Milletle savaşın 50 yıllık hikâyesi

Sevda Dursun
Sevda Dursun
04:0022/12/2025, الإثنين
G: 22/12/2025, الإثنين
Yeni Şafak
Kültür ve Turizm Bakanlığı, 1973 yapımı “Cumhuriyetin Güçlü Yarım Yüzyılı” isimli belgeseli erişime açtı.
Kültür ve Turizm Bakanlığı, 1973 yapımı “Cumhuriyetin Güçlü Yarım Yüzyılı” isimli belgeseli erişime açtı.

Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın “Film Mirasım” projesi kapsamında dijital arşivden paylaştığı “Cumhuriyetin Güçlü Yarım Yüzyılı” belgeseli, milletle savaşın 50 yıllık hikâyesini anlatıyor. “Allah Allah” nidalarıyla kazanılan Kurtuluş Savaşı görüntülerinin ardından, “Savaşı kazanmakla bitmiyordu her şey. Yepyeni bir ulus yaratmak için yeni savaşlara giriştik” ifadelerine yer veriliyor.

“Film Mirasım” projesi kapsamında dijital arşivden paylaşılan “Cumhuriyetin Güçlü Yarım Yüzyılı” belgeseli, milletle savaşın 50 yıllık savaşını anlatıyor. Belgesel, Cumhuriyet’in ilk 50 yılında elde edilen başlıca kazanımları anlatmak üzere kurgulandı, ancak modernleşmeyi büyük oranda kılık kıyafet üzerinden okuyor. Belgeselin başlarında “Allah Allah” nidalarıyla kazanılan Kurtuluş Savaşı görüntüleri yer alırken, sonrasında mini etekle modernlik vurgusu yapılıyor.

GERÇEK SAVAŞTAN YAPAY SAVAŞA

Kültür ve Turizm Bakanlığı, Osmanlı İmparatorluğu’nun son döneminden Cumhuriyet’in ilk yıllarına kadar uzanan 13 bin 500 kutu tarihi filmi dijitalleştirmeye devam ediyor. Aralarında Atatürk dönemi, Kurtuluş Savaşı ve Osmanlı’nın son yıllarına ait görüntülerin bulunduğu bu arşiv, ilk kez paylaşılıyor. 1973 yapımı “Cumhuriyetin Güçlü Yarım Yüzyılı” belgeseli de bu konseptle paylaşıldı.

Belgesel, modernleşmeyi kıyafet üzerinden tanımlayan bir anlatıdan oluşuyor. Sakalı ve fesi cehaletle, ilerlemeyi mini etekle anlatırken, “Geri kalmışlığın tüm sembollerini söküp attık” ifadelerine yer verildi. Bunu yeni bir cephe olarak tanımlayan yapımda, “Savaşı kazanmakla bitmiyordu her şey. Yepyeni bir ulus yaratmak için yeni savaşlara giriştik” diyerek Müslümanlar üzerinden yürütülen irtica savaşı vurgulandı.

İLKOKUL MÜSAMERESİ KIVAMINDA

Belgeselin en çok dikkat çeken ve sosyal medyada tartışmalara sebep olan sahnesi ise 12. dakikada Aşık Ali İzzet’in “Mühür Gözlüm” eseri eşliğinde sunulan görüntüler oldu. Söz konusu görüntüde önce çarşaflı, ardından mini etekli bir kadın figürü yer değiştirerek ekrana yansıtılıyor. Çarşaftan mini eteğe geçişin bir kurtuluş ve modernleşme olarak yansıtılması ilkokul müsamerelerinden alışık olduğumuz bir algı. Cumhuriyet bayramlarında bir kız çocuğuna çarşaf giydirilip, bir erkeğin o çarşafı çıkardıktan sonra modern bir kadınla dans etmesi görüntüleri sıradan bir okul piyesiydi. Benzer bir gösteriyi belgeselde izleyince, her türlü kıyafet özgürlüğünün korunduğu günümüze şükretmeden geçemiyor insan.

BU BAKIŞ AÇISI 28 ŞUBAT’I GETİRDİ

Yönetmenliğini Mehmet Ege’nin yaptığı belgeselin açıklamasında, “Cumhuriyetin 50 yıllık gelişim sürecini ulusal birlik, bağımsızlık mücadelesi, ekonomik atılımlar ve toplumsal ilerleme ekseninde ele alan bu belgesel, Türkiye’nin yeni bir ulus olarak dünyada kendine yer açma çabasını, modernleşme hedeflerini ve bu hedeflere ulaşmak için atılan büyük adımları özgün arşiv görüntüleriyle anlatmaktadır” ifadelerine yer veriliyor. 50 yılda başarılanlar elbette sadece modernleşme boyutu değil. Fabrika, yol gibi altyapı çalışmaları da ekrana yansıtılıyor. Ancak modernleşmeyi kılık kıyafet üzerinden vermek hiç de masum değil. Türkiye bu bakış açısının sancılarını 28 Şubat’ta çok bedeller ödeyerek çekti. 28 Şubat tam da bu bakış açısının keyfe keder yasaklarla donatılmasının en yakın örneğiydi.

Film Mirasım'la ortaya çıkan gerçekler

  • “Film Mirasım” projesi kapsamında dijitalleştirilen ve erişime açılan görüntüler, kim bilir başka hangi gerçekleri karşımıza çıkartacak. Türkiye tarihinin en özel anlarını günümüze taşıyan bu dev arşiv çalışmasına, “Film Mirasım” ve “Sine YouTube” kanalı üzerinden ücretsiz olarak erişilebiliyor.


#Tarih
#Cumhuriyet
#Toplum