ünümüzün diyet mutfağı ve alternatif tıbbında çok değer verilen eski bir tohum vardır: keten. Bu parlak kumral tohumların tarihi bundan on binlerce yıl öncesine dayanır. Buğday vearpa ile birlikte tarıma alınan ketenin ilk olarak yiyecek mi yoksa dokuma malzemesi mi olduğu pek kesinlik içermese de 8 bin yıldır ticaretini yapıldığı biliniyor. omega3, kalsiyum ve lif bakımından oldukça zengin olan keten tohumlarıyla beraber yağı da keşfedilmiş, kullanılmıştır. Ana vatanı Anadolu, Güney Asya ve Kuzey Amerika kıtası olan ketenin Türkiye’de 23ü endemik 50den fazla çeşidi yetişiyor. Ağrı kesmek, soğuk algınlığına gidermek, yaraları iyileştirmek amacıyla binlerce yıl kullanımı tıp insanlarının dikkatini çekmiş olmalı ki yapılan araştırmalar kanser ve kanser tedavisinin yan etkilerinde iyileştirmeye yardımcı olarak kullanılması üzerine de araştırmalar yapıldı.
Keten tohumu yağını bezir yağı adıyla hatırlayabilirsiniz. Bu yağ eskiden kandiller için kullanılıyor ve küspesi de hayvanlara veriliyordu. Pamuğun daha çok ekilir olmasıyla birden bire unutulan ketenin mutfakta kullanımı da sadece diyet yemeklerle sınırlı değil. Eski, yeni keten tohumlu harika lezzetler var. Bunlardan biri Kafkas mutfağında. Çeçence ‘veyti’, Avarca ‘urbech’ denen bu leziz karışımın da binlerce yıllık bir tarihi var. Tarifini bugün vermek istiyorum. Fakat önce belirtmeliyim ki keten tohumu hem biyolojik olarak bu toprakların bir ürünü olduğundan vücudumuzun tanıdığı , bildiği bir besin. Bu yüzden yabancı tohumlar tercih edilmelidir. Çünkü atalarımızın beslenmesindeki sağlıklı unsurları aynı biçimde sürdürmek, bizi daha sağlıklı hale getirmede yardımcı olabilir. Ayrıca yabancı bir tohum vücut tarafından tanınmadığı için tepkisini de tam olarak şifa biçiminde vermeyebilir. Ayrıca yüksek lif oranı hem tokluğu kolaylaştırır, hem de omega 3, kalsiyum gibi ögeleri içeriğinden beyin ve kemik sağlığı için oldukça yararlı olacaktır. Dilerseniz artık keten tohum undan lezzetli ve sağlıklı tariflere geçelim. Sağlıklı, mutlu pazarlar dilerim.