aylarının bereketi sofralarımızı zenginleştiriyor. Filistin’le özdeşleşen karpuz, ülkemizin üzüm çeşitleri ve ekşi meyveleri erik ile vişne hem serinletici hem de sağlıklı yöresel tariflerle Türk mutfağında hayat buluyor. Koruk suyundan erikli kebaba, geleneksel lezzetlerle yaz sofralarına farklı bir tat katmak mümkün. Doğanın bu armağanları, sadece damak tadımıza değil, sağlığımıza da iyi geliyor. Bugün, erik ile yapabileceğiniz yöresel lezzetleri sizlerle paylaşıyoruz.
Yaz ayları kapımızı çeşit çeşit meyve ve sebzelerle çalıyor. Hava sıcak, serinletici lezzetler arıyoruz sofralarımızda. Filistin’le özdeşleşen karpuz, her ilinde farklı bir lezzette üzüm sofralarımızın baş konuğu, yemeklere eşlik ediyorlar. Aslında, ‘üzüm’ demişken, ülkemizin lezzet hazinelerinden biri olan bu güzel meyvenin de Türk mutfağındaki yeri konuşulmalı diye düşünüyorum. Peynir, bal ve yöresel ekmek çeşitlerimiz gibi, üzüm çeşitlerimiz de dünyaya daha iyi tanıtılmalı. Çoğu zaman aklımıza üzüm deyince, onu sadece sofralarda olduğu haliyle tüketmek geliyor. Kurusundan yaşına türlü faydaları olan bu bitkinin ham haliyle Ege mutfağında lezzetli bir sos yapılır. Koruk adı verilen olgunlaşmamış üzümlerin suyu sıkılıp şişelenir. Böylece salatalara, zeytinyağlılara eşsiz ekşi bir lezzet vermek mümkün olur. Aslında bugün erik, vişne, üzüm gibi meyvelerden Türk mutfağında yapılan yemeklere değinmek istiyorum. Çünkü onları unutmak üzereyiz.
Hem serin hem de bol vitamin ve lif kaynağı
Ege’den Akdeniz’e, oradan Güneydoğu Anadolu’ya koruk, tarhana çorbası, kebap, salata gibi birçok yemekte kullanılır. Vişne ise saray mutfağında dolma içinde bulunurken, Azerbaycan’da pilavda kullanılır. Bir başka ekşi lezzet olan erik ise, maydanoz, nane, sarımsakla dövülerek alça döymeci yapılır. Anadolu’da da erik düşündüğümüzden çok daha fazla tarifte yer buluyor. Erikli kebap, erikli yahni, Mardin’in alluciye’si, Çorum’un erik turşusu, Adıyaman’ın erikli yaprak sarması, Tokat’ın erikli yavan dolması, Elazığ’ın erikli aşı derken saymakla bitmez türlü lezzet. Hem serin hem bol vitamin ve lif kaynağı.
Yazın ve verimli Türkiye topraklarının bize armağanı olan bu lezzetleri yöresel tariflerle sofralarımıza getirmek, sadece serinlemeyi sağlamaz, aynı zamanda sağlığımızı korumamıza da yardımcı olurlar. Hamurdan ve şekerden sakınıp, onların yerini bol lifli ve sulu meyvelere bırakmak, daha az kalp hastalığı, daha az bağışıklık sistemi sorunu demek. Türk mutfağında hayat var. Günleriniz sağlıklı geçsin dilerim. Bugün, erikli birkaç yöresel lezzet paylaşmak istiyorum. İyi pazarlar.
Alça döymeci
1 kg yeşil erik
Yarım demet maydanoz
Yarım demet nane
4 diş sarımsak
1 tatlı kaşığı tuz
Nane, maydanoz ve tuzu bir havanda dövelim. Erikleri ilave edip dövmeye devam edelim. Karışımı tabağa yerleştirelim. Afiyet olsun. Aynı tarifi, vişne ile yapabiliriz. Vişneli döymec yaparken, nane, maydanoz, sarımsak ve tuzu dövdükten sonra, çekirdekleri çıkartılmış vişnemizi dövmeden ekliyoruz ve karıştırıyoruz. Vişne ve erik döymeclerini karıştırarak bir farklı tarif daha oluşturmamız mümkün.

Erikli çorba (Tokat)
2 kase aşlık (kırık buğday)
4 -5 su bardağı su
1 kase erik (kurutulmuş veya taze)
1 tutam nane
1 yemek kaşığı tereyağı
1 çay kaşığı tuz
Bir tencereye su, tuz ve kırık buğdayı koyalım ve kaynatalım. 15 dakika kısık ateşte pişirdikten sonra, çekirdeklerini çıkarıp ikiye böldüğümüz erikleri ilave edelim ve bir 10 dakika daha kaynatalım. Bir tavada yağı eritip naneyi kızartalım ve çorbanın üzerine ekleyip servise alalım. Afiyet olsun.