İstemsiz olarak saldırgan tavırlar içerisine giren, istemsiz hareketlerde bulunarak sürekli olarak tekrar eden koprolali, sebebi tam bilinmeyen nöropsikiyatrik bir hastalık olup 13-14 yaşlarda başlamakta. Hastalık 6-35 yıl sonrada devam edebiliyor. Koprolali hastalığı nedir ve nasıl tedavi edilir? İşte detaylar...
İlginç bir hastalık olan koprolali, bir kişinin istemsiz bir şekilde küfürlü veya saldırgan sözler söylemesi olup ırkçı hareketler içerir. Koprolali, birilerine sövmekten veya onları aşağılamaktan farklı bir şeydir. Çünkü Koprolali de istemsiz bir davranış vardır ve bunu yaşayan kişilere bu konuşma tarzı oldukça rahatsız edici gelir.
Koprolali hastalığı nedir?
Koprolali, küfürlü konuşmakla birlikte aynı şeyleri tekrar eder. Ortalama 13-14 yaşlarda başlanan hastalık 6-35 yıl sonrada görülmekte. Tik ve kelimelerden oluşan koprolali, tik nöbetleri ile başlar. Sebebi hala belli olmayan koprolali, belirlenmeyen kompleks bir nöropsikiyatrik bir bozukluk olmakta.
- Yüz kaslarının sürekli hareketi
- Gözün alt kapağının aşağıya doğru sürekli hareketi
- Göz kapaklarının aşırı açılıp kapanması
- Göz kırpmalar
- Yanak kaslarında meydana gelen tikler
- Boyun kaslarında meydana gelen tikler
- Sinirsel kökten gelen öksürmeler biçiminde meydana gelen tikler
- Gereksiz yere sürekli burun çekme
- Yutkunma ve yutar gibi harekette bulunma
- Boğaz temizler gibi hıçkırmak, boğaz temizlemeye zorlama tikleri
- Omuz silkmek
- Parmak çatlatmak
- Dizini ve ayaklarını sallamak
- Sık sık gözlerini alışılmamış şekilde ayırmak
- Kollarını ve ayaklarını sallamak
- Karın kaslarını kasma ya da ayak parmağını çıtlatma gibi dışarıdan görünmeyen şekilde
- Kulakları oynatma, kaşları sık sık kaldırıp indirme şeklinde görülebilirler. Tikler organik ya da psikolojik sebeplerle ortaya çıkabilirler. Eğer tikler kalıcı özellik gösteriyorlarsa organik sebeplerden kaynaklanıyor demektir ve zamanla tourette bozukluğu gelişebilir.
Koprolali nasıl tedavi edilir?
Ses tellerinin yakınına botulinum toksinin enjekte edilmesi, sözel tikleri olan birçok kişiye yardımcı olmaktadır. Ancak, bu yöntem en son başvurulacak risktir. Çünkü bu tedavinin riskleri mevcut.
Tedaviden olumlu bir sonuç elde edebilmek açısından tedavinin sürekliliği oldukça önemli. İlaç tedavileri( psikiyatrist takibinde olmalı), eğitimler, destekleyici nitelikteki psikoterapiler tiklerin görülme durumlarına göre uygulanmakta. Tedavide bireyin çevresindeki kişilerin bilgilendirilmesi ve çevresindeki kişiler tarafından desteklenmesi oldukça önemli. Tik bozukluğuna eşlik eden bozuklukların( Dikkat Eksikliği ve Hipertaktivite Bozukluğu, Obsesif Kompulsif Bozukluk, depresyon ya da bipolar bozukluk) tedavi edilmesinin tiklerin tedavi edilmesine oldukça önemli katkısı bulunmakta. Koprolali, çok çok daha az görülen bir vaka olmasına karşın medyada ilgi uyandırdığı için insanlarca bilinmekte.
Ayrıca dünyaca ünlü bestekar Mozart'ın da bu rahatsızlığa sahip olduğuna dair bulgular mevcuttur.
Koprolali, Down Sendromlu ve Otizmli bireylerin tourette sendromuna yakalanma riski normal bireylere göre daha fazladır.
