
Mescid-i Aksa’nın yalnızlığını konu alan “Sırr: Kudüs Macerası” animasyon filmi, 14 Mart Dünya Yetimler Günü’nde izleyiciyle buluşacak. Filmin yapımcılarından Süleyman Kurt, yaklaşık dört yıl önce “Kudüs ve Filistin için neler yapabiliriz?” sorusuyla yola çıktıklarını belirterek, “Gelecek nesillere, çocuklara, gençlere ve ailelere bir emanet bırakmak istedik” diyor ve ekliyor: “Kahramanlarımızın hiçbirinin ismi öylesine konulmadı.”
Kudüs’ün merkezinde yer aldığı “Sırr: Kudüs Macerası” animasyon filmi, 14 Mart Dünya Yetimler Günü’nde izleyiciyle buluşmaya hazırlanıyor. İstanbul’dan torunlarıyla birlikte Mescid-i Aksa’daki yetimhaneye giden Ömer Dede’nin, burada karşılaştığı mistik ve macera dolu olayları konu alan film, Kudüs bilincini gelecek nesillere aktarmayı hedefliyor. Huart Studios tarafından hayata geçirilen filmin hikayesini Dr. Şerafettin Kalay kaleme alırken, yönetmen koltuğunda Fatih Kandemir oturuyor. Yapımcılığını Süleyman Kurt, İbrahim Çetin ve M. Bera Kalay’ın üstlendiği filmin danışmanı ise Ümit Sönmez. Müzikleri ise santur sanatçısı Sedat Anar’a ait. Anar, filme özel bestelediği 28 eserle, sahnelerin duygusal ve macera dolu anlarına eşlik edecek. Filmin yapımcılarından Süleyman Kurt ve danışmanı Ümit Sönmez ile konuştuk.
İlham kaynağımız Mescid-i Aksa
Filmin yapımcılarından Süleyman Kurt, yaklaşık dört yıl önce “Kudüs ve Filistin için neler yapabiliriz?” sorusuyla yola çıktıklarını belirterek, “Gelecek nesillere, çocuklara, gençlere ve ailelere bir emanet bırakmak istedik” diyor. Kurt, “Kudüs Macerası hikayesi böyle şekillenmeye başladı. İlhamımızı Filistin sokaklarından, Filistinli çocuklardan aldık” ifadelerini kullanıyor ve ekliyor: “Kuşkusuz Filistin deyince baştan başa tarihi, kültürel, İslami ve insani bağlama yoğun duygu durumlarıyla harmanlanan etkileyici bir süreçten bahsedebiliriz. Filistin ve Kudüs’ün İslam’ın ilk kıblesi oluşu, kadim uygarlıklara ev sahipliği yapması ve en önemlisi de Hz. Peygamberimizin (sav) miraca yükseldiği mekân olan kutsal mabed Mescidi Aksa başlı başına ilham kaynaklarımız arasında yer aldı.” Kudüs Macerası filminin, Kudüs’te işgal güçleri tarafından yıkılmak istenen bir yetimhaneyi konu aldığını söyleyen Kurt, “İstanbul’dan torunlarıyla yola çıkan Ömer dede, yetimhaneyi yıkılmaktan kurtarmak için heyecan dolu maceralara atılıyor. Tabii ki çocuklar da maceraya eşlik ediyorlar. İstanbul manzaralarından, Ayasofya Camii’ne, İstanbul havalimanından Kudüs’e uzanan macera dolu bir hikâye. İstanbul’da başlayan ve içerisinde heyecan ve sürprizlerle dolu bir macera Kudüs’te devam ediyor” sözleriyle filmi anlatıyor. “Aslında biz bilge lider Aliya’nın dediği gibi hali hazırda yazılmakta olan tarihin doğru tarafında yer almak istedik sadece” ifadelerini kullanan Kurt, “Sahibi Allah olan bir davaya bizim katacağımız bir şey olamaz, sadece Allah kendisine ait olan davaya hizmet etmeyi nasip ederse biz ondan bir ecir umarız. Filistinlilerin yaşadığı bu kadim sorun yeni değil, 1948’de başlayan bir sorun. Biz tamamen tarihi, İslami ve entelektüel kaynaklardan referans alarak çocuklarımıza gençlerimize temiz ve nezih bir içerik sunduk. Temenni ettik ki, onlarca yıllık bir hikâyenin küçük bir sahnesinde yer alalım, gelecek nesillere gerçek ve temiz bir Kudüs Macerası emanet edelim. Çocuklarımız ve gençlerimiz Filistin ve Kudüs’ü kutsal toprakları ve kutsal emanetleri öğrensin” şeklinde konuşuyor. Ömer Dede ve torunlarının Kudüs macerasını kurgularken isimlerin titizlikle belirlendiğini dile getiren Kurt, “Kahramanlarımızın hiçbirinin ismi öylesine ya da tesadüfen koyulmadı. Ömer Dedemiz var, Ali’miz, Ayşe’miz, Süleyman’ımız var. Bu isimler tarihi perspektifte hep önemli isimlerin iz düşümleri. Hanzala çizeri Naci El Ali’den Filistin sokaklarındaki Türkiye sevgisine kadar çok fazla detay yer alan bir kahraman konumlandırması yaptık” açıklamasını yapıyor.
Hikâyenin başlangıcı 80 yıl önce başlayan işgal sürecine dayanıyor
Filmin yapım danışmanı Ümit Sönmez ise “Esasen hikâyenin başlangıcı yaklaşık 80 yıl önce başlayan bir işgal sürecine dayanıyor. Bizim gündemimize ise bundan 4 yıl kadar önce girdi” diyor. Sönmez, “Filmimize 28 özgün beste ile eşlik eden santur sanatçısı sevgili Sedat Anar final sahnemizde söz ve müziği kendisine ait olan bir eseri de bizzat kendisi icra ediyor” ifadelerini kullanıyor. Sönmez, filmin özellikle 14 Mart Dünya Yetimler Günü’nde vizyona girecek olmasının sebebini şu sözlerle dile getiriyor: “2013 yılında İslam İş Birliği Teşkilatı tarafından her ramazanın 15. günü Dünya Yetimler Günü olarak ilan edilmişti. Biz de merkezinde Kudüs’te bir yetimhanenin bulunduğu maceramızı dünya yetimler günü olan 14 Mart tarihinde vizyona girmesini planladık. Yani 14 Mart Dünya Yetimler Günü’nde tüm Türkiye’de sinemalarda olacağız inşallah. Biz elimizden geleni yaptık, hiç kimseye yük olmadan kendi imkanlarımızla bu macerayı hazırladık. Buradan sonrası Filistin ve Kudüs dostlarına emanettir. Kudüs Macerasını gişede yalnız bırakılmaması, ailece komşularımızla arkadaşlarımızla çocuklarımızla hep birlikte en yakın sinema salonundan Kudüs Macerasını izlemeye ve sosyal medya hesaplarından da duyurulmasına katkı sağlamaya davet ediyoruz.”