Öğretmenlik mesleğini iki kat sevdik

Çocukken herkesin bir kahramanı vardır. Kimi için itfaiyeciler, polisler, doktorlar, kimi için gazeteciler, öğretmenler, astronotlar gibi... Ama büyüdükçe ve hayat devam ettikçe bu kahramanlar her birimiz için değişir. Hz. Ali’nin “Bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum” sözü her aklıma düştüğünde kahramanımın lisedeyken Halkla İlişkiler öğretmenim nam-ı değer “bıyıklı şef” Yusuf Bahçivanoğlu olduğunu anımsarım. Hayatımı şekillendiren, tekrardan düşünmemi, sorgulayabilmemi, kendimi geliştirmemi sağlayan Yusuf öğretmenim, yalnızca okuldaki derslerle sınırlı kalmayıp hayattaki yanlışların doğrularını da öğretti. Liseden mezun olalı yıllar geçse de bugün hâlâ her bir araya gelişimizde ondan öğrendiğim bilgilere yenisini ekleyerek masadan ayrılıyorum. Hâlâ başım sıkıştığında, aklıma takılan bir şey olduğunda bir telefon uzağımda oluyor.

Tıpkı Yusuf öğretmenim gibi, dokundukları öğrencilerin hayatını değiştiren nice öğretmen var. Öğretmenlik tutkuları ne engel tanıyor ne de imkansızlık. Bu isimlerden biri de Ayşe-Ayça Bilgin kardeşler. Uşak’ta dünyaya gelen ve eğitim hayatları boyunca birbirlerinden hiç ayrılmayan tek yumurta ikizleri Ayşe ve Ayça Bilgin, hayalini kurdukları öğretmenlik mesleğini de aynı okulda yapıyorlar. Memleketlerindeki Cumhuriyet İlkokulunda eğitime başlayan ikizler, ilkokuldan üniversiteye kadar karşılarına çıkan merkezi sınavlara birlikte hazırlanmışlar. İkiz kardeşler, aynı ortaokul ve liseyi bitirdikten sonra Eskişehir Anadolu Üniversitesi Matematik Bölümü’nü kazanmış. Üniversitede de aynı odayı ve sırayı paylaşan ikizler, Kamu Personeli Seçme Sınavına da hazırlanarak birbirine yakın puanlar almış. Tercih listesinde ilk sıraya yazdıkları Bitlis’in Tatvan ilçesine 2023-2024 eğitim öğretim dönemi öncesinde atanan ikizler, ilkokullarıyla aynı ismi taşıyan Cumhuriyet Ortaokulu’nda göreve başlamışlar.

Öğrencilerim yorulduğumda beni tekrar harekete geçiriyor

İkiz kardeşlerden Ayça Bilgin, öğretmen olmaya karar verdiğinde Matematik Öğretmenliği okuyan kuzenin etkisinin büyük olduğunu dile getirirken, Ayşe Bilgin ise “Bir cana dokunabilmek” düşüncesiyle karar verdiğini söylüyor. Bir insana, kendinden küçük bir bireye, kalbe dokunabilmek, hislerini harekete geçirebilmek, düşüncelerini değiştirebilmek, belki de ömür boyunca taşıyacağı izler bırakabilmek inanılmaz bir duygu” diyor. “Mesleğimde beni en çok motive eden ve yorulduğumda beni tekrar harekete geçirebilen öğrencilerin yani o sıralarda oturan bireylerin duyguları, masumiyetleri” ifadelerini kullanan Ayşe Bilgin, “En önemlisi bir öğretmen olarak onların duygularını etkileyebilme gücü. Öğretmenlik sanılanın aksine sadece öğretme işi değil benim için, öğrencilerimle birlikte ben de öğreniyorum. Beraber geçirdiğimiz vakitten hem onlar hem ben keyif alıyorsam ve birlikte yeni şeyler keşfedip öğreniyorsak birbirimize iyi geliyoruz demektir. Öğretmenlik benim için öğrenci ve öğretmenler olarak birbirimize iyi gelmek, birbirimiz sayesinde değişmek ve gelişmek demek” diyor. Ayça Bilgin de motive kaynağının öğrencileri olduğunu dile getiriyor. Bilgin, “Ayşe’nin de bahsettiği gibi, öğretmenlik mesleğinin gücü ve etki alanı. Prof. Dr. Sinan Canan’dan öğrendiğim ve onun da bir meslektaşından duyduğu şöyle bir söz, çok şey anlatıyor: ‘Öğretmenler en etkili beyin cerrahlarıdır.’ ve yine, kitaplarının birinde yer verdiği Henry Adams’a ait bir söz: ‘Bir öğretmen sonsuzluğu etkiler; etkisinin nerede sona ereceği bilinemez.’ Bu etki gücü çok büyük ve kapsama alanı çok geniş. Bu gücün farkında olduğunuzda zaten içsel motivasyonunuz oluşuyor, okula her gün mutlulukla gidiyor ve sınıfa gülümseyerek giriyorsunuz” ifadelerini kullanıyor.

Şans ve başarı faktörü etkili oldu

Uşak’ta doğup büyüyen ikiz kardeşler, Bitlis’i tercih etme sebeplerini zorunlu hizmetlerini yaparak göreve başlamak istediklerini ve yeni bir bölge, yeni bir şehir, farklı kültür ve insanlar tanıma isteği olduğunu söylüyor. Okulda iki Matematik öğretmenine ihtiyaç olmasının gerçekten şans olduğunu söyleyen Ayşe Bilgin, “Ben de ilk tercihime yazmıştım. Sıralamalarımız iyi ve birbirine yakın olduğu için şans ve başarı faktörü ile birlikte aynı okulda göreve başlamış olduk” şeklinde dile getiriyor.

Şu anda bu bölgeyle ilgili ön yargıları yıkacak derecede memnun olduklarını ifade eden ikiz kardeşler, haritadaki yerinden de anlaşılacağı üzere Tatvan’ın deniz kenarında, gelişmiş bir ilçe olduğunu, insanlarının da çok yardımsever ve misafirperverler olduklarını sözlerine ekliyorlar.

Birbirimize destek oluyoruz

Aynı okulda görev yapmanın güzel ve eğlenceli olduğunu dile getiren ikiz kardeşler, aynı yerde çalışmalarına rağmen birbirlerine anlatacak çok şeyin olduğunu ve güzel anılar biriktirdiklerini söylüyor. Ayşe Bilgin, “Aynı yerde görev yapıyoruz, çalışma ortamımız aynı. Bunun dezavantajı varsa da henüz fark etmedim sanırım. Boş vaktim olduğunda Ayça’nın derslerine misafir oluyorum. Dışarıdan bir gözle izliyorum dersi ve ona görüşlerimi söylüyorum. En önemli avantajlarından biri belki de budur. Birbirimizi rahatça eleştirebiliyoruz, bunu değişmek ve gelişmek için yapıyoruz. Meslek hayatında değil, günlük yaşamımızda da bu böyle. Birbirimizi sıklıkla eleştiririz, tabii kendi aramızda. Ya da okulda yoğun bir günse birbirimize destek de oluyoruz. Öğretmenlerin işi sadece sınıfta değil. Okuldan çıkıp eve geldikten sonra da çalışmalarımız devam ediyor” diyor.